Bu şehrin yazarları
Yazarların görmediği şey olmamış demektir. Kötü edebiyatçılar değişimin izlerini siler, iyiler ise bunları sergiler. Her zaman bir yarası olmayan bir yazar, benim için yazar değildir.
Elias Canetti
Selçukya Kültür Evinde sıkça şair ve yazar arkadaşlarla bir araya gelip edebiyat konuşuyoruz. Bu şehrin kültürüne katkı yapmak için çaba harcayan, ürettikleri sanat eserleriyle kendilerinin fark edilmesi için maddi manevi her türlü fedakarlığı gösteren bu insanlar, bu konusu bu şehirde geçen romanlar, içeriği Konya olan şiirler yazıyor, bu şehrin önemli yerlerinin fotoğraflarını çekiyorlar. Ama ne zaman bu eserlerini sergilemek, duyurmak, göstermek isteseler anlaşılmaz bir mukavemetle karşılaşıyor. Kitap bastırmak isteseler her türlü emeği kendileri vermek zorunda kalıyor, şiirlerini okumak isteseler salon bulmakta zorlanıyor, fotoğraflarını sergilemeyi arzulasalar alan bulamıyorlar. Hal böyle olunca da eser üretme hevesleri kırılıyor, kendilerini geliştirme imkanları olmuyor.
Selçukya Kültür Sanat Derneği 9 yıldır birçok zorluğa rağmen bu şehirde yaz aylarında 2 ay yaptığı tatilin dışında aralıksız Selçukya Şiir Akşamları düzenliyor. Bu zaman zarfında sadece bünyesinde yer alan şair ve yazarlar sayısız kitap çıkarmış, pek çok alanda ödüller kazanmış durumdalar. Bunların hepsi bu şehrin kültürüne katkı olarak yarınlara aktarılacaktır. Şunu bilmek lazımdır ki bir şehrin herhangi bir noktası bir şiire, bir romana, bir öyküye ya da bir resme veya fotoğrafa girdiği zaman hafızalarda yaşamaya başlar. İstanbul’u, Paris’i, Londra’yı, Petersburg’u (bu örnekleri çoğaltabiliriz) bu kadar bilinir kılan en önemli etkenlerdin başında, bu şehirleri yazan şairlerin yazarların ortaya koydukları eserlerdir.
Caddesini, sokağını, tarihi binalarını, önemli yerlerini veya ağacını, çiçeğini, ırmağını yazan çıkarsa bir şehir artık sadece bugünde değil gelecekte de yaşamaya başlayacaktır. Biliyorum ki Selçukya’da birçok arkadaşımız mahallesini, köyünü şiire, romana dökerek anlattılar ve oranın örfünü, adetini gelecek nesiller için yazdılar. Ama hala kendilerini tanıtmakta büyük engellerle karşılaşıyorlar. Bazı güzellikler var elbette. Mesela Büyük Şehir Belediyemiz mahalleleri yazan arkadaşlarımızın kitaplarını Şehir Serisi olarak topluyor. Bu güzel girişimin artarak devam etmesi, o eserleri yazanlardan çok bu şehre hatta bu ülkeye faydası olacaktır.
Ben 2010’dan bu yana şehrin kültürel faaliyetlerini takip etmeye ve içlerinde bulunmaya çalışıyorum. Öncesinde bazı özel sebeplerden dolayı bu kadar faal olamıyordum. Özellikle Selçukya Kültür Sanat Derneği faaliyet göstermeye başladıktan sonra, şehirde ne kadar çok sanat insanı olduğunu gördüm. Ondan önce belli birkaç yüz görünürken, derneğimizin faaliyetleri başladıktan sonra gerek yazılı basında gerekse görsel yayın yapan mecralarda pek çok yeni yüzler ortaya çıktı ki bu insanlar zaten vardılar bu şehirde. Sadece kendilerini gösterecek fırsatları olmuyordu. Selçukya bu anlamda yepyeni bir sayfa açarak, bu isimlerin önünü açtı.
Bugüne kadar ürettiği pek çok proje ile, bu sahaya sonradan girmesine rağmen bu şehrin kültür dünyasında açık ara liderlik yapar durumda Selçukya Kültür Sanat Derneği. Şiir Akşamlarının yanı sıra, önemli konuklarıyla önemli konularda sayısız konferanslar, kültür gezleri, okullarda şiir şölenleri ve söyleşileri, İlçe İlçe Konya başlığı altında ilçelerimiz belediye başkanlarını davet edim kendi ilçelerini kültürel ve turizm konularında bu şehrin insanlarına anlatmaları, kurduğu yayın evi ile yerelde ve genelde kitap çıkarmakta zorlanan şair ve yazarları rahatlatması, en son olarak da Rampalı Çarşı’da açtığı Kültür Evi ile söyleşi ve imza günleri gibi etkinliklerle bu şehrin zenginleşmesine katkı sunuluyor.
Yalnız şunu da bilmek lazım bu koca şehir, sadece Selçukya’nın gayretleriyle gereken kültürel gelişimi gösteremez. Bütün yerel dinamiklerin bir ortak akıl ve bir ortak güç geliştirmeleri gerekiyor. İl Kültür Müdürlüğü, Belediyeler ve STK’lar bu şehrin menfaatleri konusunda, her zaman olmasa da zaman zaman bir araya gelerek bir sinerji oluşturmaları şarttır. Konya kadim bir şehirdir. Bağrında nice değerleri barındırmaktadır. Dahası bir payitahttır, ilmin ilk ivme kazandığı şehirlerdendir. Dolayısıyla yazılacak, ortaya çıkarılacak birçok şey vardır. Bu şehrin kültürüne sahip çıkmak istiyorsak bu şehirde yaşayan sanatçılarımıza sahip çıkmamız kaçınılmaz bir davranış olacaktır.
Sille, Meram’ın bağları, gedavet rüzgârı, Mevlâna ve Konevi gibi değerler, Nasrettin Hoca ve ilçelerimizdeki kültür ve tarih… bunlar ve daha nicesi yeniden yazılmayı bekliyor.
Sevgiyle kalın…