Bir Zamanlar İş ve İşçi Bulma Kurumu Vardı (2)
İş ve İşçi Bulma Kurumu 1946 yılından bugüne ülke düzeyinde iş arayanların ekmek teknesine erişme olanağı ve işsizlerin umut odağı bir kurum olmuştur. İİBK 1946 yılından 1967 yılına kadar ülke genelinde örgütlenmesini tamamlamıştır. İİBK insanımızın istihdam ve çalışma hayatına ilişkin ihtiyaçlarından doğan bir kurumdur. Ülkemizin altına imza koyduğu 88 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesi ve birçok uluslararası antlaşma kapsamında özerk bir statüye sahiptir.
İİBK artan bir örgütlenme hızı ile ülke genelinde işçi ve işverenlere hizmet eden bir istihdam kurumu olarak 1971 yılında 25.hizmet yılına ulaşmış ve bir prestij kitap yayınlayarak bunu kutlamıştır. 1971 yılına gelirken kurum istihdam ve işe yerleştirmeye aracılık görevi ile birlikte iki önemli toplumsal ve ekonomik sorumluluk üstlenmiştir. Özellikle 27 Mayıs ihtilali sonrası MGK kararı ile kamuya anayasal eşit yurttaş planında objektif kriterlerle işçi adaylarının başvuru yapması, seçilmesi ve sınav koşulları tüm kamu kurumlarını bağlayıcı olarak belirlenmiştir. İkinci olarak 30 Ekim 1961 yılında Almanya ile imzalanan ikili işgücü antlaşması ile başlayan yurt dışına işçi gönderilmesi İİBK’ nu 1974 yılına kadar gündemde tutmuştur. İş ve İşçi Bulma kurumu toplumun kolektif hafızasında yer almıştır. 1960’lı yıllardan itibaren hikâye ve romanlara, tiyatro eserlerine, sinema filmlerine ve karikatürlere konu olmuştur. Bu günlerde de konu olmaya devam etmektedir.
1974 yılından itibaren dünyada yaşanan petrol krizi, ülke içinde yaşanan siyasal buhranlar ve kamu yatırımlarının ivmesini kaybetmesi gibi etkenler İİBK’ nun zamanla kurumsal etkinliğini azaltmıştır. Personel bünyesinde azalmalar olmuş, kurumun İstanbul gibi en önemli şube müdürünün kurumda çalışacak lise mezunu düzeyinde memur bulamıyoruz şeklinde basına demeç vermesi bu anlamda manidardır. Haberde özel sektörde ücretlerin yüksek olduğu ve memur ücretlerinin buna oranla yetersiz olduğu belirtilmektedir. 1989’da İİBK Ankara Şube Müdürlüğünde göreve başladığımda nispeten yeni olsa da Ankara Şube Müdürlüğü ile birlikte diğer Genel Müdürlük binalarının eski ve miadını doldurmuş olduğunu gördüm. Bu yüzden olsa gerek Genel Müdürlük için TOBB binası yakınlarında modern ve çok katlı bir bina kiralanmıştı.
Bu bağlamda 1992 yılında TOBB’da yapılan bir İstihdam Haftası panelini hiç aklımdan çıkarmam. Panele Türk İş Konfederasyonu adına katılan başkan Şevki Yılmaz Genel Müdür Mehmet Nuri Arslan'ın yanında söze girerken İİBK için iyi güzel de "kendisi muhtâc-ı himmet bir dede, nerde kaldı gayrıya himmet ede" demişti. 2000’li yıllara doğru giderken İİBK’ da reform çalışmaları artarak devam etti. Kurum personelinin özlük hakları ve ücreti iyileştirilirken İİBK kapatılıp İŞKUR olarak yeni bir isim ve fonksiyonlarla yola devam edildi. Özellikle işsizlik sigortası ülkemiz ve İŞKUR için bu anlamda üçüncü bir ivme dalgası oldu.
Çeyrek asrı geçen çalışma dönemimde birçok kez farklı kurumlardan insanlarla temas kurdum. 1946 yılından bugüne varlığını sürdüren bir kurum olan İİBK ne hikmet ise hep SSK ile karıştırılmıştır. İİBK’ da çalışıyorum diye firma ziyaretlerinde ve kurumsal temaslarda kurumu ve kendimi takdim ederken hep SSK’dan mı geldiniz sorusu ile muhatap oldum. Kurumu denetleyen kişilerle sorumlu yönetici (Şef, Şube Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, İl Müdür Vekili) olarak ayrıca kapsamlı kurumsal kritiklerle karşılaştım. İİBK/İŞKUR ne işe yarar veya bu kuruma hakikaten gerek var mı? diye soruldu.
Sosyal devlet ilkesi, çalışma ekonomisi ve sosyal politika bağlamında bu sorular abes bir sorudur. Bizim kuşak personelin tamamı ve bendeniz dilimizin döndüğünce muhataplarımıza ne olmadığımızı ve nasıl bir kurum olduğumuzu anlattık. Türkiye'nin taraf olduğu ILO/ Uluslararası çalışma örgütüne göre İİBK’nun bir kamu istihdam kurumu olduğunu vurguladık. İİBK bir iş verme kurumu ya da personel gönderme deposu değildir. Ülkemizin insan gücü ve işgücü rezervi açısından ve açık işerin saptanması açısından önemlidir. İşçi ve işverenler arasında köprü görevi olan bir kamu kurumudur. Etkin ve verimli çalışması ve kurumsal kapasitesinin güçlü tutulması ise izahtan varestedir diye belirttik.
Literatüre ışık tutması açısından Prof. Dr. Sabahattin Zaim, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve İstanbul Siyasal Bilgiler fakültesinden hocam Prof. Dr. Nazif Kuyucuklu' ya göre İİBK birçok ülkede her şeyden önce bir işsizlikle sigortası kurumudur. İş arayanlar için mesleki ve coğrafi mobilite kurumudur. Yani işçiler için bir gelir güvencesi ve iş arama özgürlüğünün güvencesidir. İşverenler için personel bulma, işletme faaliyetinin duraksadığı anlarda veya ekonomik kriz anlarında bir istihdamı koruma ve geliştirme alanında iş birliği kurumudur. İnsan kaynaklarının geliştirilmesi açısından mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı fonksiyonuna sahiptir. Geçmişte Mahalli Danışma Komisyonu ile günümüzde İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu aracılığıyla İİBK/İŞKUR’un yönetimine işçi ve işverenin ve sosyal paydaşların katıldığı bir kamusal organizasyondur.
Corona günlerinde ise İİBK’nun devamı olan İŞKUR Alman İş Kurumu modelinde kısa çalışma, ücret garanti fonu, işsizlik sigortası ve nakit ücret desteği gibi ödemeler yaptı. Krizin en yoğun anlarında yüzbinlerce kişinin ve binlerce firmanın ayakta kalmasına destek olan bir kurum yönüyle ön plana çıktı. Bugün İİBK mazisine dayalı güncel ve modern yapılanmaya sahip, tüm binalarını yenilemiş bir İŞKUR var. Mesleğe yöneltme çalışmaları ve İş Kulübü çalışmaları yapan, meslek kursları düzenleyen, işbaşı eğitim programı ile binlerce insana ve firmaya destek olan, TYÇP programları ile insanlara göreceli olarak sosyal güvenlik ve asgari ücret sağlayan bir istihdam kurumuna evrildik. Biz artık himmete muhtaç bir kurum değil, güçlü bir kurumsal yapı ve personel yapısına sahibiz.
Bu noktada 1946’yıllardan 2000’li yıllara kadar geçen sürede İİBK tarafından kamuoyuna yönelik nitelikli bir tanıtım yapılmaması önemli bir dezavantaj oluşturmuştur. Bu eksiklik kurumun kamuoyunda ve hizmetlerinden yararlanan çevrelerde yeterince tanınmaması ve hizmetlerinin bilinmemesi ile sonuçlanmıştır. Kurumsal değişim ve dönüşüme yönelik kapsamlı halkla ilişkiler yürütülmemesinin sonucunda birkaç yıl kuruma gelen yazılar meçhul bir kuruma hitaben yazılmıştır. Mesela: İşkur bölge müdürlüğüne, İş ve İşçi Bulma Kurumu İl Müdürlüğüne, Türkiye İşçi Bulma Kurumu İl Müdürlüğüne gibi.
1989-1999 yılları arasında reorganizasyona giden İİBK ve devam kurumu olacak İŞKUR için Genel Müdürlük makamına kamuoyuna kurum kimliğini anlatan public relation ve customer relationship management odaklı çalışmalar önerdim. Ülke düzeyinde bir set halinde 50. Yıl kutlamaları yapılması, bugünün mobil uygulaması denilebilecek elektronik bülletin board sistemi kurulması, Ankara’da ve bazı il müdürlüklerinde 2x3 m2 ebatlı elektronik ekran kullanılması, kiosk ve numaratörlü banko, sesli tele bilgi sistemi, Alo 180 alanlarında modern araç gereç kullanımı için araştırmalar yaparak brifing verdim. İnceleme raporları hazırladım ve önerilerim kabul edildi. ((https://www.yenihaberden.com/bir-zamanlar-is-ve-isci-bulma-kurumu-vardi-1-15927yy.htm) Ancak siyasal ve ekonomik konjonktürde yaşanan değişimler maalesef bu yöndeki atılacak olumlu adımları akamete uğrattı. Yıllar sonra Konya’ya görevli olarak gelen bir üst düzey yöneticimiz yeni kurulmakta olan KİOSK’ u görünce: Siz öngörü olarak kurumdan 15 yıl önde giden birisiniz diye durumu özetlemişti.
İlk yazımda İİBK reorganizasyon çalışmaları ve Alman istihdam kurumunun yapısal incelemelerine ve model transferi çalışmalarına bizzat katıldığımı tafsilatlı anlattım. 2000 yılında İİBK’ unu kapatan ve Türkiye İş Kurumu’nu kuran KHK ve 2003 yılında yayınlanan 4904 sayılı İŞKUR yasası olumlu bir düzenlemedir. Kuruluşunda ABD eksenli yapılanan İİBK re-organizasyon aşamasında Almanya iş kurumu çalışmalarını baz almıştır. Ülkemiz ihtiyaçlarına göre yetersiz kalan bir İİBK’ dan modern fonksiyonları olan İŞKUR’a geçilmiştir. Bu yasal çerçeveyi bazı çekincelerim olmakla birlikte bilimsel ve hukuki eksende tutarlı görüyorum.
Bu bağlamda günümüze geldiğimizde ise istihdam kurumu olarak yenilenmeye ve güncel re-organizasyon çalışmalarına ihtiyaç vardır. 34 yıllık tecrübelerim sonucunda kişisel görüşüm İdari ve mali özerklik her düzeyde korunarak taşra yönetiminde de Almanya modeli baz alınmalıdır. İl Müdürlüklerinde genel kurul, yönetim kurulu ve İl Müdürlüğü mekanizması oluşturulmalıdır. 1991-93 yılları arasında tasarladığımız ve başarılı sonuçlar veren sektörel bazda iş kolu ve meslekler bazlı örgütlenmeye dayalı çalışma ekiplerine dayalı Ankara Şube modeline geçilmelidir.
Personel rejimi açısından başka kurumlardan kuruma geçenler belirli bir süre çalıştıktan sonra üst düzey görevlere sınavla atanmalıdır. Kurumsal aidiyet ön planda tutulmalı ve kurum kültürüne, misyon ve vizyonuna vakıf olmak esas olmalıdır. Kurum içi üst görevlere geçişlerde mutlaka sınavla Şef, Şube Müdürü, İl Müdür Yardımcısı olarak tecrübe kazanılmalı ve kademeli geçiş yapılmalıdır. Orta ve üst düzey yöneticiler için İdari ve mali sorumluluklar gözetilerek özlük hakları tanımlanmalıdır. Teknik çalışmalar yapanlar ile lojistik görev yapanlar eş değer özlük haklarına sahip olmalıdır. Şube Müdürü ve İl Müdür Yardımcıları arasından sınavla İl Müdürü ataması yapılmalıdır.
Kurumun görevleriyle örtüşen nitelikte siyasal bilgiler, hukuk, iktisat, işletme, kamu yönetimi ve çalışma ekonomisi mezunu personel İl İstihdam Uzmanı olarak istihdam edilmelidir. Tüm kurum personeli birbiriyle eş değer düzeyde mali özlük haklarına sahip olmalıdır. Genel Müdürlük isminin Türkiye İş Kurumu ve taşra İl Müdürlüklerinin ise Çalışma ve İş Kurumu olarak tanımlanması hem çelişki hem imaj ve algı yönünden karışıklık oluşturmaktadır. Kurumun görevleriyle mütenasip tek bir isimlendirme yapılmalı, merkez ve taşra ikilemi giderilmelidir.
İİBK’nun reorganizasyonu kapsamında 1990’lı yıllarda başlatılan Almanya/ABD eksenli İstihdam Danışmanlığı ve Meslek Danışmanlığı çalışmaları 2010 yılına kadar tüm illerde yaygınlaştırılmıştır. 2012 yılından itibaren ise İş ve Meslek Danışmanı fonksiyonları ile kurumda yatay ve dikey örgüt yapısı ile yerleşiklik kazanmıştır. Başarıyla yürütülen danışmanlık hizmetleri Ankara modeli ekseninde istihdam danışmanı/meslek danışmanı şeklinde ayrı fonksiyonlar olarak yürütülmelidir. Kentin sosyal ve ekonomik parametrelerine göre bu fonksiyonlarda bütünleşik uygulamalar yapılabilir. Kurumsal tanınırlık ve görünürlüğün yegâne simgesi olan kurum logosu ise bir yarışma yapılarak yenilenmelidir.
Bizim kuşak teşbihte hata olmaz derler İş ve İşçi Bulma kurumunu kurtarmak için epey mesai sarfetti. Bu anlamda devrimci olmak, Kraliçenin kardelen çiçeği nöbetini tutanları ikna etmek ve reform önerileri geliştirmek çok kolay bir şey değildir. Don Kişot tavrı da denilebilir. Hem kurumsal geçmişe yönelik bilgi sahibi olmalısınız hem bugünü kuşatmak hem de yarınlara dair modern istihdam kurumlarını analiz edip moda tabirle benchmarking yapmayı gerektirir. Kurmay ve icracı olmak olarak da özetlenebilir. Bazen de hadi söylediklerini uygula da görelim şeklinde statükocular tarafından meydan okumalar ile karşılaşırsınız. Dolayısıyla İş ve İşçi Bulma Kurumunun tarihi benim gibi ekmek teknesine sahip çıkanlar kadar toplumumuzun geneli ve İİBK hizmetlerinden yararlananlar için de o kadar önemlidir. Devam yazıları ile İş ve İşçi Bulma kurumuna ışık tutmaya devam edeceğiz vesselam.
İşkur Tanıtım ve Meslek Seçiminin Önemi-24.01.2001