Bilmezdim
Mevlâna; “Cahil insan gülün güzelliğini görmez gider dikenine takılır.” sözünü sanki benim için söylemiş, hatta söylemekle de kalmamış bu veciz sözle ahvalimi de anlatmış yüz yıllar öncesinden. Gönül körlüğümden dem vurup, cahilliğimi fısıldamış bu sağır kulağıma. O, meramını fazla söze hacet bırakmadan olabildiğince açıklıkla anlatmış olduğu halde, ben duymamışım duymakta istememişim anlaşılan. Durumumu cahilliğime veriyorum bir de bencilliğime. Bildiğimi bildiğim halde bilmiyormuş gibi yapmak, güzelliklere bigâne kalıp çer çöpün arasında mücevher aramak nedir? Nasıl bir duygudur? İnanın özümlemiş değilim.
Dünyanın sadece kendimden ibaret olduğunu sanma yanılgısı, ancak çarpık bir ruh haline sahip olduğumu gösterir ne yazık ki. Oysa bu Dünya’da; vücut yapısını, şekil ve şemailini bilemediğim, göremediğim hatta hayal dahi edemediğim sonsuz sayıda mahlûk ve mahlûkat var. Tüm varlıklar emredilen eksende dönmeye ve bu Dünya’da ömürleri nispetinde kıyamete kadar yaşamaya devam edecekler kuşkusuz.
Cehaletim erdemli olmama izin vermiyor. İyiye iyi, doğruya doğru ve güzele güzel dememek, diyememek gönül körlüğümün açık bir göstergesi olsa gerek. Bile isteye böylesi bir tutum sergilemek elbette cehalet batağına saplandığımı gösterir.
Bencilliğim güzele güzel dememin önüne set çekiyor. Yaşam denen eylem tek kişilik olmadığı halde, ben yaşama inat tek kişilik yaşıyorum. Etrafıma baksam fark edeceğim her şeyi. Lakin taktığım, “at gözlüğü” yüzünden ne sağımı, ne de solumu gördüğüm var. Oysa canlı, cansız bütün varlıklar tek kişilik yaşamazlar, yaşayamazlar. Tek başlarına hayat kurup huzur iklimine yelken açamazlar. Bunu biliyorum ama bana hiç bir faydası yok! Gökyüzüne her bakışımda kuşların tek başına uçmadığını görüyorum en basitinden. Teklik yüce Rabbime yaraşır elbette, bana değil. Şair Ataol Behramoğlu; “Aşk İki Kişiliktir” adlı şiirinde şöyle der: “Ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir/Yitik bir ezgisinin sadece tüketilmiş ve düşmüş gözden/Düşlerinde bir çocuk hıçkırır gece camlara sürtünürken/Çünkü hiçbir kelebek tek başına yaşayamaz sevdasını/Severken hiçbir böcek hiçbir kuş yalnız değildir/Ölümdür yaşanan tek başına aşk iki kişiliktir.”
Çok şükür şimdi ben eski ben değilim artık. Cahilliğim üç harfli o sihirli sözcüğün sırrına erişince bitiverdi. Gözlerimi açan aşk, bencillik damarımı da kör etti. Şimdi gülün dikeninden ziyade güzelliğini görüyorum. Gönül köşkümde seninle beraber, iki kişilik yaşıyorum şimdilerde. İyi ki seni sevmişim. Seni sevmeden önce ne toprağın koktuğunu bilir, ne de rüzgârın üşüttüğünü hissederdim. Seni sevmeden önce yıldızlarla konuşmaz onlara isim takmazdım. Ve ağlamazdım çocuklar gibi.
Şimdi gülün güzelliğinde seni görüyorum.