Uçuyorum, kaçıyorum, görüyorum
Uçuyorum, kaçıyorum, görüyorum falan diyenlere aman dikkat! Müslüman aklını kullanan kişidir.
Türkmen evine bir şıh misafir geldi, cübbeli sarıklı torba sakallı… Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular: “Ya şıh hazretleri, nedir arada hoşt dediğin?..”
Şıh:
“Bir köpek Kabe’nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum, tabii ki hoşt diye kovalıyorum…”
Köylülerin itikadı bir iken bin oldu…
Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi…
Şıhın tabağındaki pilavın üstünde ise et yoktu.
Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu…
Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi:
“Ulan deyyus, Kabe'deki iti gördün de, tabağındaki eti nasıl göremedin?"
NOT: Cahil insanları bu şekilde kandıran pek çok sahtekar şeyh müsveddesi vardır. Artık cahilliği bırakalım da Allah'ın yüce kitabında söylediklerinin dışına çıkmayalım. Hele hele dış görüntüye ve söze asla aldanmayalım. Değilse daha çok keramet beklersiniz. Unutmayın ki, Asıl keramet sizsiniz.