Bir kurşun bir seçim
Amerika’da neler oluyor? Sorusu tüm dünyanın bu sıralar en merak ettiği sorulardan biri.
Amerika’daki gelişmeler idari ve iktisadi olarak birçok ülkeyi direkt olarak etkileyebiliyor. İki adayın yarışacağı başkanlık seçimleri seçilecek başkana göre Ukrayna, Rusya savaşını bitirebilir mesela… Yine seçilecek başkana göre Amerika Ortadoğu’dan askerini çekebilir ya da dünyanın başka bir bölgesine durup dururken müdahale edebilir. Ne tuhaf değil mi? Ve bu iki adaylı seçimi tüm dünyaya bir demokrasi şöleni gibi takdim ediyorlar. Öyle mi? Değil…
Hayali karakterlerle tokalaşan, merdivenlerden yuvarlanan bir başkan gerçekten milletin bile isteye seçtiği biri olabilir mi? Amerikalıları her seçim döneminde yeni bir konuyla manipüle ederek tahta istediklerini oturtuyorlar. Yani…Trump’ın kulağını yalayan mermi Amerika’nın geleceğini tayin etti diyebiliriz.
Peki kim bunlar? Parayı yönetenler, silah üretenler, enerji ırmağının başını tutanlar. Kendilerini dinler üstü görüp güya dünyayı kıyamete hazırlayanlar. Her kurulan yeni oyun onların adıl oyununa hizmet ediyor maalesef. Peki bu iş tersine döner mi? Neden olmasın.
Amerika ve dünya ekonomik olarak buhranlı bir dönemin içinde. Bu buhranın en çok etkilediği ülkelerden biri de biziz. Ve Amerika bu son seçimle birlikte daha radikal bir dönemin içine gireceğe benziyor, kendi içinde çatışmalar yapabilecek bir duruma evrilebilir bu iş. Çin ekonomisi ve ardından gelen Hindistan, Endonezya gibi Çin benzeri ekonomiler büyüyen bir Asya gerçeğini Amerika’nın gözüne sokmakta. Artık kutuplaşmalar sadece silahlı birlikteliklerle göstermiyor kendini. Bu yüzyılın soğuk savaş şekli ekonomik denklemler… Ve bu denklemde doğru yerde konumlanan ülkeler rahat edecek gibi görünüyor. Tabi bu iş Amerika için hiç iyi değil. Ve bu ekonomik baskılar Amerika’nın içindeki muhalif unsurları hareketlendirebilir. Dünyanın kabadayısı benim derken kendi içinde çıkan büyük sorunlar yüzünden birilerinin demokrasi getirmesine muhtaç bir hale gelebilir. Kim bilir.
İsrail’in bu pervasızlığını destekleyerek bölgesel bir savaşı tetiklemek istemelerinin en büyük nedeni de yine dikkatleri başka yere çekmek aslında. Amerika hep bunu yapmıyor mu zaten. Cambaza bak cambaza diyerek millet cambazı izlerken tüm dünyayı soyup soğana çeviriyor.
Ama bu sefer cambaz da tehlikeli… Gazze’de yaktıkları ateşi Yemen’den başlayarak ülke ülke gezdirmek isteyecekler. Hemen yanıbaşımızda bir sözde devlet kurmaya kalkarak bizi de ateşe çekmek niyetinde oldukları bariz. Yemen, Lübnan, Suriye diye devam edecek İsrail. Ve Suriye’nin içine kuracağı İsrail bayisi devlet onun için önemli. Buna asla izin vermemeliyiz.
Hem Amerika hem İsrail hem de Avrupa ülkeleri artık dünyanın uyanmaya başladığının farkındalar. Uyanış Afrika’dan başladı ve çığ gibi büyüyecek bunu biliyorlar. Artık dünyayı kafalarına göre pay edip sömürme devri bitti. Yeni bir devir başlıyor… Ve bu başlangıca yine biz sebep oluyoruz. “Dünya beşten büyüktür” sözünün önemini hepimiz bir gün anlayacağız…