Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Belediye başkanlarından ne bekliyoruz?

Belediye başkanlarından ne bekliyoruz?

Yavaş yavaş yerel seçimlerin sath-ı mailine girmeye başladık. Adaylar bir bir netleşiyor. Bence kişilerden çok ortaya konulacak belediyecilik anlayışı önemli. Her partinin kendine göre bakış açısı var. Lakin belediye başkanları belirlenirken dön dolaş aynı kriterler devreye giriyor.

Belediyecilik başlı başına bir kültür, medeniyet inşası. Bu ülkenin klasik olarak inşaat mühendisi belediye başkanlarının yanında sosyolog, edebiyatçı, tarihçi başkanlara daha fazla ihtiyacı var. İnşaat mühendisleri başkan olduktan sonra icraat yaparken sosyologlardan, edebiyatçılardan, tarihçilerden fikir almayıp çoğu zaman kafalarına göre takılıyorlar. Eğer bu saydığımız kesimden birileri başkan olursa işin teknik boyutunu bilmediğinden yanında çalıştıracağı birkaç inşaat mühendisi, mimar vb. ile gerçekten yaşanılabilir şehirler ortaya koyabilirler.

Küçük ilçeler haricinde belediye başkan adaylarını şahsen tanıma fırsatımız pek olmuyor. Eğer mevcut başkan yeniden adaysa icraatlarına göre bir mukayese yapabilirken, yeni birileri aday oluyorsa particilik refleksi devreye giriyor. Her şeyden önce belediyecilik eşittir rant anlayışının artık geride bırakılması lazım. Bırakın belediye başkanlarını belediye meclis üyeleri bile çoğu zaman beş yıllık dönemde servetlerine servet katıyorlar. Maalesef bu durumu çok doğal karşılayıp, işi bal tutan parmağını yalar atasözüne bağlayalı çok oldu…

Önce genel anlamda belediye başkanlarından ne beklediğimi söyleyeyim, sonra Konya özeline geçelim. Mevcut başkanlar yeniden adaysa genelde beş yılda şunları şunları yaptık diye önce yaptıklarını, daha sonrada yapacaklarını anlatıyorlar. Bir zahmet aynı başkanlar beş yıl önce belediyenin borcu ne kadardı, kendi başkanlıkları sürecinde borç ne kadar arttı veya azaldı onu da anlatsınlar. Belediyenin menkul ve gayrimenkullerinin azalış ve artış trafiğini bilelim. Beş yıl önce kendilerinin, eşlerinin, çoluk çocuklarının, anne- baba, amca, dayı, hala, teyze ve çocuklarının, kayınço, baldız, enişte, çelebilerinin mal varlıkları ne kadardı, şimdi ne kadara ulaştı. Aynı şekilde yeni aday olan başkanlarda kendileri ve yukarıda saydığım akrabalarının mevcut mal varlıklarını beş yıl sonra yeniden beyan etmek üzere açıklasınlar. Sonra icraatlarına bakarız.

Konya büyükşehir ve ilçe belediyelerine seçilecek başkanlardan beklentim ise sayacağım olumsuz örnekleri olumlu hale getirmeleridir. Lafta yatay mimari diyoruz ama uygulamada yok. Kentsel dönüşümü sadece müstakil evlerin yıkılıp, yerine çok katlı apartmanların yapılması olarak anlıyoruz. Hiçbir belediyeden müstakil ev sahibine sen evini onar, oturmaya devam et sözünü duyamıyoruz. Çevresindeki evler anlaşınca ev ruhsatlı da olsa mahkeme kararıyla kentsel dönüşüm adı altında yıkılıyor. Müstakil ev deyince illaki 100 yıllık konak mı olması gerekiyor? Kadastro adı altında insanların mevcut arsalarının metre karesi düşürüyor, parsel birleştirilmesi diye arsasının bir kısmı kendi evinden uzakta gösteriliyor(!) Uyanık belediyeler ucuza kamulaştırma yapmak için vatandaşın arsasını yeşil alan gösterip alıyor. Mahkemeye itiraz süresi dolasıya kadar, arsa boş bırakılıp, daha sonra konut ya da otel yapımına başlanıyor. Konya’da bu konuda o kadar çok örnek var ki. Seçilecek belediye başkanları öncelikle bu soruna bir çözüm bulsunlar.

Belediyeler ticarethane olmadığı için büyük kâr marjları gütmemeliler. Sosyal belediyecilik lafta kalmamalı. Vatandaştan türlü adlar altında doğrudan ve dolaylı vergiler alıp, piknik alanlarına girişte ücret istemek komik oluyor. Konya’dan başka belediyelerle özel fırınların ürettiği ekmeğin fiyatlarının aynı olduğu bir şehir yok. Cenaze evine etliekmek veya yemek götürmek bir belediyecilik hizmeti olmamakla birlikte yüzlerce yıllık bir geleneğe, cenaze sahibinin komşu ve akrabalarına hakarettir. Aynı caddenin kaldırımı, asfaltı beş yılda beş kere değiştirilmemeli, sağlam yapılıp, uzun yıllar kullanılması sağlanmalıdır. Büyükşehir belediyesinin Kafem adlı kafeteryalarının sayısı şehrin farklı noktalarında artırılmalı, insanlar nezih ortamda çevresindekilerden rahatsız olmadan vakit geçirebilmeli.

Yerel seçim sürecinin daha başındayız. Şimdilik bu kadar not yeter. Adaylar netleşsin önümüzdeki günlerde yeni yazılarda kaleme alırız. Adaylara tavsiyem İbrahim Tenekeci’nin geçtiğimiz günlerde yazdığı Yerel Seçimler Yaklaşırken başlıklı yazısını da bir okumaları. Ona göre kendilerine bir yol haritası belirleyebilirler.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi