Türbe Önü Gençleri Pankart açmış
Türbe önünde Dolav, Sedirler, Topraklık, Akçeşme, Sarı Yakup, Kerim Dede, Pir Esat gibi kadim mahalleler vardı. Birçok sporcu, futbolcu ve birinci ligde gol kıralı olacak gençleri yetiştiren bir mahalle kültürü ve aileler vardı. Mesela Renklibay ailesi Saldı ailesi adeta futbolcu yetiştiren bir alt yapı okulu gibiydi.
Artık türbe önünde evler bir elin bir parmağı kadar elle sayılıyor. Bir de Mengüç caddesi evleri var. Kentsel dönüşümden önce galiba sosyal dönüşüm türbe önü gençlerini de sahalardan ve hayattan koparıp gitti.
Türbe önü evleri olarak dillere destan olmuş ve türkülere manilere girmiş Konya evlerinin adeta yitik bir cennet haline gelmek üzere olduğunu da unutmayalım. Birçok kişi için türbe önü sadece Mevlâna dergahının önündeki yeni andezit taşı kaplı kimliksiz ve niteliksiz bir taş alan dışında bir anlamı kalmadığı ortadadır. Başlığa dönersek eski şaşalı ve mutantan günlerinden eser kalmayan türbe önünde artık futbol sevdalısı aileler ve gençler yaşamıyor. (https://www.yenihaberden.com/turbe-onundeki-evler-14072yy.htm#)
Türk futbolunun 1970'li yıllarına damga vuran önemli oyuncularından biri olan Ali Osman Renklibay'ı kaç kişi biliyor deseniz? Kim bilebilir ki.! Ali Osman Renklibay hem futbolcu hem mühendis olan ve Türkiye’de tüm liglerde gol kralı olmuş yegâne futbolcu ve efsane bir santrafordur. Türk eski futbolcu ve teknik direktör. 1975-76 Türkiye 1. Futbol Ligi sezonunda 17 gol atarak Cemil Turan ile beraber Süper Lig Gol Kralı olmuştur. Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunudur.
Gol krallığı serüvenine Konya Selçukspor'da başlamış, Ceyhan Spor'da 3. Lig'de devam edip, MKE Ankaragücü formasıyla hem 2. lig'de hem de 1.Lig'de şimdiki adıyla Süper lig'de gol krallığını yaşamıştır. Türk Futbol tarihinde oynamış olduğu her lig kategorisinde Gol kralı olmuştur.
Konyalı gençlere Konya’da futbol oynama, transfer olma ve kendini ispatlama imkânı veren Konya futbol kültürü üzerine bir parantez açayım. Kenti temsil eden iki güzide futbol ocağı olmuş Konyaspor ve Konya İdmanyurdu rekabeti üzerine söz açalım.
Konyaspor bu kentin proleter ve daha gariban kesimlerinin ve yoksulların taraftar olduğu bir takım idi ve yerel planda Beşiktaş'ı idi, Konya İdmanyurdu spor ise ekonomik durumu daha iyi olan kulüp ve taraftar profili ile zengin takımı idi ve yerel planda Konya'nın burjuva takımı olarak Fenerbahçe idi. Kardeş şehir takımı olarak aralarında tatlı rekabet vardı, bizden önceki dönemlerde taraftarlar arası sürtüşme var idi derler, gider maça rakip takım lehine tezahürat yaparlar imiş...
İki futbol kulübü birleşip kaybolmak yerine sporcu kaynağı olarak ayrı ayrı varlıklarını sürdürmeliydi. Birleşme zoraki biçimde 12 Eylül etkisi ile oldu. İlk yıllarda ne Konyasporlu taraftarlar yeşil beyaz renkleri içine sindirdi ve kabul etti, ne de İdmanyurdu taraftarı siyah beyaz renkleri içine sindirebildi. Şampiyon kara kartal veya İdmanyurdu sloganı bile ortada kaldı. Oldukça gönülsüz, isteksiz ve hüzünlü bir sahiplenme oldu. Şimdilerde bu ayrılık aşıldı ise de o yılların her maça giden deplasmanlarda takımı destekleyen fedakâr taraftar kitlesi ve başarılar bugünlere taşınamadı denilebilir. Aldığımız son sonuçlar ise hiç iç açıcı değil, Konya tabiri ile karnımızı kaşıya kaşıya rahat bir maçı sonuna kadar rahat seyredemiyoruz. Ya mağlup oluyoruz ya son dakikalarda uzatma golleri ile puan kaybedip duruyoruz. (https://www.yenihaberden.com/konyasporlu-olmak-beyanindadir-14255yy.htm#)
Tüm liglerde başarıdan başarıya koşup gol kıralı olan Ali Osman Renklibay kendisiyle yapılan bir ropörtajda futbol hikayesini ve nasıl efsane olduğunu anlatır: “1948 yılında Konya'da dünyaya geldim. Futbol hayatıma Konya Selçukspor'da başladım. Aileden gelen bir futbol kültürümüz var aslında. Rahmetli abim Naci Renklibay, Konyaspor ve Gençlerbirliği'nde forma giymiş ve o da gol kralı olmuştu. Kardeşim Zahir Renklibay da şu anda Konyaspor Yönetim Kurulu'nda ve sporun tabanından gelen biridir.
Futbol kariyerimde Türk futbolunda ve belki de dünyada bir ilk olma özelliğine sahibim. Araştırdığım kadarıyla Amatör Küme, 3. Lig, 2. Lig ve 1. Lig olmak üzere benim gibi tüm liglerde gol kralı olmuş bir futbolcu sanırım yok. İlk gol krallığımı da bu serüvenin başlangıcı olan Konya Selçukspor'da yaşadım. Burada gol kralı olunca o dönemde Türk futboluna birçok önemli ismi sunan Konya Şekerspor'a transfer oldum. Profesyonellik hayatımın başlangıç takımı ise Konya İdmanyurdu oldu. Ardından futbol hayatımda çok önemli yere sahip olan ve Türk futbolunda çıkışımı sağlayan Adana'nın Ceyhanspor takımına gittim. Ceyhanspor o dönemde 3. Lig'de mücadele eden bir takımdı.
Aslında Adana'ya hayatım için iki önemli hedefe ulaşabilmek ve başarı sağlayabilmek için gitmiştim. Birisi futbol kariyerim, diğeri ise eğitim hayatımdı. Futbol oynarken de eğitim hayatıma hep önem vermeye çalıştım ve Çukurova Üniversitesi Mühendisliği Fakültesi'nde İnşaat Mühendisi oldum. Futbol kamuoyunda çok az kişi bilir benim mühendis olduğumu. Konya'da başlayan gol krallığı serüvenime Ceyhanspor formasıyla 30 gol atıp 3. Lig'de de gol kralı olarak devam etmiştim.
1972-1980 yılları arasında Ankaragücü formasını aralıksız taşıdım ve takım kaptanlığı yaptım. 1975-76 sezonunda Ankaragücü formasıyla gol kralı olduktan sonra 45 yıldır başkent Ankara'dan benden başka gol kralı çıkmadı. Bizden önceki jenerasyonda Metin Oktay ve benim için abim Naci Renklibay vardır açıkçası. Hatta rahmetli Metin abiyle İstanbul'da futbolu bıraktıktan sonra karşılaştığımızda bana, "İstanbul'a gelseydin tahtımı alacak tek golcü sendin" demesi benim için unutmaz bir konuşmadır. Bunun dışında biz futbol kültürü olan bir aileyiz. Abim Konyaspor ve Gençlerbirliği'nde oynamış, 2. Lig'de gol kralı olmuştu. Türk futbolunda adını tam duyuramamış ancak efsane bir futbolcuydu. Örnek aldığım isim olarak Avrupa'da da Johan Cruyff'u unutmayalım.
Ay-yıldızlı formayı farklı kategorilerde 13 kez giydim. 1971 yılında İzmir'de düzenlenen Akdeniz Oyunları için inşa edilen Atatürk Stadyumu'nda Suriye ile oynadığımız ve 2-1 kazandığımız maçta o stattaki açılış golünü de atmıştım. (https://www.tff.org/default.aspx?pageID=286&ftxtID=35031)
Konya’nın yetiştirdiği en meşhur ve ünlü futbolcu, teknik direktör ve kariyer sahibi değerli hemşerimiz Ali Osman Renklibay'ın ivedilikle ve henüz hayatta iken belgeseli çekilmelidir. Bir rol model insan olarak Konya'mızın yerel TV’lerinde yapılacak programlar ile genç kuşaklara tanıtılması gerekir.
Aynı belgesel çalışmasının Türbe önü içinde yapılması gerekir. Konya’ya en çok anlam katan ve global ölçekte Mevlâna dergâhı ile özdeşleşen bu tarihi ve kadim yerleşim yeri birçok mahalleden oluşan bir adanın ismidir. Üçler mezarlığı, Sedirler, Asmalı Cami, Celal sokak, Dolappare, Dolav, Civar, Aslanlı Kışla, Çimenlik caddesi, Akçeşme, Çukur cami, Köprübaşı ve Yanık camiye kadar olan geniş alana yayılır. Birçok tarihi çeşme, mescit ve sosyal yapılar bulunur. Daha doğrusu 1900’lerden 1990’lara kadar var idi demek daha doğru. Bu alanda sadece çoğunluğu Sedirler caddesinde olmak üzer tarihi çeşmeler ve iki elin iki parmağı kadar Konya evleri dışında bu mahallelerin hiçbiri kalmadı. Bir eski Konyalı olarak ben bile Türbe önü diye sayabileceğimiz bir kavramı güçlü bir şekilde telaffuz edemiyorum. (https://www.yenihaberden.com/turbe-onu-ne-yana-duser-usta-14757yy.htm#)
Günümüzde Konyaspor maçında türbe önü gençleri pankartını görmek ise bir hayaldir. Onun için bu spor ve kültür ocağı semtlerde eskisi gibi çocukları ve gençleri yeniden Konyaspor alt yapısına kazandıralım türü bir öneri maalesef absürt ve saçma olacaktır. Bu vesile ile futbolda Konya’yı başarıyla temsil etmiş olan Ali Osman Renklibay’a sağlıklı günler dilerim.