Çizgi roman

Sene bin sekizyüz bilmem kaç, yer Amerika kıtası, beyaz adam elinde boncuk tabancası binlerce yıldır o topraklarda yaşayan insanları yerlerinden yurtlarından kovuyor. Evimizden barkımızdan, yurdumuzdan kovulduk hadi gidelim diye hareket edecek bir yapıya sahip olmayan yerliler (ki kim hadi kovulduk gidelim der ki?) tabi direnç gösteriyorlar. Sonuç ellerinde ateşli silahlar yeni nesil boncuk tabancaları olan beyaz adam birer birer kabile kabile katliam yapmaktan geri durmuyor. Yurt edinmeyi, yeraltı zenginliklerini elde etmeyi gasp kültürü üzerine inşa eden beyaz adam bu yeteneklerini o tarihten yüzyıl önce yüzyıl sonra Afrika’da ve Asya’da da kullanacaktı. Kendine ait olanla hiç yetinmedi inançları, dinleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullandı yeni bir kültür inşa ederek zenginliklerini ellerinden aldığı insanlara empoze etti. Yüzyıllarca sadece insanları katletmedi tarihi, kültürleri, inançları da katletti.

Ve sene bu sene… Beyaz adam yine sahnede. Önce binlerce yıldır aynı yerde yaşayan kadim Filistinlileri Gazze’den kovup o kadim topraklara çökeceğini ilan ediyor, sonra ite kaka savaşa soktuğu zorla silah yardımı yaptığı Ukrayna’ya sana silah verdim para verdim doğal kaynaklarını ben kullanacağım diyerek çökeceğini ilan ediyor…

Yani sene kaç olursa olsun huylu huyundan vazgeçmiyor.

…

Zelenski’nin yağmurdan korunmak için sığındığı şemsiye çok önemli. Eğer Zelenski kıvraklık yeteneklerini bundan sonra zeka düzeyinde ve daha sağlıklı kullanmaya karar vermişse kuzeyimizde hem Avrupa’nın hem Rusya’nın işine gelecek bir barış ortamı sağlanacağına inanıyorum. Türkiye’nin Suriye hamlesinden sonra Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği Asya turu ve o turda tüm dünyanın gördüğü manzaralar dünya siyasi haritasının beyinlerde değiştiğini gösteriyor. Uluslararası arenada mazlumların umudu güçlüklerin de yanında görmek istedikleri dostu haline gelen bir Türkiye var.

İçimizde yaşadığımız garip gelgitlerden ekonomi temelli muhalif sapmalardan kurtulabilirsek önümüzdeki dönemde daha göz önünde bir Türkiye göreceğiz.

Beyaz adam da yüzyıllardır alıştığı kabadayılığı bir kenara bırakması gerektiğini öğrenecek…