Yassah hemşerim kolaycılığı(!)
Haftada bir yazı yazınca ister istemez gündemi yakalamak zor oluyor. Bazı konular biz yazasıya kadar güncelliğini kaybedebiliyor. Geçtiğimiz hafta Konya’da valilik, büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerimizin ortak kararıyla düğün konvoyları artık yasaklandı. Konvoya hayır mottosuyla duyurulan bu karara itirazım var…
Valilik, belediyeler, hükümet kısacası devlet dediğimiz otoritenin bazı sorunlara çözüm bulmak yerine kökten yasaklamasını hiçbir zaman doğru bulmadım. Bununla ilgili onlarca farklı örnek sayılabilir. İstanbul adalardaki faytonların yasaklanması kararı da bu kolaycılığı içeriyordu. Sırf üç-beş hayvan severin gönlü olsun diye böyle ucuz, popülist bir karar alınmıştı, kısmen uygulanmaya başlandı. Dünyanın çeşitli yerlerinde faytonlar nasıl işletiliyor, hayvanların bakımı nasıl yapılıyor vb. bir araştırma yapılarak hem gelenek sürdürülüp hem de atların sağlıklı kalması sağlanabilirdi. Fakat bu tarz şeyler için vakit ayırıp kafa yormak gerekiyor. En kolayı konforunu bozmadan yassah hemşerim demek(!)
Yetkililerimizin düğün konvoyuyla ilgili söylediklerinin büyük bir kısmına katılıyorum. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte son yıllarda düğün konvoylarının bir kısmı çığırından çıktı. Yol kesip oynamanın, aynı anda iki-üç şeridi birden işgal edip trafiğin sıkışmasına neden olmanın savunulacak bir tarafı yok. Oluşan kazalar nedeniyle can kayıpları da cabası. Lakin yine de bütün bu saydıklarımız toptancı bir mantıkla düğün konvoylarının tamamen yasaklanmasını gerektirmiyor.
Şimdi nerede eski konvoylar diye nostalji yapacak değilim ama konvoyunda bir adabı var. Düğün konvoyu erkek evinin önünde toplanır, aynalarına havlu bağlanıp tek sıra halinde kız evine doğru ilerlenirdi. Trafikte de tek şeritte toplanıldığı için de diğer araçlar yollarına devam edebilirlerdi. Kornada genellikle erkek evinden çıkılırken ve kız evine yaklaşıldığında çalınırdı. Aklı başında insanların düğünleri günümüzde de aynı şekilde yapılmaya devam ediliyor. Bu tarz konvoyun kimseye bir zararı yok. Yetkililer bence bir konvoy kılavuzu hazırlamalı, buna uymayanlara, yukarıda sıraladığımız olumsuz örneklerdeki gibi hareket edenlere gereken cezaları da kesmelidir.
Düğün konvoyunun geleneğimizle ilgisi olmadığı düşüncesine de katılmıyorum. Geçmişte düğünlerimizde at başroldeydi. Düğünde kız evine davetlilerin bir kısmı atla, bir kısmı da yürüyerek bugünkü anlamda konvoy mantığında toplu olarak giderlerdi. Her geleneğin zamanla biçim değiştirmesi gibi at da otomobile dönüşmüş, düğün konvoyları da o şekil ortaya çıkmıştır.
Son yıllarda bazı geleneklerimize çok çabuk burun kıvrılıp, küçümsenmeye başlandı. İşin içine başta sağlıklı yaşam gibi ortak hassasiyetlerde boca edilince itiraz hakkımızda elimizden alınıyor. Fener alayında yakılan lastikler için bile kıyamet koparıldı, utanmadan itfaiyeyi arayanlar oldu. Çocukların bir gecelik eğlencelerini burunlarından getirmek için ellerinden geleni yapanların arkasına sığındıkları gerekçe de sağlıktı, tabii ki yerseniz(!) İnsanların belli bir döngünün içinde sözüm ona steril bir hayat yaşamaları hedefleniyor. Bu kafayla gidersek bundan on yıl sonra düğün pilavını da çok rahat yasaklayabiliriz. Bu yasağın propagandası da şöyle yapılabilir; “Durduk yere ihtiyacı olmayan yüzlerce kişiye yemek veriliyor. Pilav dökecek durumu olan hayır kurumlarına bağışta bulunsun. Gereksiz yere masraf edilip, onca gıda boşa gitmesin. Hem o ne öyle kardeşim, on kişi bir tabağa kaşık sallıyor ne kadar da sağlıksız.” Bu söylediklerime gülebilirsiniz ama on yıl sonra ne olacağını kimse bilemez. On yıl önce biri çıkıp düğün konvoyu yasaklanacak deseydi ben de gülerdim… Allahtan elimizi çabuk tutup zamanında evlenmişiz de gönlümüzce konvoyumuzu yapabilmişiz.
Yetkililerimizden bu yasak kararını tekrar gözden geçirmelerini rica ediyorum. Önlemler artırılarak, belli bir çerçeve çizilerek rahatlıkla düğün konvoyu devam ettirilebilir. Toptancı bir mantıkla yassah hemşerim denildiğince kaybeden yine biz oluruz. Toplumun bir kesimi mutlu edilecek, bir kısım sorumsuzlarla uğraşılmaya vakit ayrılmayacak diye düğün geleneğimizin bir parçası olan konvoyun kaldırılmasını doğru bulmuyorum.