Bizim için muhasebe/hesaplaşma fırsatları sunan bir Ramazan-ı Şerif’i daha idrak ettiğimiz bu günlerde, orucun hatırlattıkları arasında yer alan yoksulluk; literatürde açlık, yetersiz beslenme, eğitim ve diğer temel hizmetlere ulaşma kısıtlılığı, sosyal ayrımcılık ve dışlama gibi tanımlarla ifade edilmektedir.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre 2000’li yıllardan bu yana küresel yoksulluk rakamlarında düşüş kaydedilmiş olsa bile, gelişmekte olan bölgelerde yaşayan nüfusun onda biri halen günlük 1.90 (yaklaşık 14 TL) doların altında yaşamlarını sürdürüyor. Başka milyonlarca insanınsa bu rakamın da altında yaşadığı rapor ediliyor. Bu çizgi, “international poverty line” olarak ifade ediliyor. Yani; “uluslararası yoksulluk çizgisi”.

Yine BM verilerine göre, 2015 yılında 736 milyon insan bu çizginin altında bulunmakta iken, dünya nüfusunun yüzde onu aşırı yoksulluk içinde yaşamakta; eğitim, sağlık, su kaynaklarına erişim ve gıda güvenliği gibi çok temel ihtiyaçlara ulaşamamakta. 2030 yılları için 160 milyon çocuğumuzun aşırı yoksulluk içinde yaşamaya devam edeceklerine BM’ce işaret ediliyor.

Geçtiğimiz on yıllardan beri yoksullukla mücadele konusunda pek çok teşebbüste bulunulmasına, önlemler alınmasına, programlar yapılmasına ve devletler sosyal yardımlarını artırmasına rağmen, yeteri kadar başarı sağlanamadığı açık bir gerçeklik. Küresel 2030 gündeminde yoksulluğun bütün biçimleriyle sona erdirilmesinin, dünyanın karşı karşıya kaldığı çok önemli bir meydan okuma olduğu vurgulanmakta ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının önemine değinilmekte.

Küresel pandemi günlerinde evlerimizde idrak edeceğimiz bu bereketli ayda yoksulluk, yoksul ve fakir insanları hatırlamak ve bu konuda kendimiz ve eylemlerimizin muhasebesini tutmak son derece önemlidir. Daha az tüketmeye ve israfı sonlandırmaya çalışarak, daha çok paylaşarak ve hatırlayarak bu sorunun üstesinden gelinebilir.

İnsan, belki tabiatı gereği unutmaya daha çok meyilli, fakat insanı Yaratan bir vesileyle sık sık unutulanları hatırlatıyor.  Şimdi bu ay da hatırlamak için bize önemli fırsatlar sunuyor. Aç olmayı, oruç olmasan da karnını doyuramamayı, bir bardak suya, bir lokma ekmeğe veyahut bir ilaca ulaşamamanın ne demek olduğunu anlamamız ve kavramamız için şimdi -yine- tam zamanı…

(Yazı dizisinin II.si: Küresel İsrafı Durdurmak)