Ahlâk, akıl ve niyet
İnsan, yaratılmışların en şereflisidir. Yaşantısıyla, bu şerefi ya tahkim eder ya da kendini bir şerefsizliğe mahkum eder. Aynı kelimelerle olmasa da bu husus Kur’an’ın beyanıdır.
Her şey zıddıyla kaimdir, derler ya…
İyi, kötüye; güzel, çirkine; uzun, kısaya; zengin, fakire muhtaçtır ki varlıklarından haberdar olunabilsin. Bu durum, sıfatların sayısı kadar sınırsız bir sıralamaya sahiptir.
Yanlış anlaşılmasın, konumuz dilbilgisi değil.
Konumuz; ahlâkın, aklın ve niyetin aralarındaki bağ ve bu bağın ortaya çıkardığı eserdir.
Evet; ahlâkın da güzeli ve çirkini vardır, aklın da temizi ve kirlisi vardır, niyetin de iyisi ve kötüsü vardır.
Niyet, akıl ve ahlâkın ortaklığından neşet eder, neşvünema bulur.
İyi niyet, güzel ahlâkın başkanlığında toplanan temiz akla sahip üyelerin bulunduğu kuruldan çıkan karardır.
Kötü niyet ise, ahlaksızlığın racon kestiği, omurgasız ve satılmışların üye olduğu, çakalların garsonluk yaptığı heyetten çıkan karardır.
Bu ifadelerden sonra yazımızın başına dönersek; işte, insan iyi niyeti ile yaratılmışların en şereflisi olduğunu gösterir ve şerefini tahkim eder.
İyi niyeti ile şerefini tahkim eden insanın ikbaldeki mertebesi ölümsüzlüktür. İyi niyetle geçen bir ömrün sonunda cismi ölen insanın isminin ölümsüzleşmesi, Allah’ın adaletindendir.
Kötü niyet ile ömür harcayan insan ise şerefsizliğe mahkum olur.
Belki; kötü niyetli şerefsiz, kısa vadede dünyalık kazançta ve kirli ikbalde mertebe kazanabilir fakat günlerin sonunda merteki kırılan bir viraneye dönmesi kaçınılmazdır. Şu ihtiyar dünya, böylelerine şahit olarak dönmektedir.
Hepimiz şahitlik ediyoruz ki; görünen kazancın itibar gördüğü dünyamızda kötü niyet maalesef saltanat sürmektedir. Kısa vadeli ikballer, kötü niyetlilerin kadeh kaldırdığı meyhanelerin mezesi haline gelmiş durumdadır.
Ağızlara tat verdiği sanılan bu mezeler, ahlaksızların kazanç hanesine yazılmaktadır ve insanoğlu şerefini değil şerefsizliğini tahkim etmektedir.
Ümitsiz miyiz?
Kesinlikle hayır!
Bu ahvalde; ihtiyar aslanı kediye, hem de kancık bir kediye boğdurmaya çalışan, çakallardan kahvaltı servisi alan ve akşam yemeğine hazırlanan ahlaksız sırtlanlar bilsin ki başaramayacaklar.
Kurguladıkları senaryoyu bülbül gibi ötecek omurgasızlar korosu ile ahlaksızlık senfonisinde tamtam davulları çaldıran şerefsizler bilsin ki yokluğa mahkum olacaklar.
Allah iyilerle beraberdir.
Hayat mücadelesinde;
İnsan; Allah’tan korkmalı, haklı insandan korkmalı, masum insandan korkmalı, masum insanın bedduasından korkmalı, işinden dolayı mahcup olmaktan korkmalı ve nezaketini elden bırakmamalıdır.
Ve fakat ahlaksızdan korkmamalı, haysiyetsizden korkmamalı ve şerefsizliğe talip olan kötü niyetlilerin kirli emellerine karşı mücadele etmekten de çekinmemelidir.
Dedik ya Allah iyilerle beraberdir.
Hayatın kıymeti, güzel bir ahlak, salim bir akıl ve iyi bir niyetin muhafızlığında düşman kazanma cesareti ile yaşanmasında gizlidir.
Hem dünyamızı hem de ukbamızı güzelleştirecek olan da sanırım bu cesarettir.
Rabbim, bizi düşman ile karşılaştırmasın. Karşılaşırsak da bizi, korkup kaçanlardan etmesin.
Dünyalık yaşantıda ikbal beklentisi ile bize minnet hesabını açtırmasın. Bize minnet hesabını açtırmayacak güzel insanlarla da aramızı açmasın. Amin.
Biliyoruz ki yalnız taş duvar olmaz.