KÜRESEL SALGININ ÖĞRETTİKLERİ
2020 yılı tüm insanlık için hayatımızı çok derinden sarsan gelişmelerin yaşandığı bir yıl olarak kayıtlara geçmeye başladı. Depremlerden bölgesel çatışmalara ve küresel bir salgın halini alan pandemik hastalığa kadar üç aydır çok önemli gelişmeler yaşandı/yaşanıyor.
İnsanların yaşadığı, tecrübe ettiği her gelişme, yeni bilgiler öğrenme/öğretme imkânı da sunuyor. Hâlihazırda yüzden fazla ülkede görülen ve salgının yaşandığı devletlerin karantinadan tutun da olağanüstü hal ilanına kadar bir dizi kritik karar almasına yol açan Covid-19, unuttuğumuz ya da henüz hikmetine erişemediğimiz bir çok konuda insanlık için öğretici olmuş görünüyor.
Türkiye de bu süreçte çok sıkı tedbirler alma yoluna giderek, vatandaşlarını virüs salgını konusunda bilgilendirmeye çalışıyor ve bir yandan da resmi önlemler yoluna başvurarak, salgını kapılarında durdurmaya çabalıyor. Son tahlille Sağlık Bakanlığı’nın başarılı bir sınav verdiği görülüyor.
Peki, ülkemiz özelinde biz ne öğrendik bu süreçten?
1- Hijyen ve temizliğin ne kadar önemli ve dezenfekte tedbirlerin insan yaşamı ve sağlığı için ne kadar hayati olduğunu.
2- Samimiyet sınırlarını zorlayan toplumsal ve kültürel karşılıklı iletişimimizin artık sorgulanması gerektiği ve bu süreçte toplumsal sorumluluklarımızın bulunduğunu.
3- Sağlık ve yaşam mevzu bahis olmasına rağmen birilerinin krizi fırsata çevirmek adına ahlaki sınırları zorlayan bir şekilde stokçuluk ve karaborsacılık gibi meşru olmayan yollara tevessül edebileceğini.
4- İslam gerçekliği içinde doğmamız ve yetişmemize rağmen zor zamanlarda tedbir ve tevekkül duygu ve anlayışımızı kaybederek aşırı ve gereksiz panik yaptığımızı ve bunun anksiyete gibi çok ciddi bireysel ve toplumsal sorunlara yol açtığını.
5- Sağlık sorunlarına bağlı olarak çok ciddi ekonomik, siyasi ve toplumsal sonuçlarla karşı karşıya gelinebileceğini ve artık sağlıklı bireyler olmamıza engel olan tüm yanlış alışkanlıklar, davranışlar ve yaşam tarzlarından vazgeçmemizi.
Ve belki de en önemlisi, AVM’ler, kafeler, restoranlar, çarşılar, pazarlar, kulüpler, sosyal medya gibi mecralarda neredeyse tüm zamanımızı harcadığımızı; evimizin içini, yani aile ve çocuklarımızı ihmal ettiğimizi ve birbirimize daha çok vakit ayırmamız gerektiğini çok iyi öğrenmiş olduk. Aile, insanların sağlıklı ve huzurlu bireyler olarak yaşamlarını idame ettirebilecekleri, her türlü kötülük patolojik ve pandemik sorunlardan dezenfekte bir YUVA’dır. Kıymetini daha çok bilmemiz ve sahip çıkmamız gerektiği, salgınla birlikte öğrendiklerimizin arasında.
Rabbimiz, tüm milletimizi ve insanlığı sağlıkla muhafaza eyleye.