Çatalhöyük-Beyşehir-Gazeteciler- AK Parti

Yaz mevsiminin rehaveti ve Kurban Bayramı’nın da yaklaşmasıyla ortalık oldukça sessiz.

 

Neredeyse her gün bir ölümlü kaza haberini saymazsak, Konya’da haber değeri taşıyan da çok fazla bir şey yok. Belediyelerimizin rutin hizmetlerini, sağlık ve beslenme haberlerini saymazsak tabi.

 

 

Özel haber yapmak da pek kolay olmuyor bu aralar. Neredeyse her gün yaşıyoruz… Haber kaynaklarımız ya izne ayrılmış tatile gitmiş ya da yaz rehavetinde, açıklama yapacak mecali yok.

 

Bir de müsait olduğu halde açıklama yapmaktan kaçınan, bize yardımcı olmak istemeyenler var tabi…

 

 

Bu söylediklerimi aslında her çevreden insanla yaşıyoruz. Kimi zaman milletvekilleri, kimi zaman belediyeler, kimi zaman resmi kurumlar, kimi zaman protokolden isimler, kimi zaman da iş adamlarımız…

 

Eğer meslek etiğini düşünmüyorsanız farklı yollarla da elbet bilgi edinebilirsiniz ama işi o boyuta götürmek pek doğru olmuyor.

 

Şeffaflıktan ve kamuoyunu bilgilendirmekten uzakta olan bir şehrin ne derece mesafe kaydedeceği tartışılır…

 

 

AK Parti Konya İl Teşkilatı yönetimi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay bu aralar sık sık ilçelere gidiyor.

 

Aldığım bilgiye göre bu ziyaretler artarak devam edecekmiş.

 

 

Sarayönü ve Derbent’te toplantı yaptılar şimdiye kadar. Son toplantıyı da Konya’da yapıp, hemen toplantı çıkışı yönetim halinde Altınekin’e gittiler.

 

 

Bu uygulamanın devam etmesi herkes için hayırlı olur diye düşünüyorum. Bugüne kadar muhatap bulamadıklarından şikayet eden ilçeler, sorunlarının çözümünde epey bir mesafe katederken, merkezle taşra arasındaki ilişkiler de daha güçlü hale gelir.

 

Aynı zamanda sonbaharda yapılması planlanan ilçe kongreleri için bir ön hazırlık niteliği taşıyan bu ziyaretler önemli.

 

 

Son zamanlarda kamuoyunun gündemini meşgul eden bazı çevre meseleleri hepimizin malumu.

 

Salda Gölü civarına yapılacak olan millet bahçesi ile ilgili olarak başlayan tartışmalar, Kazdağları ile devam ediyor. Konu önemli olduğu kadar kullanılmaya açık bir alan aynı zamanda. Herkes işine geldiği gibi yorum yapıyor. Elbette çevreye önem veriyoruz…

 

Ne hikmetse, burnumuzun dibindeki Beyşehir Gölü’nü görmüyoruz ama…

 

 

Geçtiğimiz günlerde Beyşehir’e yolum düştü. Geçen yazdan bu yana gidememiştim. Ne yazık ki göl biraz daha çekilmiş göründü gözüme. Kötü koku ve kirlilik de cabası. Böyle giderse Beyşehir Gölü, 90’lı yılların Haliç’i gibi olacak…

 

 

Geçen sene Karaburun Plajı’na gitmiştim. Açıkçası çok bakımsız, düzensiz, plansız bulmuştum. Tuvalet, market, gölgelik gibi ana ihtiyaçların hepsinde sıkıntı vardı. Girişte ödediğimiz paranın karşılığını alamamıştık. Doğru düzgün oturacak yer de bulamamıştık…

 

 

Plaja düzgün bir tesfiye, sahile bolca şemsiye ve şezlong, seyyar olmayan doğru düzgün bir tuvalet ve lavabo, market, çeşme ve duş, soyunma kabinleri gibi eksiklikleri giderirlerse güzel olur.

 

Eğer bir de sahile su kaydırağı, voleybol plajı, su eğlencelerine dönük aktiviteler eklerlerse, hatta belediye bünyesinde bir animatör belirleyip aktiviteleri güçlendirirlerse gerçekten enfes olur. Giriş ücretleri varsın 20-30 TL olsun. Gerçekten karşılığını almak önemli…

 

 

Geçtiğimiz gün sosyal medyada bir paylaşım gördüm.

 

‘Konya’dayım dünyanın ilk yerleşim yeri olan Çatalhöyük’e gitmek istiyorum. Nasıl gideceğime dair herhangi bir bilgi internette olmadığı için Konya Belediyesi’ni aradım 7 farklı hata bağladılar,4 farklı numara verdiler henüz nasıl gideceğime dair bilgiye ulaşamadım’…

 

 

Nedense hiç gündemime gelmedi. Nasıl gidileceğini bile bilmiyorum. Eminim Konya’nın daha yüzde 10’u bile Çatalhöyük’e gitmemiştir…

 

Sosyal medyadaki paylaşımlara göre, ulaşım sıkıntısı ve tabelalarda yönlendirme sorunu yaşanıyormuş. Yetkililere duyurulur…

 

 

Böyle giderse, ‘Bir Çatalhöyük’ümüz var ama Göbeklitepe’miz yok’ demeye devam ederiz…