“Bir çocuğun ölümü şakaya vurulacak, gülünüp geçilecek bir şey değildir. Ana ve babalar böyle bir olayın acısını unutamazlar, yaşam artık asla eskisi gibi olmaz, olmamalıdır da çünkü artık doğaya aykırı bir olay içermektedir. Çocuklarımızdan daha uzun yaşamayı beklemeyiz, istemeyiz de. Beri yandan, geride kalanların hatırı için de olsa yaşamı sürdürmek zorundayızdır; dahası, yaşamdan zevk almayı yeniden öğrenmek boynumuzun borcudur. Öyle ya, zamansız ölenlere niçin içimiz yanar? Yaşamın tadını çıkarmaya fırsatları olmadığı için, değil mi? Onların ölümüne ve kendi yasımıza doğru dürüst bir anlam vereceksek, onlara değil de bize nasip edilen yaşamdan zevk almalı, bundan böyle yollu yolunca ve iyi yaşamaya bakmalıyız, kavgasız, kinsiz.” S.140

 
“Ceza” sözcüğünün mutlaka İngiliz dilinden çıkartılmasını sağlamak benim tutkumdur. Ben, ceza yiyip de bu sayede daha iyi insan olan hiç kimse tanımıyorum, ama çocuk, ama büyük. Ceza güçlülerce güçsüzlere uygulanır: Başkaldırı, asık surat, korku ve nefret üretir ama asla pişmanlık duyularak yola gelmeyi, kişinin kendi özünü anlamasını sağlayamaz. Durumları iyileştirmez, kötüleştirir. İnsan mutsuzluğunun toplamını artırır, eksiltmesine olanak yoktur. Parmağını elektrik prizine sokan ya da iki yanına bakmadan sokağa koşan çocuğun eline vurmayın, demiyorum, elbet kendinizi tutamazsınız. Hem zaten bu, sahici cezadan çok bir tepkidir ve çocuk bunu derhal bağışlayacaktır ama çocuğun uslu durmasını istiyorsanız şunu unutmayın ki her zaman güleç olan bir annenin kaş çatıp homurdanması çocuğu, durmadan tokatlayan bir annenin bağırmasıyla şamarlarından daha çok korkutur.” S.275

 

 “Yaşamın bütün sorunlarından anneleri sorumlu tutmak fazla kolay bir çözümdür. Kendi kendimize, anneler üstlerine düşeni yapsalardı her şey yolunda giderdi, diyoruz: Yani başkalarını olduğu gibi dışarıda bırakarak bizi bütünüyle, tam anlamıyla, eksiksiz biçimde sevselerdi. Şu var ki anneler de insandır. Sevgi konusunda bütün yapabilecekleri, ellerinden gelenin en iyisini yapmaktır.” S.368
 

Fay Weldon & Erkeklerin Kalpleri ve Hayatları