Bir güzel beyaz örtü
Kış mevsiminin en güzel hediyesi süslüyor şehrimizi şu sıralar. Sabah kaklktığında camdan bakıp kar yağdığını gören bir çocuğu daha fazla ne mutlu edebilir ki?
Hiçbriri birbirine benzemeyen ve yağarken birbirine çarpmadan yeryüzüne düşen muhteşem kar taneleri... Onlar üzerine binlerce şiir yazılmış onlarca şarkı söylenmiştir. İnsanlar tarih boyunca bu harika mucizeye hep hayran kalmıştir. Kusursuz geometrik şekilleriyle kendilerini araştıran tüm bilim adamlarını hayretler içinde bırakmıştır. Bir tanesini en dahi mimarın bile dakikalarca uğraşmadan çizemeyeceği halde, Allah (CC) milyarlarcasını her saniyede şekillendirip yeryüzüne gönderiyor.
Araştırmacılar mikroskobun bulunduğu 1800'lü yıllardan beri birbirine benzeyen kar kristali bulmak için binlerce fotoğraf çekmişler ama nafile. Bulamamışlar. Öyle ki bir İngiliz bilim adamı 24 bin kar tanesi üzerinde yaptığı araştırmada hiçbir kar tanesinin birbirine benzemediğini ve hepsinin harika motiflerle süslendiğini görüyor. Dünyanın yaratılışından bu yana yağan kar tanelerinin hepsinin birbirinden farklı olduğunu anlıyor. Birbirinden farklı ve yağarken biribirine çarpmayan kar taneleri... Fırtınalı havalarda bile birbiriyle çarpışmadan yağan kar taneleri eğer çarpışsalardı yeryüzüne gelinceye kadar insanlara zarar verecek büyük kütlelere dönüşürlerdi. Yaradan öyle güzel ayarlıyor ki kimseye, hiçbir yere zarar vermeden kendine hayran bırakarak yağıyor muhteşem kar taneleri.
Peki bu muhteşem güzelliği bilimsel oalarak nasıl açıklıyorlar? Su buharı havada ilerleyip bir parçacık üzerine yoğunlaştığı zaman kar taneleri oluşuyor ve biliyor musunuz ? Aslında kar beyaz değilmiş! Karın rengi şeffafmış. Ama güneş ışığını yansıttığı için biz beyaz olarak görüyoruz. Kar tanelerinin her birinin birbirinden farklı şekillerde olmasının sebebi de ortam sıcaklığıymış. Karın sesi etkilediği, kar tenelerinin giderek büyüdüğü gibi bilimsel gerçekleri artırmak mümkün.
Kar deyince aklınıza geliyor? Kar helvası, pekmezli kar, kartopu, çocukların en büyük neşesi kardan adam, temizlik, saflık... Kar deyince aklımıza hep güzel şeyler gelir. Güzel olduğu kadar çok da faydalıdır bu harika beyaz örtü.
Tarım için önemi büyüktür kar yağışının. Toprağı bir yorgan gibi örtmesi, koruması, bitkilerde oluşacak hastalık ve zararlı etkenleri kırması nedeniyle çiftçiler karın toprağa faydalarını 'kar yılı var yılı' atasözüyle özetlemişler.
Oksijen bakımından oldukça zengin olan karı yemeyi sevenler çoktur. Ancak yağan ilk kar değil de ikinci kar yenmeli. Çünkü ilk karda atmosferin kirliliği var, ikinci karda hava temizlenmiş olur ve bu karı yemek çok daha faydalıdır. Tabi bu söylediğimiz köylerde yağan kar için geçerli. Uzmanlar şehirlere yağan karın yenmemesi konusunda uyarıyor. Şehirlerde atmosfer o kadar kirli ki kar kaç kere yağarsa yağsın havayı temizlemeye yetmiyor. Yani şehirlere yağan karı yemek faydadan çok zarar verebilir.
Allah'ın bu güzel mücizesi, insanlara gönderdiği bu harika tevekkül sebebi, bazı insanlar tarafından malesef olumsuz karşılanıyor. Birilerine göre 'beyaz kabus' olsa da doğal hayatın döngüsü için çok gerekli ve faydalı bir yağış çeşidi.
Yeraltı ve yeryüzü su rezervlerinin en önemli kaynağı olan kar barajları doldurur ve bu bize enerji olarak geri döner. Kar bitkilerin azot ihtiyacını karşılar. Kar sayesinde havadaki ve karadaki mikropların zararlı olanları yok olur. Kar yağınca hava yumuşar ve havanın aşırı soğuması engellenmiş olur. Bitkiler üzerinde koruyucu örtü oluşturur.
Çevre ve insanlar için faydaları saymakla bitmeyen bu güzel mucizeye 'beyaz kabus' diyenler kar yağınca yolların ve trafiğin durumu kötü olduğu için böyle diyorlar. Ancak herkes üzerine düşeni yapsa her kar yağdığında trafik bu kadar felç olmaz. Kar iyice yağıp doldurunca değil de yağmaya başladığından itibaren belediyeler araçlarını gönderse, ekipler durmadan çalışsa, tuzlama çalışmaları yapılsa; sürücüler de yola çıkarken zincir ya da kar lastiği gibi önlemlerini alsa ya da toplu taşıma araçlarını kullansa, kar yağınca trafik bu kadar aksamaz. Karın çok yağdığı köy yollarının aylarca kapalı olduğu yerleri saymıyorum bile. Onlar tedbirlerini kış gelmeden alırlar çünkü bununla yaşamaya alışmışlardır. Tabii sağlık söz konusu olduğunda zor zamanlar yaşayabilirler bunun için de yetkililer önceden önlemler almalı. Yani insan olarak bize düşen gerekli önlemleri almak. Tedbir bizden takdir Allah'tan.