Vatandaşla topyekûn dalga geçme
Enflasyonla mücadele adına birçok firma sözde en az yüzde on indirim yapacaktı. Biz de varız, biz de varız diye reklam yaptılar, hatta bakanlığın internet sitesinde bile bedava reklamlarını yaptırdılar. İşin geldiği noktaya baktığımız zaman tam anlamıyla bir hayal kırıklığı söz konusu.
Ekonomimize yapılan peş peşe saldırıların ardından dolar yedi liranın üzerine çıkmıştı. Durumu fırsat bilen yerli ve millî firmalarımız çok sayıda üründe yüzde 50’ye varan zamlar yapmışlardı. Bugün dolar 5 lira 30 kuruş seviyesinde ama yapılan zamların büyük bir kısmı olduğu gibi duruyor. Bu duruma şaşırdık mı elbette hayır(!) Maalesef ülkemizde birçok konu da yapanın yanına kâr kalıyor. Ticaret Bakanlığı iyi niyetli olarak denetimler yaptı cezalar kesti. Lakin görünen o ki cezalar caydırıcı boyutta olmadı, haksız zam yapanların canı yakılamadı. Yoksa bu şekilde pervasızca hareket etmeye devam edemezlerdi.
Açık açık zamların yanında bir de gramajdan çalarak, ürünlerin adet sayısını azaltarak örtülü şekilde daha fazla kâr elde edenler de var. Bu gramaj oyunuyla ilgili kaç yazı yazdım hatırlamıyorum. Öyle üç-beş ay önce başlamadı bu hırsızlık. Bu konuda Post Modern Kıyamet Alameti başlıklı yazıyı yazalı bile üç seneden fazla olmuş. Türk Standartları Enstitüsü ürünlerin belli bir kalite de üretilmesi için çeşitli standartlar getiriyor. Aynı şeyi ürünlerin gramajları konusunda yapmak çok mu zor. Serbest piyasa diye göz göre göre vatandaşın kandırılmasına, amiyane tabirle kazıklanmasına daha ne kadar göz yumulacak merak ediyorum?
Bu gramaj oyunuyla ilgili herkes temel ihtiyaçları üzerinden çeşitli örnekler verebilir. Küçük bir çocuğumuz olduğu için şu ara bebek bezi fiyatlarıyla yakından ilgileniyoruz. Bebek bezi fiyatlarında örtülü bir şekilde son beş ayda yüzde yüzün üzerinde bir zam söz konusu. Abarttığımı zannetmeyin açıklayacağım. İsmi bizde saklı kalsın, tabi ki bakanlık yetkilileri merak ederlerse onlara özelden söyleyebileceğimiz bebek bezi markasının fiyatı 68 adeti 20 lira şeklindeydi. 20 liranın altında satan yerlerde vardı ama firma resmi sitesinde 20 lira diye duyuruyordu. Firma önce zam yapmadan adet sayısını 60 adete düşürdü. Yani örtülü olarak yüzde onun üzerinde bir zam yaptı. Daha sonra ekonomideki dalgalanma bahane edilerek aynı numara bebek bezinin fiyatı 25 liraya çıkarıldı. Yani yüzde 25 daha zam yapıldı. Bu arada birçok market 25 liralık bezi her ne hikmetse 30 liradan satmaya başladı. Neyse biz firma üzerinden devam edelim. Geçtiğimiz hafta ise firma fiyatında bir değişiklik yapmadı ama 60 adete düşürdüğü bez sayı bir de baktık 42 adete düşmüş. Yani yaptığı son zammın üzerine yüzde 30 daha zam yapmış. Toparlarsak; Haziran ayında bahsettiğimiz çocuk bezinin adet fiyatı 29 kuruşken şimdi 59 kuruşa geliyor. Küsuratları elbette yazmıyorum. Kısaca yüzde yüzlük bir zam söz konusu.
Şimdi bakanlığın denetimleri sonucunda gerçekten can yakan bir ceza kesilseydi bu firma bu kadar pervasız bir şekilde zam yapabilir miydi? Elbette hayır. Bebek bezlerinde her numara için bir standart adet sayısı belirlemek çok mu zor. Serbest piyasa denilen şey sadece vatandaşın kandırılması üzerine mi kurulu. Devlet bu piyasada belli başlı kuralları koymadığı sürece mağdur olan yine biz oluruz.
Ben serbest piyasa geyiğinden artık şunu anlıyorum. Yılmaz Erdoğan’ın efsane Organize İşler filminde canlandırdığı hırsız, dolandırıcı Asım karakteri yaptığı iş sorulunca “Serbest meslekle uğraşıyoruz, ama çok serbest” diyordu. O filmde olduğu gibi çok serbest bir şekilde cebimizden çalmaya devam ediyorlar. Bakalım işin sonu nereye varacak, yetkililer ben bu oyunu bozarım deyip gerekli müdahaleyi yapacak mı? Yoksa biz serbest bir şekilde kazıklanmaya devam mı edeceğiz. Bekleyip göreceğiz…