Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Ekip çalışmasında doğru tercih

Ekip çalışmasında doğru tercih

Kamusal alanda birlikte iş yapma kültürü, çalışmaları bereketlendiren, ortak akılla doğru işler yapılmasına imkân veren bir araçtır. Toplumsal meseleler de birlikte yaşamanın bir sonucu olduğu için ekip çalışmasını gerektirir.

Kamusal güç sahibi insanlar bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak durumundadırlar. İster siyaset olsun, ister bürokrasi, isterse sivil toplum alanı, iyi insanları iyi bir işe yönlendiren kadroların başarılı olmaları mukadderdir.

İyilik hem yeterli ve yetenekli olmayı hem de iyi niyet taşımayı gerektirir. Bunlardan biri eksik kaldığı zaman netice iyi olmaz.

Bazı insanlar kendilerini aşırı derecede akıllı ve yetenekli zannettikleri için etrafındakilerde iyi niyet aramazlar. Onları yönetip, yönlendirebileceklerini düşünürler. Oysa kötü insandan iyi iş çıkmaz.

Bu konuda dört alternatiften söz etmek mümkündür.

Birincisi iyi insanlar, iyi insanlarla çalışırlar. Burada ister netice alınsın, isterse de görüntü itibarıyla alınamasın, fark etmez. Sonuç mutlaka iyi olur.

İkinci grupta iyi insanlar, kötü insanlarla çalışırlar. Buradan olumlu bir sonuç çıkması beklenmez . Kötüleri kullanacağını düşünenler, kendileri kullanılırlar.

Üçüncü grupta kötü insanlar iyi insanlarla çalışırlar. Burada iyiler kendilerini kullandırmış olurlar. İyi niyetle yapmaya çalıştıkları şeylerin iyi netice vermeyeceği aşikârdır.

Son grupta ise kötü insanlar, kötü insanlarla çalışırlar. Burası tam bir şer ittifakıdır. Buradan da olumlu bir beklentiye girmek yersizdir.

İktidarların, bürokrasinin ve sivil toplumun eleştirildiği yönlerin başında gelen, iyiliğin mutlaka iyi insanlar eliyle tesis edilebileceği gerçeğini mutlaka dikkate almak gerekmektedir.

Toplum ister istemez kadrolara bakıyor: Acaba ekipte kimler var, hangi yöntemleri kullanıyorlar diye.

Yanlış insanları doğru yerde görenlerle, doğru insanları yanlış yerlerde görenler hayal kırıklığı yaşıyorlar doğal olarak.

Türkiye gibi insan unsurunun son derece önemli olduğu ve yanlışlarla doğruların koyun koyuna yaşadığı ülkelerde ve toplumlarda sorun çok daha ciddi aslında.

Lütfen kamuoyuna yansıyan tartışmalara bir bakalım. Tartışmaların daha çok kişiler üzerinden yürütülmesinin bir rasyonalitesi mevcut aslında.

Partileri ve ittifakları bu gözle bir değerlendirelim. Bununla da yetinmeyip her bir partinin kadrolarına bakalım…

Bürokrasi eleştiriden azade değil. Siyasetin tercih ettiği bürokratları, kullanmak üzere istihdam ettiklerini söyledikleri insanları bu gözle bir analize tabi tutalım.

İç karartacak kişi ve uygulama sayısı az mı?

Kimileri şu etiketle, kimiler bu yaftayla eklemlenmişler sisteme. Tepe tepe kullanıyorlar sistemin meşruiyetini, en tepede bulunanların prestij ve karizmasını. Ne kadar da fazla kervan peşine takılarak, kervanın gölgesini kendisininmiş gibi yutturanlar.

Bu bozulma hayra alamet değil. Topluma tepeden bakanlar tasfiye edilmeden, doğru kişilerle doğru iş yapma iradesi gelmeden toplum düzelmez.

Sivil topluma da yöneltilebilir aynı eleştiriler. Bunları da dikkatle ele almak gerekir. Akademik camia yine aynı şekilde değerlendirilebilir.

Bu konuda sorumluluk, kendilerinde iyi olma, iyi tercihte bulunma ve iyi işler yapma misyonu görenlerde.

Saflar çok karışık kısacası. İyi görünenler içinde kötüler, kötü görünenler içinde iyiler gizlenmiş.

Referans alınan değerler ve kaynaklar ne söylüyor acaba?

Bana güç verin de toplumu dönüştüreyim’ diyerek yanlış kişilerle çalışmışlar mı?

Veya, ‘amaca ulaşıncaya kadar kullanayım şunları’ demişler mi?

Sanmıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi