Bedava aslında en pahalı olandır
* Teknoloji her yerimizde. Saat, yüzük, gözlük derken giysilerimizde, evlerimizde, araçlarımızda… Teknoloji dâhil hiçbir sektörde girişimciliği ülkece beceremiyoruz. Adamlar yapmış veya yeni terimle gâvur yapıyor yaaa gibi basit yorumla her şeyi bildiğimizi yine belli ediyoruz. Girişimcilik kalkınmanın en önemli temeli. Problem çözme amaçlı başlayan girişim sonrasında ise ciddi gelir getiriyor. Bizde getir götür işleri ile hizmet kısmında parladık ve hemen söndük. En iyi yemeği kim getirir, en önce kim gelecek derken kısmi çözümle ortada kaldık. Geçen hafta Dünya genelinde bilgisayarlardan kaynaklanan kriz çıktı, ABD'li teknoloji şirketi Microsoft'tan yapılan açıklamada, Microsoft 365 sistemindeki çeşitli uygulamaları etkileyen teknik sorunun araştırıldığını açıkladı. Bankalar, noterler, havayolu şirketleri, Tüvtürkler, Marketler gibi hayatın her noktasında işler aksadı.
** Teknolojik uygulamaların hepsi öncelikle hızla büyümeyi, her yaştan insana ulaşmayı dener. Farklı ülkeler, farklı bölgeler derken veri en önemli güç oldu. Yapay zekâ ile birlikte savaş gibi bir durum ortaya çıkarsa her bir veri çok tehlikeli olur. Kendinden daha yakın olan bir robotik güç insanın varlığını sorgulamasını sağlar. Dünyada 4.57 milyar insan, aktif olarak teknoloji kullanmakta, dünya nüfusunun %59‘unu oluşturmakta. Eğer bir ürüne para vermiyorsanız, biliniz ki ürün sizsinizdir.
Kişisel bilgileri izinsiz ve usulsüz kullanması sebebiyle 5 milyar$ ceza kesilen ve 2.9 milyar günlük aktif kullanıcıya sahip olan Facebook 2019 yılında ABD Federal Ticaret Komisyonunun (FTC) kişisel veri hırsızlığı sebebiyle başlattığı soruşturmadan 5 milyar$ ceza aldı. Facebook, bugüne dek teknoloji şirketlerinin içinde en büyük cezayı alan oldu. Facebook, 2012 yılında Instagram şirketini ve 2014 yılında WhatsApp şirketini satın aldı. WhatsApp, yeni gündeme getirdiği WhatsApp Sözleşmesi’nde önemli olan noktaları kilit kelimelerle açıklamış. Mesela, Facebook şirketlerinin bir parçası olan WhatsApp diğer Facebook şirketlerinden bilgi alır ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunur cümlesi, masum gibi görünse de aslında hiç değil. Bilgi paylaşımında bulunur söylemi, her türlü verinizin alınacağını ve paylaşılacağını belirtir. Kişisel Veriler Çalınırsa… Şirketler, daha çok para kazanmak için kişisel verileri teknoloji şirketlerine satıyor. Satılan veriler, bu şirketlerin algoritmaları tarafından analiz edilerek kullanıcılara öneri olarak sunuluyor. Bu durum, sosyal mecraların daha çok kullanılmasına ve şirketlerin kullanıcılarını yönetmelerine büyük katkı sağlıyor. Teknoloji gün geçtikçe gelişiyor, toplum gün geçtikçe kutuplaşıyor. Bilgi çağından, yanlış bilgi çağına geçtiğimiz bu günlerde neyin doğru, neyin yanlış olduğunu göremez olduk. Teknoloji bize neyi gösteriyorsa, onu görüyoruz. Sosyal medyadaki beğeni butonlarının, insanların mutlu olmaları temennisi ile yapıldığı belirtiliyorken, beğeni butonları şu anda birçok insanın mutsuz olmasına sebep oluyor. Gençlerde, efektlerdeki gibi olmadıklarını düşündüklerinden psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, duygularımızı kazanmaya başladı. Öyle ki teknoloji, demokrasiyi de kazanır hale geldi. Kısacası, bizi kutuplaştırıyor, yalnızlaştırıyor, düşündürtmüyor. Yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksızdır. Teknoloji şirketinde çalışan insanlar, kendi yaptıkları uygulamaların bizzat kendileri bağımlı olduğunu belirtiyor. Teknoloji, insanlar tarafından yapıldı ve yine insanlar tarafından değiştirilebilir. Eğer dünyayı düzeltmek istiyorsak, teknolojiyi değiştirmekle yükümlüyüz! Teknolojiyi sihir olarak lehimize kullanabilmemiz için neler yapabiliriz? Belli saat aralıklarında teknolojik cihazları kullanın. Sosyal platformlarda, size önerilenleri değil de kendi istediklerinizi seçin. Önünüze çıkan gönderiler, duygularınızı aşırı derecede etkiliyor ise uzak durun. Yattığınız zaman, odanızda teknoloji cihazlarını bulundurmayın. Bu sektöründeki birçok insan, çocuklarına bu cihazları vermediklerini söylüyor. En azından gerekmedikçe teknolojik cihazları çocuklarınıza vermeyin.
*** Üretmeden, gayret olmadan, terlemeden para kazanılmaz. Şimdilerde ise biri KOYUN ile diğeri COİN ile insanlarımızı kandırdı. Nasıl mı? Aynı taktikle. Çalışmadan, üretmeden bir getir sen evinde yat sonra gel 10 götür sloganıyla… Tamam, da zorda kalan eşine, komşusuna 5 kuruş vermekten imtina eden ve kısa yoldan köşe dönmek isteyen necip milletimizin paragöz yurttaşlarının hiç mi bunda suçu yok? Kimse alın teri ile üretmek ve kazanmak istemiyor. Herkes kısa yoldan yorulmadan malı götürme derdinde… Ama bu öyle olmuyor işte. İş tersine dönüyor ve onlar senin bütün malını alıp götürüyorlar. Yalnızca Türkiye’de 33 adet kripto para borsası var. Sadece birisinde yaklaşık 400.000 kişi işlem yapıyor ve 2 milyar$ işlem görüyor. Bu paraların ekonomiye, sanayiye akması gerekirken, parayla para kazanma hırsı hep sahtekârlara yarıyor maalesef. Çalışmadan, üretmeden, ticaret yapmadan, ter dökmeden, riske girmeden para kazanma hırsı hep zarara uğratıyor insanları. Üstelik hiç ders de almıyoruz. Hep çalışmadan, yorulmadan kazanç peşindeyiz. O zaman Nasrettin hocanın kazan hikâyesi gibi oluyor. Önce senin kazan doğurdu deyip bir tencere hediye ediyorlar, sonrada senin kazan öldü deyip kazana el koyuyorlar. Hiç çalışmadan üretmeden, terlemeden helal para kazanılabilir mi? Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.
****Sonuç olarak, bedava peynir sadece fare kapanında olur. Bir şeye eğer ücret ödemiyorsak bedeli ya bıraktığımız izlerle, ya farklı fikirlerimizle, ya hayatımıza yön veren farklılıklarımızla öderiz. Bedelsiz olana bedava deriz. Çoğu kez, bedava sandığımız bize çok pahalıya mal olabilir. Hele ki söz konusu bilgi ise… Bilgi; güçtür ve elinde tutana avantaj sağlar. Mahremiyete dair bilginin, başkası elinde silaha, avantaja dönüşeceği gerçektir. 8 Milyar insanın yaşadığı gezegende sim kart ve tablet sayısı, dünya nüfusunu aştı. Her saniye 2 çocuk doğarken 10 simkart aktif hale geliyor. Bunun anlamı, giderek bütün insanlık kapsama alanı içinde. Sadece para işlemi değil, sosyal medya paylaşımı ve konum cihazları sayesinde ardınızda bıraktığınız iz zaten sizin mahremiyetinizi kendi elinizle ifşa niteliğinde… Bunun dışında bir olgu; size ait bilgilerin ticarileştirilmesi, mahremiyetinizin pazarlanmasıdır. Bir yerde bedava wifi görürseniz bilin ki ödemeyi mahremiyetinizle yapacaksınız. Bedelini göremiyorsan, o şey bedava olmak zorunda değil.