Dünyanın En Kuvvetli Devleti Biziz!
Aziz kardeşlerim
Hızla değişen bir dünyadayız, öyle bir zaman diliminden geçiyoruz ki çok mühim günler yaşadığımızın farkına varalım.
Geçmişten bugüne her daim cümle cihan halkının, büyük devletlerin, dostluk ellerimizi uzattığımız müttefiklerin dahi bize karşı olan tavırlarını ve tutumlarını hayretler içerisinde gözlemliyor ve ibretle takip ediyoruz.
Bizler hep dostluktan yana barışçıl bir yapıya sahip olan bir millet olarak onlardan da dostluk istiyoruz, dost olmak istiyoruz.
Bu bizim iyi niyet beslememiz ve samimiyetimizden kaynaklı olan bir şey, hâlbuki böyle şeyler onlarda yok.
Müttefiklerimiz, bizim kırk yıldır en tabii hakkımız olan terörle mücadelemize dahi şiddetle karşı çıkıyorlar. Bizler bugün artık şunu çok iyi biliyoruz ki, bizim yurt içinde yaptığımız hareketler ve yurtdışında aldığımız tedbirlerimizin onların destek çıktığı teröristlere karşı olduğunu. Ve bu tedbirlerimiz onları olmadığı kadar rahatsız ediyor.
Artık eski Türkiye yok
İslâm ülkelerine baktığımızda en ele avuca sığmaz, kırk defa kılıç darbesi vurdukları halde, ayakta duran bir ülke var o da Türkiye elhamdülillah.
Allah’ın lütfu ve iman kuvvetiyle İslâm ülkelerinin arasında en iyi durumda olan, ecdadımızın manevi temizliği sayesinde, sonucu; büyük bir devlet olmamızdır. Dünyanın en kuvvetli devleti biziz, çünkü içimizde onca münafık, ajan ve hain aleyhimize çalışırken aynı zamanda dışardan onca düşmana karşı çarpışırken dimdik ayakta durmayı başarıyoruz ve her şeye rağmen sağa sola harekâtlar yapabiliyoruz. Bunlarla birlikte tabii ki büyük bir hedef haline geliyoruz. Bunlar olacak ve bundan da zerre kadar korkmuyoruz. Mücadele vermeden zafer elde edilmez, zaman yan gelip yatma zamanı değil.
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) zamanından Osmanlılar zamanına kadar hep mücadele olmuştur. Her devirde olduğu gibi bu devirde de karşıt kutuplar olacak.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde şahlanan ve güçlenen, aynı zamanda dünyada mazlumların sesi olan bir devlet olduk. Bütün devlet organları uyumlu bir şekilde canla başla bu vatan uğruna gece gündüz demeden Türkiye için çalışıyor.
‘One minute’ diyerek dünyaya kafa tutan, korkusuz ve cesur, vakur duruşuyla hepimizin göğüsünü kabartan, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını dünyanın gözünün içine baka baka söyleyen, dediği ne varsa arkasında duran ve yürürlüğe geçiren onur ve şeref duyduğumuz İslâm âleminin beklediği bir dünya liderimiz var. Burada anlamamız gereken çok önemli bir nokta var;
Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini es geçmeyelim: “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız! Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayanız! Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatınız!”
Müslümanlar Topun ağzında
Bugüne kadar petrol hakkında birçok makale ve yazılar yazıldı, kitaplarda gazetelerde, ne kadar önemli bir madde olduğuna dair. Ama bundan daha önemli bir ihtiyaç var oda su. İsrail’in Türkiye’de gözünün olması Fırat’ın yanına kadar ulaşmak istemesi de İsrail’in yakın bir zamanda susuz kalacağını bildiğinden kaynaklı. İnsanoğlunun yaşamını sürdürmesi için suya ihtiyacı var aynı zamanda gıdaya da.
Devletimizin yapmış olduğu tahıl anlaşması koridorunun Türkiye için ne kadar önem arz ettiğini anlamak gerek. Buğdayın, gıda maddelerinin içinde ki önemini kavramak gerek.
Türkiye stratejik ve jeopolitik durumundan dolayı, yer altı kaynakları kadar yer üstü kaynaklarıyla da dünyanın gözü üstünde olan bir ülke. Hammadde meselesi, medeniyet için gerekli.
Bu bölgeleri bizim elimizden kopartmaya çalışanların iştahını kabartan sebepler bunlar. Büyük devletler kendi çıkarları için bizim topraklarımız üzerinde hesap kitap yapıyorlar. Menfaat ortaklıkları için ittifak kuruyorlar. Onlar kavga ederken de müttefikler, kavga etmezken de müttefikler.
Ya bizler?
Bütün bunlar bizim topun ağzında olduğumuzu gösteriyor.
“Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın.”
(Necip Fazıl Kısakürek)
Düşmanımızın büyüklüğü bizi asla korkutmaz aksine bizim için bir şereftir. Bizler ecdadımızın dediği gibi: “Tekrar hazırlansın, ordu toplansın, karşımıza gelsin bir daha yenelim de bir zafer daha kazanalım.”
Böyle zavallı kâfirciklerin Müslümanları alt etmesi mümkün değildir. Müslümanı kimse alt edemez!
Allâhu Teâlâ hazretlerinin aziz kıldığını kimse zelil edemez. Bu sebepten dolayı kalplerimizin çok sağlam olmasını, imanımızın çelik gibi olmasını diliyorum.
“Hoşunuza gidecek bir başka lütuf daha var: Allâh’ın yardımı ve pek yakında gerçekleşecek bir fetih! Mü’minleri müjdele!”
(Saf Sûresi / 13.Âyet )
Dünya bir imtihandır, insanın ne zaman nerede öleceği bilinmez, her an her şey olabilir…
Saygı ve duâ ile…
