Millet Mars’a Gidiyor, Millet İttifakı Nereye Gidiyor?
Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" modeli ortaya çıkarmak için bir araya gelmiş. Millet ittifakı “Parlamenter sisteme döneceğiz” şeklinde müthiş ve beklenmedik yepyeni bir vaatle milletin karşısına çıkıyor. Millet İttifakı bu yepyeni önerilerine parlamenter sisteme dönmekte kararlı. Lakin parlamenter sisteme geçişi nasıl yapacaklarını açıklamıyorlar ama geri döneceğiz diyorlar. Eski sisteme dönebilmek için en az 368 milletvekilleri olması gerekiyor ki, referanduma gitsin. Ya da 400 milletvekili bulup anayasa değişikliği Meclis'ten geçebilsin. Bu arada Cumhurbaşkanı da kendilerinden olması gerekiyor. 2023 seçimini bu vaatlerini gerçekleştirebilmek için fırsat olarak görmekteler. Tabi ki dertleri parlamenter sisteme geri dönmek değil Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek. Küresel emperyalist güçler gibi Millet İttifakı da Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek adına her yolu deniyorlar. Yeni plan eskiye dönmek. Ancak bu yolda İttifakın henüz bir adayı bile yok. Cumhurbaşkanı seçilecek kişi bu partilerle beraber mi hareket edecek, orası da apayrı bir muamma. Şu sıralar şöyle bir mesele tartışılıyor: Recep Tayyip Erdoğan 2023 seçimlerinde karşısına kimin rakip olarak çıkmasını ister? Kemal Kılıçdaroğlu'nu mu, Ekrem İmamoğlu'nu mu, Mansur Yavaş'ı mı? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çok boş ve gereksiz bir tartışmadır. Türk toplumun tanıdığı lideri Recep Tayyip Erdoğan 'hepiniz bir olun gelin' diyecektir. Eee öyle de olmayacak mı?
Bu durumda Erdoğan'ın karşısına rakip olarak, Kemal Kılıçdaroğlu çıksa ne olur? Ekrem İmamoğlu çıksa ne olur? Mansur Yavaş çıksa ne olur? Ne fark eder?
Kısacası Türkiye'yi durdurmanın ve diz çöktürmenin adı “Erdoğan'ı devirmek” olmuş. Küresel Türk düşmanlarına teslim olmanın adı “Erdoğan’ı devirmek, Türkiye’yi diz çöktürmek” olmuş. Millet İttifakı bileşenleri sadece yerli değil Türk-İslam düşmanı Biden'ın 'dostu' olmuş.
Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına kimin çıkacak olması onlar için önemli değil. Önemli olan Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek. Birileri düzeni kurmuş 'Türkiye'yi hangisi durdurabilir' sorusuna cevap arıyorlar. Bunu da millete 'Erdoğan'ı kim yenebilir' diye satıyorlar. İşte bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk- İslam dünyasının lideri olarak bunların alayını yenmesi gerekiyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek adına yaptıkları yepyeni sistem olan parlamenter sisteme dönüş çalışmasının sonuç raporunu da bu partilerin liderleri birlikte sunacakmış. Millet İttifakı olarak arzı endam edeceklerdi. Lakin toplantıda hangi liderin nereye oturacağı, hangisinin ilk sözü alacağı tartışma konusu olmuş.
Kılıçdaroğlu, liderlerin ya da partilerin isimlerine göre alfabetik sıralama yapma önerisinde bulunmuş. Bir başka öneriye göre de "tecrübe" sıralaması yapılacak; yaşı en büyük olan ilk konuşup en başa oturacakmış. Parlamenter sisteme geçiş amacıyla ilgili ortak bir tek çalışmalarının bile olmadığını daha ilk ortak açıklamalarını yapmadan bize gösterdikleri için muhalefet partilerine teşekkür etmemiz büyük bir önem taşımaktadır.
Tarih bize her şeyi anlatıyor. 19. asır da dertleri Abdülhamid’di. Sonra Menderes oldu. Şimdi sıra Recep Tayyip Erdoğan’da. Bu zihniyet neden değişmiyor. Necip Fazıl'ın tam da buraya uyan o unutulmaz dizeleri: "Çünkü aynı tezgâhın ürünü. Maya aynı. Nasıl değişsin? Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!"
İşte hakikat millete güçlü bir şekilde anlatılmalı. Dün Abdülhamid’in ve Menderes’in arkasında duramadık. Ama bu sefer millet olarak güçlü bir şekilde Türk dünyasının liderinin yanında olma zamanı. Unutmayalım ki 2023 seçimlerinde emperyalist küresel güçlere karşı Türk’ün liderinin yanında nasıl durduğunu gösterme günü…