Şükürsüzlüğümüzün şükrü

Selamün Aleyküm. Bu hafta yine sizlere güzel tarifler paylaşmayı düşünmüştüm fakat bana gelen bir yazı beni o kadar etkiledi ki bu yazıyı sizlerin de okumasını istedim. Sabah kalkıyoruz akşama kadar her şeyden şikayet ediyoruz. Bitmeyen ev işleri, çocukların yaramazlıkları ve daha sayılmayacak birçok şey… Halbuki bunlar bizim için şükür sebepleri sayılacak kadar özel şeylerdir. Çocuğu olmayana çocuğunun yaptığı yaramazlık ya da evi olmayana ev işleri, sayılıp yazılamayacak kadar uzar gider bunlar. Bizler için belki lüks bile sayılır. Şimdi bu cümleyi niye kullandın diye aklınıza soru gelebilir. Bizler peki muntazam bir şekilde yaratılmış vücudumuzun şükrünü eda ediyor muyuz? Evet bu konuyla alakalı yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sonra da belki sabah uyandığınızda vücudumuzu eksiksiz yaratan yaradanımıza şükürle güne başlarız ne dersiniz?

Dr. Salih Selman anlatıyor:

23 yaşlarında ayakları doğuştan tutmamış  değneklerle yürüyen  bir genç geldi. Kıl dönmesinden arka tarafı iltihap dolmuş...Yarasına iğne yaptım bir taraftan temizliyorum... Bir taraftan da gence manevi birşeyler vermek ve  tebliğ yapmak istedim.. Çok da neşeli bir genç... Hiç depresyon alâmeti yok..şikâyet yok. Dedim "doğuştan mı böylesin?" "evet" dedi.."Demek hiç  yürüyemedin..koşamadın oynayamadın..."  Genç hiç duymamazlıktan geldi..

Sonunda dedim ki "herkes en ufak şeyde depresyona giriyor telefonum bozuldu diyor..kocam kızdı..Karım küstü..Altın fiyatları düştü.. Uçağım kaçtı diyor..Olur olmaz her şeyi dert ediniyor...Oysa sen hiçbir şey demiyorsun" deyince...genç.. "Ben buradan gitmek istiyorum, aletlerinizi toplayın, burada kalsın her şey" dedi. Ben de nedenini sorunca..

"Sen Rabbîm ile benim aramı bozuyorsun...

Her şeyimi bana veren rabbim ayaklarımı vermemiş...Beni imtihan ediyor...Söz verdim ben rabbime... Onu kimseye şikâyet etmeyeceğim.." 5000 ameliyata girdim... Hiçbir aletim elimden düşmedi... Ama bunu duyunca elimdeki aletler düştü.. Ne zaman darlansam sıkıntıya düşsem..." Hani doğuştan yürüyemeyen bir genç vardı ya onu hatırla. Hiçbir şeyi dert etmiyordu şikayet etmiyordu" derim.

Îmân ile para kimdedir bilinmez derler ya...Nasihât edecektim...Ama o gençten aldığım nasihati asla unutamıyorum...

ALLAH'ım sen affet.

Her şikâyetimden, her hatamdan, her sabırsızlığımdan, her şükürsüzlüğümden, her gafletimden,her haddi aşmamdan, her kulluğumu unutmamdan, her israfımdan, her tembelliğimden, her cahilliğimden, hesapsız mağfiret et Yarabbi..

Rahmet et sen bizlere.. Amin.....! Hayırla kalın.