Derdi olmayan insan, asla mutlu ve başarılı olamaz
Yunus Emre hazretleri;
“Benim adım dertli dolap,
Suyum akar yalap yalap,
Böyle emreylemiş Çalap,
Derdim vardır inilerim.”
Derken, akıllıyım diyen her insanın mutlaka bir derdinin olması gerektiğini vurgular. Hiçbir şeyi dert etmeyenler, akıl noksanı olanlardır sadece. Hiçbir derdimiz olmasa bile, başkalarının derdiyle hemdert olmamız gerekir. İyi bir insan olmanın sırrı buradadır işte. “Sadece kendi iyiliğini ve keyfini düşünen insan, kötü insandır.” Ancak kişilik bozukluğu olanlar egoisttirler ve kendi iyiliklerinden ve keyiflerinden başka hiçbir şey düşünmezler, tek dertleri zevk-i sefa içinde günlerini gün etmektir. Çünkü bozukluklarının farkında değillerdir. Bunların temelleri de çocuklukta atılmaktadır ve yetiştirme tarzından kaynaklanmaktadır. Öyleyse öncelikle anne ve babaların kişilik bozuklukları tespit edilip giderilmedikçe, insanlığın düzelmesi mümkün değildir. Dünyayı kasıp kavuranlar, kişilik bozukluğu olan insanlardır ve sayıları da en az yüzde 50 oranındadır. Eğitimin amacı kişilikli insanlar yetiştirmektir. Kişiliksiz bir doktorun, mühendisin, öğretmenin, hakimin, savcının, vb. doğru düşünmesi ve davranması mümkün değildir. Eğer bir kişi, hataları söylendiğinde ve eleştirildiğinde sizinle tartışmaya başlıyorsa ve suçu size yıkmaya çalışıyorsa, o kişide kişilik bozukluğu var demektir. Hakiki dost, eleştirildiğinde size teşekkür eder ve eleştiriyi dikkate alıp kendini düzeltir. Eğer eleştirdiğinizde size düşman olan insanlarla beraberseniz işiniz zor elbette ama pes etmemek gerekir. Bir insanın değişimine katkıda bulunmak, tüm insanlara yapılabilecek en büyük iyiliktir. Kişilik bozukluğu olanlardan kaçsanız da onlar sizi yine bulurlar ve yapacaklarını yaparlar. Bu yüzden onların düzelmesi için çaba harcamalıyız.
Sözümü sonlandırırken şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Devletimizin bazı bakanlıkları ve özellikle de MEB ve AİLE VE ÇALIŞMA BAKANLIĞI birlikte çalışarak tüm anne ve babalara kişilik testleri yapılmalı, kişilik bozukluğu olanlara profesyonel bir şekilde yardımcı olunmalıdır. Bu çok zor bir şey değildir. Böylece bir kuşak sonrasında ülkemizde pozitif yönde çok büyük değişiklikler olacağına inanıyorum. Benim en büyük derdim şu sıralar bu konulardır. Sivri sinekleri öldürmekle sıtma yok edilemez, bataklığı kurutmak gerekir vesselam!