Rusya-Ukrayna Savaşı Ne Zaman Son Bulur?
2022 yılının ilk çeyreğinden itibaren uluslararası ilişkilerin en öncelikli konusu haline gelen Rusya-Ukrayna savaşı, sahada yeni cephelerin açılması, Ukrayna topraklarında yeni çatışma alanlarının ortaya çıkmasıyla tüm hızıyla ilerliyor.
Türkiye’nin diplomatik ve arabuluculuk başarısı ile imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması soruna ilişkin çözüm umutlarını yeşertse de hem Rusya hem de Ukrayna makamlarından gelen, savaşın Kırım başta olmak üzere yeni alanlarda devam edeceği beyanatları, meselenin uzun bir süre daha küresel gündemi meşgul edeceği düşüncesini beraberinde getiriyor.
Bilhassa sonbahara, ardından da kışa yaklaşılan günlerde hem Avrupa hem de Rusya tarafının karşılıklı yaptırım tehdit ve uygulamaları, Avrupa’da çok yoğun bir enerji krizini beraberinde getiriyor. Avrupa sokağı, hiç olmadığı kadar karanlık günler yaşıyor…
Son yapılan Soçi Zirvesinde Putin’in, Sn. Cumhurbaşkanı’na, “Avrupa size teşekkür etmelidir” şeklindeki sözü, ilerleyen günlerde Batı’nın şimdiye kadarkinden daha çok Türkiye’nin arabuluculuğu ve iyi niyet girişimlerine ihtiyacı olacağını gösteriyor. Bu noktada 60 yılı aşkın bir süre kapılarında beklettikleri Türkiye, Avrupa’nın bu talebine ne kadar ve nasıl karşılık verecektir, bu ise çok farklı tartışmaları beraberinde getiriyor.
TürkAkım Projesi, bu noktada Avrupa’nın kurtuluş biletlerinden birisi olduğunu gösteriyor. Asıl şaşılacak konu ise bu kadar ciddi oranda tedarik sorunu yaşayan Avrupa’nın, Rusya karşısında Amerika’nın güdümünde daha ne kadar yol alabileceği… Avrupa ne zaman ABD’nin bir vagonu gibi hareket etmeyi bir kenara bırakarak, kendi kaderini kendi ellerine alacak?
2023 yılının ilk çeyreğinde Rusya-Ukrayna savaşını geride bırakmış bir dünya ile karşılaşmamızın mümkün olduğunu düşünmekle birlikte, Rusya’nın gittikçe genişleyen savaşı ancak ya yeni cephelere yayarak ya da -Allah korusun- bir nükleer silah kullanarak dizginlemesi mümkün olabilecektir. İkinci seçenek, tam bir kıyamet senaryosu…
Bu iki seçenek arasında görünen o ki, Ruslar ancak, başka Balkanlar olmak üzere, yeni çatışma alanları ihdas ederek, yani savaşını Avrupa içlerine taşıyarak bu süreçten çıkabilecek… Geçtiğimiz günlerde Sırbistan-Kosova gerginliği bu durumun en önemli nişanesi. Sırada Moldova, Polonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan meseleleri beklemekte…
Kaldı ki uluslararası ilişkilerde dondurulmuş olarak buzluğa kaldırılan her sorun bir gün mutlaka buzdolabından çıkartılır…
Olası Çin’in Tayvan işgali ise Rusların çıkarına gerçekleşecektir. Bu durumda ise yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya gelinecektir.
Burada asıl sorulması gereken husus: Bize; TÜRKİYE’ye ne olacak? “Yeni bir dünya kurulur ve bizde bu yeni dünyada yerimizi alır”sak, bu nasıl ve ne şekilde mümkün olacak? Bu soruların yanıtlarını da bir sonraki yazımıza bırakalım.
Allah vatanımızı ve milletimizi her türlü afet ve şerden muhafaza buyursun…