Gerçek yüzleri görünmeye başladı
Yenilenen İstanbul seçiminin ardından siyaset dünyası nihayet kendi rutinine döndü. Yeni dönemde nasıl bir siyasi atmosfer bizi bekliyor diye düşünmeye fazla gerek yok. Muhalefet gerçek yüzünü bir kez daha göstererek gerçek dertlerinin ülkenin geleceği olmadığını ispatladı. Biz elbette şaşırmadık. Her şey şöyle olacak, böyle olacak diyenler düşünsün…
Muhalefet partileri gerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş referandumu gerekse de Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde halkın her yıl sandığa gitmekten, seçim yapmaktan yorulduğunu, artık seçim yapılmayan 4-5 yıl geçirmek istediklerini söylüyorlardı. Şimdi ise İstanbul seçimlerinde HDP desteğiyle aldıkları oyun etkisiyle referandum yapıp, parlamenter sisteme geri dönelim, ardından yeniden Cumhurbaşkanlığı seçimi yapalım falan diye konuşmaya başladılar. Bu muhalefet anlayışına hani halk seçimden yorulmuştu diye sorulamaz. Çünkü doğru söylemek, tutarlı olmak gibi bir dertleri yok. Günü birlik çıkarlarına göre işine gelen yalanı rahatlıkla söyleyebiliyorlar. Nasıl olsa ülkemizde en geç bir haftada her şey unutuluyor. Geçen hafta da belirttiğimiz gibi seçmenin sosyolojik yapısı bozulup adeta genetiğiyle oynandığı için de kimse sorgulamıyor.
Muhalefetin beklentisinin elbette bir karşılığı yok. Bir aksilik olmadığı sürece 2023 yılına kadar seçim yapılmayacak. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de devam edecek. Bütün bunları muhalefette biliyor ama işine gelmediği için bu yola ne kadar taş koyarsak o kadar kâr gözüyle bakıyorlar. Hâlbuki biraz Türkiye’nin geleceğini düşünseler, ülkenin çıkarları noktasında hükümetin yanında yer alıp, muhalefeti de belli ölçüde yaparlar lakin Türkiye gibi bir dertleri yok. Varsa yoksa kendi ve yurtdışından akıl veren ağababalarının çıkarları.
Yerel seçimin ardından kazandıkları belediyelerde işçi kıyımına son sürat devam ediyorlar. Herkesi kucaklayıp, sağduyulu yönetim anlayışıyla hareket edilecek gibi beylik klişe lafların bir karşılığının olmadığını bir kez daha gördük. En trajikomik örnek geçen hafta içi Adana’da yaşandı. Belediye otobüs şoförünü sefer sırasında telefonla arayıp işten atıldığını, otobüsü en yakın durakta durdurarak yolcuları indirip teslim etmesi gerektiği söylendi. Bu gibi örnekleri başta İstanbul ve Ankara olmak üzere önümüzdeki günlerde çok fazla göreceğimiz de garanti. Muhalefet, belediyeler üzerinden gelecekte iktidara gelirse nasıl bir yönetim anlayışını benimseyeceğinin mesajını çok net veriyor. Tabi ki anlamak isteyene. Muhalif seçmen ise bu tarz haberlerle ilgilenmiyor. Çünkü bir çoğunu duymuyor bile. Onların bakış açısına göre bir haberin doğru olması için ya Sözcü gazetesinin yazması ya da Fox’ta Portakal, Küçükkaya ikilisinin söylemesi gerekiyor.
Muhalefetin oluşturduğu Millet ittifakının gölge üyesi HDP ile ilişkileri de önümüzdeki dönemde oldukça renkli olacak gibi. Çünkü HDP’liler hesap kitap yapmadan her şeyi olduğu gibi söylüyor. Hafta içi Mecliste HDP’liler ile İYİ Partililer arasında tartışma yaşanmıştı. HDP’liler kısaca bizim desteğimizle o milletvekili koltuklarında oturduğunuzu unutmayın. Ankara ve İstanbul’da da ittifakınızı destekleyerek adaylarınızı başkan seçtirdik dediler. İP’liler öyle bir şey yok falan deseler de elbette inandırıcı olmadı. Kimlerin kimlerle ittifak yaptığı ayan beyan ortada. Dileğimiz seçmenin gerçeği görüp yeniden bir değerlendirme yapmasıdır.
Yeni dönem muhalefetin belediyeler üzerinden iktidarcılık oyunu oynamasını seyretmek açısından oldukça keyifli olacak. Nasıl olsa yönetimi ellerine yüzlerine bulaştırdıkları zaman belediyeler bizde ama belediye meclislerinde çoğunluk hükümette diye bir bahaneleri de var. Artık İmamoğlu’da her ay İstanbul’a sesleniş konuşması yapıp şimdiden 2023 için antrenmanlara başlamış olur…