Murat Can
Murat Can SEN BANA AÇIKLAYACAK NE BIRAKTIN SAYIN VEKİLİM?

SEN BANA AÇIKLAYACAK NE BIRAKTIN SAYIN VEKİLİM?

Hikaye bu ya, Hamo ve Maho kendi aralarında sohbet ediyorlarmış.

Hamo sormuş: Ula Maho, çok zengin olsan ne yaparsın?

Maho cevap vermiş: Ne yapacağım ula, dünyadaki bütün soğanları toplatıp cücüğünü yerim.

Bu sefer Maho Hamo’ya sormuş: Sen ne yaparsın ula?

Hamo cevap vermiş: Ula sen bana yapacak ne bıraktın ki?

Genel seçimler sonrası her yeni dönem fırsatları ve riskleri beraberinde taşır.

Milletvekillerinin büyük çoğunluğu yeni ve hevesli oldukları için “acaba ne açıklasam” diye düşünürken bulur kendini.

Bakın size bir örnek…

2002 seçimleri sonrası mecliste göreve başladığımda mail kutusunda adeta bombardımana tutulduğumuzu gördüm.

Konu şu: Tek gözü olanlarda ehliyet alabilsin…

Çiçeği burnunda bir vekilimiz hemen konuyu teklif haline getirmişti. Sonrasında yasalaştı mı bilmem.

Mutlaka her yeni başlangıç bir heves ve heyecanı barındırır. Ancak böyle süreçlerde bireysel takılmak doğru değil, bilakis takım oyuncusu olmak gerekir.

Geçtiğimiz hafta Sevdiğim ve saydığım değerli milletvekilimiz Hacı Ahmet Bey “Konya’ya İslam Üniversitesi” içerikli bir açıklama yaptı mesela.

Bizim basın maşallah olaya hemen atladı.

“Ahanda Konya’ya İslam Üniversitesi geliyor”

Allah Allah dedim, böyle bir şey olsa benimde haberim olurdu.

Konuyu biraz araştırdım. Ortada henüz fol ve yumurta yok.

Sadece Sayın Başbakanımızın bir temennisi var.

Hani bir talimat olsa onu da duyardım.

Söyledim ya, vekillerimizin bu günlerde yaptığı açıklamalara biraz dikkat etmeleri gerekiyor. Hem kendilerini zor durumda bırakabilirler hem de diğer vekil arkadaşlarının tepkilerini çekebilirler. Birde halk arasında umuda ve beklentiye neden olmak var tabi.

Dün malum Hüsniye Erdoğan’da bir dizi açıklama yaptı.

Bizim gazete haberi manşetten “Konya’ya müjde” diye vermiş.

Konu ne anlamadım.

Müjdeyi de anlamadım.

Hadi bir eleştiride haberi yazan arkadaşlara olsun.

Müjde neyse belirgin ve net bir şekilde yazın ki vatandaş müjdenin ne olduğunu bir bakışta anlasın.

Haberi okudum.

Söyledim ya müjde kısmını anlamadım.

İşin aslı merakta etmedim.

Muhtemelen yürüyen işlerle ilgili bir takım gelişmelerde haberdar etmiştir Hüsniye Hanım kamuoyunu. Zira kendisi de saygın bir milletvekilimiz. Söylediklerinin önemli olduğuna da eminim.

Bu basın toplantıları iyidir. Gündeme dair yönlendirme içerir. Ancak benim görüşüm toplantıların daha çok ulusal gündemle ilgili yapılması. Yerel yatırımlardan sürekli bahsetmek bir süre sonra kabak tadı verebilir.

Son olarak içinde kalmasın, bir konu daha var.

Musa Arat geçtiğimiz günlerde bütün milletvekillerini toplayarak bir kahvaltı ve akabinde basın buluşması gibi bir program organize etti.

Program sonrası yapılan açıklamaların ardından basından soru sorulması istendi.

Ancak basında tık yok.

Tek bir soru yok.

Şimdi bakın. Milletvekilliği Türkiye’de 550 kişiye nasip olmuş bir mevki.

Böylesi saygın bir görevi üstlenen 11 ismi ip gibi diziyorsunuz. Ve karşısında oturttuğunuz kişilerin büyük kısmı gazetecilik mesleğine yeni başlamış hiç tecrübesi olmayan en dip rakamdan maaş alan çocuklar.

Bu çocukları da küçümsemek için söylemiyorum. Yanlış anlaşılmasın lütfen. Ancak işte okuyup yazmayan, eli kalem tutmayan ve iki kelimeyi bir araya getiremeyen çocuklara “sorunuz var mı?” diye sorduğunuzda hepsi sizin gözlerinize bakıyor.

Maalesef mesleğin yerel basında bulunduğu nokta bu…

Eğer milletvekillerini oraya diziyorsanız bari daha özel bir organizasyon yapın. Katılan herkes kendini değerli hissetsin.

Konya’yı konuşmak için programlar yapın, insanları çağırın ki şehrin konuları konuşulsun.

Konuşmak iyidir. İstişare etmek iyidir.

Unutmayın, herkes her şeyi bilemez.

Bunu yapmıyor musunuz? O halde vekilleri ip gibi karşımıza dizip sıradanlaştırmayın.

Bırakın bir ağırlıkları olsun… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Can Arşivi