İlim dünyasında yaprak dökümü
Mevsim olarak sonbaharın sonlarındayız. Hüzünlü bir sonbahar yaşıyoruz. Ağaçlar, sararmış yapraklarını döküyor. Adeta ölümü sembolize ediyorlar, tekrar dirilmek için.
Bugünlerde yaprak dökümü benzeri hadiseleri insanlarımız arasında da yaşıyoruz. Gerek corona ve gerekse başka sebeplerle birçok büyüğümüz, yakınımız, ilim âleminden hocalarımız Hakk’a yürüyor. Farkında mıyız? Sosyal medya hesapları taziye ilanlarına döndü. Her gün yüzlerce kardeşimiz corona yüzünden vefat ediyor. Elbette kimileri de tabii ecel’le…
“Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir”. Son günlerde bir bir ilim adamlarımızı da kaybetmeye başladık. Elbette bütün bunlar takdir-i İlahi’nin bir cilvesi..O’ndan geldik yine O’na döneceğiz. Âmenna..
Konya İlahiyat Fakültesi’nden emekli hocalarımız bir bir aramızdan ayrıldı. Başta Prof. Dr. İsmet Ersöz hocamız.. Tefsir ilmi alanında derinlikli bir bilim insanıydı. Yurt dışında tahsil görmüş, arkasında bir çok eser ve yetiştirdiği öğrencilerini bırakarak İlahi huzura gitti. Çok güzel ders anlatırdı. Uzun yıllar Suriye’de okumuş. Devrin birçok dişli, kendi alanında uzman âlimlerini tanımış, onlardan ders almış, aynı zamanda siyasilerini de tanımıştı, Suriye’nin. Hatıralarını yazmadan gitti. Diğer yandan, gurbeti dibine kadar yaşamış bir hocamızdı. Emekli olduktan sonra çarşıdan aldığı bir dükkânı medreseye çevirmiş, özellikle yabancı öğrencilere ders veriyor, onlara maddi ve manevi anlamda destek sağlıyordu. Ayrıca burada kendi emsali olan dost ve hoca arkadaşlarıyla da tefsir okuyor, güncel konular üzerine müzakerelerde bulunuyorlardı.
Öte yandan Konya Yüksek İslam Enstitüsü’nde ve İlahiyat Fakültesi’nde Arap Dili ve Edebiyatı hocalığı yapan daha sonra da Diyarbakır İlahiyat Fakültesi’ne dekan olarak atanan Prof. Dr. Abdulbaki Turan hocamızın vefat haberini aldık. Benim de Arapça dersime girmişti. Kendisine münhasır, öğrencileri tarafından çok sevilen bir hocamızdı.
Hiç beklemediğimiz bir zamanda Prof. Dr. Yusuf Işıcık hocamızın vefat haberini duymuş olmamız bizleri derin bir hüzne boğdu. Yetmişli yaşlarda olan hocamız ilimden ve dava adamlığından hiç kopmamıştı. Emekli olmasına rağmen öğrencilerine Taberi tefsirini okutur, onların hem mesleki bilgilerini artırma ve hem de şuur planında yetişmelerini sağlama konusunda büyük gayret ederdi. Biz de kendisinden tefsir okumuştuk. İlahiyat Fakültesi dekanlığım günlerinde kendisiyle istişare ettiğim ender şahsiyetlerden birisiydi. Geride te’lif ve tercüme dalında bir çok değerli eser ve yetiştirdiği talebeleri bıraktı. Her hocamızın örnek alınacak farklı yönleri vardır. Işıcık hocamızın benim bildiğim en önemli özelliği kendi ihtiyacı olsa bile maaşını alır almaz kırkta birini ayırması ve ihtiyaç sahibi öğrencilerine dağıtmasıydı. Çok mütevazı olan hocamız odasına gelenlere hal-hatır sorup bir şeyler ikram etmeden bırakmazdı. Çok cömert bir hocamızdı. Akide olarak da selef-i salihin çizgisindeydi. Kendi aramızda bazı tatlı tartışmalarımız da olurdu, zaman zaman..
Bu yazıyı yazdığım saatlerde de yine bir acı haber düştü, ekranlara. İlahiyat Fakültemizin emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu da vefat etmişti.. O da kendi şahsına münhasır bir hocamızdı. Rabbim taksiratını affetsin. Yaşı 84 olmasına rağmen fakültede Hadis Anabilim Dalındaki hocalara temel hadis kaynaklarımızı okutuyordu. Onun bu derslerine araştırma görevlilerinden Profesör olan hocalarımıza kadar birçok kimse katılırdı. Hafızası kuvvetliydi. Bir defa gördüğünü köyüne kentine varıncaya kadar da hiç unutmazdı. Şakalaşmayı severdi. Her Çarşamba fakültemize gelir gayr-i resmi olarak seçkin talebeleriyle yaptığı dersleri hiç aksatmazdı. Ayrıca İnce Minare’de düzenlenen hadis çalışmalarına da destek verirdi. Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu hocamızın öğrencisi olan Koçkuzu hoca, belli bir dönemin hatıralarını yazmış olması onun en büyük hizmetleri arasında sayılacaktır.
Ben hem yakın zamanda Rahmet-i rahmana yürüyen bu hocalarımıza ve hem de bir sene önce vefat eden başta Prof. Dr. Ahmet Önkal ve Dr. Öğretim Üyesi Hasan Özönder hocalarıma Rabbimden rahmetler diliyorum. Ayrıca Hakk’a yürüyen hocalarımızın yakınlarına ve İlahiyat camiamıza başsağlığı diliyorum. Rabbim cümlesinden razı olsun.