Gülşen Yılmaz
Gülşen Yılmaz Emekliler emeklemeyip üretsin!

Emekliler emeklemeyip üretsin!

Bir şehir için en önemli yatırımın sosyal belediyecilik olduğunu artık daha çok anlamaya başladık sanırım.
 
Belediyecilik denilince akıllarda direkt, yol yapmak, çöp toplamak, koca koca binalar dikmek geliyordu bir zamanlar.
 
Bu anlayışın değişmesi de bir bakıma iyi oldu.
 
Çünkü belediyeler sadece vatandaşın çöpünü toplamaktan sorumlu olmamalı… Başkanlar, yönettikleri şehrin kültürel hayatı ne durumda, insanı nasıl bir hayat sürüyor, sosyal faaliyetlere ne gibi katkılar yapılabilir bunlara kafa yormalılar.
 
Bu kapsamda Konya belediyeleri de belli adımlar atıyorlar. Vatandaşa Hanımlar Lokali, Emekliler Konağı ve Gençlik Merkezleri gibi önemli hizmetler sağlanıyor. Bu konular günümüz dünyasında bence bir yol yapmaktan kat be kat önemli…
 
Bunu neden söylüyorum. Çok sevdiğim ve Uğur Başkan’ın da sıkça kullandığı şu sözden ötürü; “Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder.”
 
Buraya kadar her şey güzel…
 
Şimdi gelelim mevzunun akıl karıştıran kısmına…
 
Sosyal belediyecilik kavramı içerisine dahil edilen Emekliler Konağı’nın sosyallikten uzak oluşu benim kafamı karıştırıyor mesela.
 
Benim gördüğüm kadarıyla Emekliler Konağı şu an da belli yaş aralığında insanların dolduğu binalar gibi duruyor.
 
Ben bu anlamsız binaların bir anlam ifade etmesi taraftarıyım. Zaten orta yaş üstü insanlarımızı ben hiç anlamıyorum.
 
Bakın yaşlı bile demiyorum. Çünkü artık günümüz şartlarında yaşlı kategorisi daha üst sınıra taşındı.
 
Amcamız orta yaş üstü… Emekli olmuş. Ama Allah ömür verirse daha bir 20-30 yıl daha yaşar. Bakıyorsun emeklilikten sonra bütün sosyal yaşantıdan elini eteğini çekmiş. Emekliler Konağı’nda oturuyor. Ezan vakti camisine gidip geliyor. Akşamı bu boşlukta ediyor. Gün sonunda ne yaptın desen hiç…
 
Güzel amcam, neden kalan yaşamını böyle bir düzene kurban ediyorsun?
 
Emekli Konakları da bu boş düzene hizmet eder vaziyette. Yani Hanımlar Lokali olsun, Gençlik Merkezi olsun, cıvıl cıvılken, neden Emekli Konakları bu denli emekler vaziyette!
 
Peki, önerim nedir?
 
Bu amcalarımız da şehrin gelişimine katkıda bulunsun istiyorum ben.
 
Mesela tatillerde veya gün içerisinde belirlenen saatlerde çocuklar ve gençler Emekli Konakları’na yönlendirilsin.
 
Burada her amcamız, gençliklerinde uzmanı oldukları herhangi bir konuda çocuklara bir şeyler öğretsin. Yani illa ki aman aman bir şeyden bahsetmiyorum burada. Basit bir saksıya çiçek ekme olur. Ağaç budama olur. Marangozluk olur.
 
Hiç olmadı birlikte kitap okurlar.
 
Hem zaten en çok yakındığımız şey bu çocuklarımızın iyi yetiştirilmesi noktasında eksik oluşumuz değil mi?
 
Böylelikle iki uç nesil birleşip yenilikler ortaya koyabilirler. Çocuklarımıza da bir taraftan unuttukları güven duygusunu böylece aşılayabiliriz.
 
Hem yaşlılar, hem gençler sosyalleşmeye bu kadar açken bunun yapılması eminim ki gelecek için büyük bir fırsat olacaktır.
 
Düşünün bir emekli amcamız, bir gence ağaç sevgisini aşılarsa her şey değişebilir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi