Murat Can
Murat Can NEDEN ŞİMDİ?

NEDEN ŞİMDİ?

Bülent Arınç ve Sayın Cumhurbaşkanımızın karşılıklı açıklamalarını takip ediyoruz.

Aslında bu topa girmek sıkıntılı bir iş…

Kime ne diyeceksiniz?

Bülent Arınç’ın kendisinin de ifade ettiği gibi yıllarca omuz omuza çalışmış iki isim.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeye yaptıklarını Bülent Arınç eleştirirken bile inkâr etmiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Bülent Bey hakkında “O Zat” demesi ise dikkat çekiyor.

Peki, vatandaş karşılıklı bu açıklamaları nasıl değerlendiriyor?

Kahvede kulak kabarttığınızda bu işe gündemi değiştirmek adına danışıklı dövüş diyen var.

Ben katılıyor muyum?

Hayır...

Bülent Bey bu tür açıklamaları kritik dönemlerde yapageldi. Bir maksada yönelik gibi geliyor bana. Bu amacın adını şu aşamada koymak doğru olmaz.

Öte yandan vatandaş, “neden Bakan Koltuğunda otururken bu açıklamaları yapmadı?” Sorusunu da soruyor.

Aslına bakarsanız buda yanlış.

Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu hükümetlerindeyken buna benzer açıklamalar yapmıştır.

Ancak Erdoğan başbakanken bu tür eleştirilerini hatırlamıyorum.

Bu noktada yine parantez açmak isterim.

Bülent Arınç’ın Davutoğlu hükümetlerinde bakanken yaptığı açıklamalarında nedensiz olmadığını düşünüyorum.

Arınç bu açıklamalarla Erdoğan’ın partiye müdahalesini azaltmak ya da ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. Yani bir nevi Sayın Cumhurbaşkanı'nın Saray'ın sınırlarına çekilmesini sağlamayı istiyordu. 

Tabi bununda nedeni Erdoğan'ın yaptığı açıklamalarla partiyi ve Davutoğlu'nu zor durumda bırakmasıydı. 

Sayın Erdoğan ise bu hamleleri görüyor, yani partinin kendisinden kopartılması hamlelerini görüyor ve adımlarını ona göre atıyordu. 

O zamanki gerilim ve Arınç açıklamaları yine bazı stratejiler üzerine yapılmış açıklamalardı…

Ak Parti seçmeninde bir kanaat daha var.

Bülent Arınç – cemaat ilişkisi.

Bülent Bey’in hala cemaat etkisinde olduğunu düşünen var.

Üstelik Bülent Bey her zaman cemaate sempatik gelmiş bir isim.

Hatırlar mısınız? İstanbul’da yapılan ve Erdoğan’ın katıldığı son cemaat organizasyonunda Bülent Arınç salona girdiğinde muazzam bir alkış tufanı kopmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan salona girdiğinde ise “Mağrurlanma Padişahim, senden büyük Allah var” ezgisi çalıyordu arka fonda.

İnsanlar bunları konuşuyor.

Bu konuda ki son teori ise parti çalışmaları…

Bülent Arınç’ın yeni bir partinin fitilini ateşlediği söylentisi.

Bu gerçek olabilir mi?

Abdullah Gül faktörünü burada işlemek gerekiyor.

Abdullah Gül’ün parti kuracağını düşünenler çoğunlukta.

Ak Parti ve Erdoğan’a kızgın Gül.

Öyle ya, kendisini bakan yapan, başbakan yapan ve nihayetinde cumhurbaşkanı yapan isme kızgın ve kırgın olması sanırım normal karşılanmalı.

Nitekim genç yaşta oyun dışı kalan Gül, hala siyasete yeşil ışık yakıyor.

Alında Sayın Gül öyle çok cesur bir profile sahip değildir. İnce eleyip sık dokur. Recep Tayyip Erdoğan olmasa görmüş olduğu makamları rüyasında bile göremezdi. Neden bunu söylüyorum? 

Gül'ün önüne hazır gelmezse harekete geçemez. Bu yüzden birilerinin Abdullah Gül'ü harekete geçirmek adına operasyona başladığını düşünüyorum.

Buna paralel olarak başka bir dikkat çekici nokta ise bu günlerde sosyal medya üzerinden Abdullah Gül’ün eski eleştirel açıklamalarının yeniden yoğun bir şekilde paylaşılmaya başlanması.

Söylemeye gerek yok, tabi ki paralel trollerin çalışmaları.

Yani bir el sanki Abdullah Gül’ü parti kurması konusunda yukarda da bahsettiğim gibi iyiden iyiye zorluyor gibi.

Bülent Arınç’ın yapmış olduğu bu açıklamalar, akabinde Hüseyin Çelik’in istifası ve eski bakan Suat Kılıç’ın yine sosyal medyada hareketlenmesi kuşku uyandırıcı.

Bana en güçlü formül buymuş gibi geliyor.

Peki, böyle bir hareket başarılı olabilir mi?

Hep söylüyorum.

Türkiye’nin lider kontenjanı Recep Tayyip Erdoğan siyaseti bırakana kadar dolu…

O varken halkın yeni bir arayış içine gireceğine ihtimal vermiyorum.

Yine hep söylüyorum.

Türk siyaset mezarlığı kahramanlarla dolu…

Eğer yeni bir parti kurulursa o mezarlık yeni sakinlerini karşılayacaktır düşüncesindeyim ben.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Can Arşivi