Sınırlar sınırlar
Yeni doğmuş bebeğinizle hastaneden çıkmakta olduğunuzu düşünün. Çıkarken hemşire, bebeğin ayağındaki etiketi gösterip “Bu bebek sizin kural ve değerlerinize göre programlandı. Nasıl davranması gerektiğini bilecek ve ne isterseniz yapacak. Giyinip okula gidecek sofrada doğru davranacak, ona verilen ödev ve işleri yapacak, itiraz etmeden yatmaya gidecek. Onu evinize götürün ve büyümesinin keyfini çıkarın ” diyor, siz de gidiyorsunuz.
Bu sadece bir hayal hatta ütopya bile denebilir. Çünkü imkansız bir kurgu. Çocuklar robot olmadığına göre, biz de her sözüne itaat edilmesi gereken bir tanrı olmadığımıza göre kolları sıvayıp sınırların neler olduğunu madde madde örnekler üzerinden öğrenelim:
1.Çocuklar somut yollarla öğrenir. Sözlerimizle davranışlarımız birbirini tutarsa çocuklar sözlerimizi ciddiye alır ve kuralı anlar. Örneğin Cuma gününden ödevlerini bitirmesini istediğimiz çocuğumuza nutuk çekmek mantıksız. Ödevi cumadan yapmadığı taktirde arkadaş gezmesinden mahrum kalacağını söylemek ve kurala uymadığında sözümüzün arkasında durmak gerekir.
2.Ona yasakladığımız bir yanlış davranışı biz uygularsak kendi sözlerimizle çelişmiş oluruz. Bu da bizim gücümüzü zayıflatır. Yaptırım gücümüz sekteye uğrar. Örneğin arkadaşına kaba kuvvet uygulayan çocuğu laf dinlemiyor diye babası evde bir güzel döverse çocuk öfkeyle iyice birikecek ve daha içinden çıkılmaz bir hale dönüşecek.
3.Aile dansları iletişim ve sorun çözme süreçlerinin yıkıcı modelleridir. Ebeveyn ile çocuk arasında öfke, güç savaşı, çatışmalara neden olur. Sorun çözme sürecini sonlandırmak yerine sorunu artıran, zaman kaybettirip hayal kırıklığı yaşatan bu sürece en baştan girmemek zaman ve enerji kaybının önüne geçer.
4.Net olmayan mesajlar verme çocuk için sınırlarını zorlamak isteği uyandırır. Örneğin akşam arkadaşına giden bir gence çok geç kalma denmemeli. Saat 21.30da evde olacaksan öyle gidebilirsin. Aksi halde hafta sonu sinemaya gitmekten mahrum kalırsın gibi mesaj vermek etkili olur. Ayrıca çocukların sorumlulukları konusunda pazarlık yapmamak rüşvet yahut özel ödüller sunmamak gerekir. Örneğin odasını toplayan oğluna her toplamasında bir tl veren bir anne farkına varmadan onun işlerini para karşılığı yapmasını sağlar ve çocuk zamanla sorumluluk alamaz hale gelir.
5.Etkisiz davranışsal mesajlara örnekler verelim:
*Çocukların ortalığı dağıtıp gitmelerine göz yummak
*Kendisi giyinebilen çocuğu giydirmek
*Keyfi yerinde olan ebeveynin aslında onaylamadığı davranışı keyifliyken onaylaması
*Birini döven çocuğa dayak atarak, dövmenin kötü bir şey olduğunu göstermek…
Etkili davranışsal mesajlara örnekler:
*Vuran çocuğa mola yöntemi uygulayarak düşünmesini sağlama
*Odada cips yememe konusunda söz dinlemeyen çocuğun elinden cips paketini alma
*Oyuncaklarını toplamayan çocuğa birkaç gün oyuncak vermeme
*Eve zamanında gelmeyen çocuğun geliş saatini erkene alma
*Çocuğun kirli sepetine koymadığı kıyafetleri yıkamama
6.Dansa son vermenin en iyi yolu hiç başlamamaktır. Örneğin kendisini okula bırakacak olan babasını bekletip giyinmeyen çocuğu bırakıp işe gitmek. Tartışma yani dansı başlatmadan direkt eyleme geçme metodudur. Çocuk için etkili yöntemdir.
7. Çocukla işbirliği yapmak en güzeli. İki taraf da aşırı öfkeliyse kalp kırmamak ve güç savaşlarına girmemek adına sakinleşmek için iki tarafın da birbirinden kısa süre uzak kalması, sakinleşip sorunu çözmeye uğraşması akıllıca olandır.
8.Cesaret verici mesajlar çocukların aidiyet, yeterlilik ve değerlilik duygularını beslemekte ve sorunlarını kendi başlarına çözmelerine yardımcı olurken cesaret kırıcı mesajlar direniş ve intikam almaya yöneltir, aşağılar, suçlar, reddeder, kişisel saldırı olarak algılanır. Cesaret verici mesaj seçenek ve davranış üzerinde yoğunlaşırken cesaret kırıcı mesajlar çocuğun değeri ve kapasitesi üzerinde yoğunlaşır.
9.Önce iş sonra eğlence yöntemi hemen her çocukta işe yarar. Yatağını toplamak, odayı temizlemek, sofrayı kurmak gibi işlerin eğlenceden önce yapılmasını sağlamak yine ebeveynin en önemli görevlerindendir. Görevini yapmayan çocuk tv izleme yahut arkadaşlarıyla oyun oynama gibi eğlencelerden mahrum bırakılır.
10. En önemli konulardan biri de ev ödevleri meselesi. Ödev yapmanın en önemli amacı bitirmek değildir. Çocuğa sorumluluk, öz disiplin, bağımsızlık, azim ve zaman yönetimi kazandırmaktır. Bu sebeple ebeveynin yaptığı ödevin gerçekten de çocuğa faydadan çok zararı olmaktadır.
Çocuğunuza Sınır Koyma, iki haftadır özetinin özeti mahiyetinde olan yazılarımda da belirttiğim gibi ışık tutan örnek olaylar içeriyor. Etkili yöntemlerle amaca ulaştırıyor. Niyetimizi bozmadan bismillah diyelim ve hem çocuğumuz hem kendiniz için okuyup değişmeye, değişip gelişmeye karar verelim. Selam ve dua ile.