Fotoğrafçılık günü ve Konya’da fotoğraf-2
Gerek bireysel gerek meslek odaları gerekse dernek ve gruplar gerekse ülke olarak fotoğrafla ilgili akılcı, sağlıklı, geliştirici ve derinlikli çalışmalar yapmamız kaçınılmaz görünüyor. Yaşadığımız şehrin de bir fotoğraf mazisi ve geleceği var elbet. Müsaadenizle Konya’da Fotoğraf kısmını sonraki yazımıza bırakalım diyerek noktalamıştık bir önceki yazımızı. Devam edelim efendim…
Yazımıza mevzu ettiğimiz alanın sanatsal kaygı ile çekilen fotoğraflar olduğunu evvelemirde söyleyelim de meslek olarak bu işi yapan esnafımız yanlış anlamasın. Kaldı ki fotoğrafçılık oldukça zor şartlarda icra ediliyor ve sektör farklı bir dönüşüm geçiriyor. Vesikalık fotoğraf hâlâ lazım ancak ticari anlamda fotoğrafçılık artık dijital ortamın, reklamın bir parçası haline geldi. Ha bir de gelin-damat fotoğrafçıları var elbet. İşleri hayli zor, ironi taşıyan bir yazı konusu olacaktır sonra.
Fotoğraf ışığa ihtiyaç duyar. Konya’nın fotoğraf ışığı var mıdır? Sanırım bu sanatla uğraşan herkes sorunun muhatabıdır. Elbet Konya, fotoğraf açısından zengin bir çalışma ortamı barındırır lakin bu şehrin ülke ve dünya fotoğrafına katkısı nedir ve daha mühimi fotoğraf, Konya’ya ne katmaktadır?
Konya’mız da gerek fotoğraf çekip bu alanda uğraşan sanatseverler açısından gerekse şehrin verdiği malzeme açısından çok zengin. Şehrin tarihi ve doğal zenginliği, kültürel ve iklimsel yapısı fotoğraf çekmek isteyene her türlü imkânı veriyor.
Fotoğrafın gelişip iyi ürünler vermesi, yeni fotoğrafçılar yetişmesi, bu sanata meraklı gençlere rehberlik edebilmesi ve elbet bulunduğumuz şehre katkısı olabilmesi için kurum ve kuruluşlara, grup ve sivil toplum faaliyetlerine ihtiyaç var. Bu alan Konya’da daha çok dernekler vasıtası ile sürdürülüyor.
Şehrin en eski oluşumlarından biri KONFAD “Konya Fotoğraf Amatörleri Derneği” 1996 yılında kurulmuş olup halen Erkan Mumcu başkanlığında faaliyetlerine hız vermiş durumda. KONFAD düzenlediği eğitimler, geziler ve periyodik olarak organize ettiği buluşmalar ile şehrin en eski fotoğraf derneklerinden biri. Dernek aynı zamanda Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyon üyesi.
Uluslararası üne sahip Reha Bilir Hocam da SSS “Sille Sanat Sarayı” olarak etkin ve yoğun bir fotoğraf koşuşturmasına öncülük yapıyor. Dernek, vakıf gibi resmi bir kurum olmasa da ilkelerin ve prensiplerin grup kültürü içinde sağlam olduğu Sille Sanat Sarayı gerek ulusal gerek uluslararası pek çok fotoğraf etkinliğine ev sahipliği yapmış durumda. Ayrıca dünyadaki en önemli federasyon olan FIAP’ın sayılı sergi salonlarından biri de Sille Sanat Sarayında. Önce iyi bir insan olmalı prensibi ile fotoğrafın verdiği imkânlarla gerek Konya’ya gerekse ülkemize katkı sağlamak için çaba harcıyor.
Henüz kuruluşunun üçüncü yılında olan ASFOD “Anadolu Selçuklu Fotoğraf Derneği” de Mustafa Binol Hocamın başkanlığında dinamik ve dinç yapısı ile Konya için yeni bir soluk olma uğraşı ve çabasında. Özellikle atölye çalışmaları ile ileri seviye fotoğraf çekiminde birçok katılımcıya imkân sağlanmış durumda. Derneğin periyodik olarak devam ettirdiği fotoğraf sunumları da şehri bu anlamda canlı tutuyor.
Büyükşehir Belediyesinin KOMEK bünyesinde Halk Eğitim Merkezleri aracılığı ile açılan kurslara da değinmek gerek elbet. Temel fotoğraf kursları ücretsiz olarak veriliyor ki bu, Konya için büyük fırsat. Nitekim her anlamda güçlü ve imkân sahibi kurumların bu işe el atmaları kaçınılmaz. Diğer yanda üniversiteler de akademik anlamda çalışmalarını yürütüyor. Üniversite sadece akademik çalışmada mı kalır sualini kime soralım diye de merak etmiyor değiliz.
Tüm bu çalışmalar bir yekûn bir artı değer oluşturuyor mu? Bireysel anlamda pek çok başarılı fotoğraf sanatçısı çıkıyor Konya’dan. Bununla birlikte “Konya Fotoğrafı” denince zihinlerde oluşan algı nedir, somut anlamda bir fotoğraf dili oluşturabildik mi sorularını sıkça sormalıyız sanırım. Elbet cevabını verirken de kişisel hırs ve çekişmelerden uzak kalabilmeliyiz.
Madem fotoğrafın sanatsal boyutunu dile getiriyoruz bu sanatın icrası, takdiri, teşviki nasıl olacak? Misal bir sanat galerisi hem de uluslararası bir anlayışta ve boyutta neden yoktur? Temel fotoğraf kursunu alan gençlerin ileri seviyede gelişmelerini sağlayacak stüdyo, ışık vb. uygulama atölyelerini kurmak mümkün değil midir?
Güzel şeyler oluyor dahası olmayacak değil elbet. Bu tamam da ölçüsüz hırstan, gereksiz fesattan, bitmez kıskançlıktan, boş bencillikten uzak durmak lazım değil mi? Fotoğraf, barındırdığı uçsuz bucaksız çeşitlemeleri, gücü ve imkânı ile hayal gücümüzü özgür bırakacak kadar gerçek merak etmeyin.
