KONYA SANAYİSİ

Temel ekonomik göstergeler Konya’nın aslında tarımdan daha ziyade sanayi şehri olduğunu ortaya koyuyor. Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sektörlerin yanında istihdam kaynağı olan ve ihracat rakamları içinde önemli yer tutan sanayi konusu üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir alan. Zira sanayi ve üretim olmadan diğer sektörlerin hiçbir kıymeti bulunmuyor.

Ama ne yazık ki son dönemlerde sanayicilerin bir kısmı daha kolay yoldan ve garantili para kazanma yollarına yöneliyor. Hizmet sektörünün orantısız bir şekilde büyümesi biraz da bundan. Bu girişimcileri kınayamazsınız.

Ama bir takım adımlarla tekrar sanayi ve üretim boyutuna sevk etmeye çalışmanın önünde bir engel bulunmuyor. Üretim ve sanayiyi cazip hale getirebilirsiniz.

Bütün bunları anlatma nedenim geçen hafta misafiri olduğu Konya Sanayi Odası Meclis toplantısı vesilesi ile önemini tekrar teyit ettiğim üretim odaklı ekonomi anlayışı. Ülke olarak çıkış noktamız ve garanti kaynağımız bu alan.

Üretmeden tüketenlerin sonunu Yunanistan’da görüyoruz. Başka ülkeler sıradalar. Diğer sektörlere bir şey demeden sanayinin önemini vurgulayayım. Elbette onlar da gerekli ama sanayiyi bütünlemek ve eksiklerini gidermek adına. Temel alan sanayii.

Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü çok kapsamlı bir sunum yaptı. Türkiye, dünya ve eşdeğer iller açısından Konya’nın genel ve en son görünümünü ortaya koydu. Çok faydalandım.

Sunumda öne çıkan pek çok sonuç var ama belki bence dikkat çekici olanı Konya’nın işletme büyüklüğü yani ölçek ekonomileri açısından biraz geri kaldığı.

Daha büyük ölçekli ve daha teknoloji yoğun bir yapılanmaya geçilmeli, sonucuna ulaştım. İstihdam açısından son derece yararlı olan emek yoğun yaklaşım mutlaka belli sektörlerde önemlidir. Lakin kesif rekabet şartlarında teknolojiye hassaten önem vermeniz de gerekir.

Meclis toplantısı Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Inno Park’ta yapıldı. Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak inşa edilen alan şehirde ve ülkemizde adını daha fazla duyuracak.

Başkan Memiş Kütükçü son derece nazik üslubuyla ve doyurucu sunumuyla temel değerlendirmeyi sunarken aynı zamanda ülkemizin ve bölgemizin istikrarına da vurgu yaptı. Meclis üyeleri de o temenni ve taleplere katıldıklarını hal, hareket ve sorularıyla gösterdiler. KSO tek yürek olarak atıyor.

Kurumsal ve bireysel ilişkilerin geliştirilmesi noktasında bu türden etkinliklere dışarıdan katılımın önemine inanırım. Kurumları tanımanın ve işbirliği tesis etmenin en iyi yollarından biri öncelikle o kurumları anlamaktan geçer.

Bundan önce olduğu gibi, sonraki dönemlerde de meclis toplantılarına dışarıdan katılımlar olacaktır. Bu birlikteliklerin olumlu neticeler vermesi adına herkes seferber olmalıdır.

Toplantıda görüştüğümüz meclis üyelerinin pek çoğu, en azından benim tanıdıklarımın tamamı, bulundukları yere tırnakları ile kazıyarak gelmişler. Belli bir rekabet üstünlüğüne sahip firmaları temsil ediyorlar.

Ekonomik, istikrar, siyaset ve toplumsal düzen onlar için benim gibi devlet memurlarına ifade ettiği anlamın çok daha ötesine tekabül ediyor. En ufak bir kıpırdanma veya durgunluk muhtemelen uykularını kaçırıyor. Sadece kendileri için değil, istihdam ettikleri insanlar ve aileleri için de kaygılanıyorlar.

O nedenle hassasiyetleri çok fazla; kaygıları daha çok. Belki işlerini borçla yürütüyor, dış kaynak kullanıyorlar; belki büyük çaplı yatırımları var; belki yeteri kadar işletme sermayeleri yok. Bilemiyoruz. Ama onlar doğrudan sorunun muhatapları.

Sanayicileri bu dönemde çok hassas gördüm. Taleplerinin toplum ve siyaset nazarında daha fazla dikkat çekmesini istiyorlar. Haksız da sayılmazlar doğrusu. O nedenle onlardan gelen açıklamalar kimse tarafından yadırganmasın. Her vesileyle çıkıp, beyanat veriyorlar, denmesin.

Başkan Memiş Kütükçü kaygılarında ve taleplerinde yalnız değil;  sohbet ettiğim tüm üyeler benzer fikirlere sahip.

Aslında bizler de farklı düşünmüyoruz.