Erken seçim
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 2018 yılında yapılan seçimle uygulamaya sokuldu. Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri yapıldı.
Kimileri yeni dönemin farkında değil, kimileriyse farkında görünmek istemiyor. ‘Çankaya’yı ele geçireceğiz’ diyen Kılıçdaroğlu mesela, ince bir mesajla tarafını belli ediyor.
Sistem birinci dönemini henüz tamamlamadı. Ayıpları, eksikleri ve noksanlarını tam olarak tespit için bir dönemin bitirilmesi beklenir. Yapılacak seçimlerden sonra bir revizyon gündeme gelebilir.
Tanzimat’ta sistem değiştiren Osmanlı’da 10 yıl kadar bürokrasi ve sistem kendine gelememişti. Tüm aktörlerin değişimi hissetmesi ve hazmetmesi zaman alır.
Yapılacak seçimler kritik önemde. Sistemin devamlılığı açısından çok hayati bir karar verilecek.
Sistemi savunanlarla, karşısında olanların kozlarını paylaşacağı seçimlerin ana tartışma konusu sistemin kendisi olacak.
Cumhurbaşkanının ikinci, üçüncü dönem tartışması da ayrıca önemli…
Bugünlerde gizliden bir tartışma yürütülüyor. Güz aylarında bir erken seçim olma ihtimali gündemde. Herkes kendisine göre bir merak içinde.
Şahsi kanaatim bu ihtimalin yabana atılmaması yönünde. Evet, Kasım ayında bir seçim olabilir. Karar verme durumunda olanlar, yani Cumhurbaşkanı ve TBMM çoğunluğu mutlaka yaz aylarındaki ekonomik performansa ve genel gidişata bakacaklardır.
Avantajlı olduğunu düşündükleri dönemde seçim kararını verebilirler.
Muhalefetin tavrı ne olur tahmin etmek güç. Adaylarını belirleyemediler. Ana muhalefet liderinin gönlü aday olmaktan yana, ama partisinin iki büyükşehir başkanı da potada.
Ekonomik göstergeler yazın nispeten iyileşir. Enflasyon sepetinde yer bulan ısınma, sebze-meyve fiyatları da dahil olmak üzere bir takım emtia ve hizmet fiyatlarında düşüş yaşanır ya da artmaz.
Yaz sıcaklığı insanları daha halim, selim hale getirir. Bu rahatlık sandığa da yansır.
Ayrıca, muhalefetin ‘Üçüncü dönem’ kavgasına da engel olunur.
Bu kadar hızlı ve baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı dünyada ve Türkiye’de dört yılı geçen her dönem sistem açısından müthiş başarıdır. Dünyada çok az sayıda ülke dört yılı geçen iktidarlarla yönetilirler.
Halka müracaat etmek, onayını almak, vekaleti yenilemek suretiyle yeni bir dönemi başlatmak her zaman tercih edilir.
Türkiye bölgesinde güven unsuru bir ülke. Etrafındaki ateş çemberine rağmen kararlı adımlarla hedefine doğru yönelmiş vaziyette. 100. Yılına yeni bir yönetim ve parlamento ile girebilirse önümüzdeki dönemi daha sağlıklı biçimde planlayabilir.
Ekonomik ve siyasal göstergeler bakımından 2023 kolay olmayacak. Tüm dünya diken üzerinde.
Avrupa ve ABD’de tecrübe edilen enflasyon eşi, benzeri görülmemiş seviyelerde. Daha kötüsü, insanlar mal bulamıyor, istediği ürünü temin edemiyor.
Ukrayna savaşının etkileri göz ardı edilse bile, tüm ticaret ortaklarımız sıkıntı içindeler.
Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimleri sükûnetle atlatabilen bir Türkiye’nin önü açık. Seçim bir anlamda sistemin işleyişine engel, çünkü siyaseti kızıştıran ve aktörleri çığırından çıkaran bir etkiye sahip.
Güz aylarında yapılacak bir seçim hem erken hem de zamanında olmuş olacak. Erkene alınmış bir seçim demek.
Siyaseti yaz aylarında bu gözle okumak doğru olabilir. Muhalefet 20 yılını doldurmuş bir iktidara karşı moral üstünlüğü olmadan girecek.
En son yapılan mahalli idare seçimlerinde bir ivme yakaladıklarını düşünseler de kulvar değişip, denkleme ağır bir aktör, Cumhurbaşkanı Erdoğan girince tüm hesaplar altüst olabilir.
Bunu biliyorlar.
Erkene alınmış bir seçim bir çıkış yolu bence.
Ekonomi, siyaset, toplum ve uluslararası düzene karşı daha dayanıklı ve daha dinamik bir biçimde girmek için buna ihtiyaç var.