Trump yalnızları mı oynuyor?
Trump’ın Suriye topraklarından çekilmesi akıllara, Amerika tarihindeki Monroe Doktrini’ni getirdi.
Şöyle bir tarihe gidecek olursak, Monroe Doktrini, yani Amerika’nın Yalnızlık Politikası, 1823 yılında ABD Başkanı Monroe tarafından açıklanmıştı.
Neydi bu doktrinin içeriği?
Monroe burada en sade haliyle diyordu ki, “Ben yalnızım. Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmayacağım. Hiçbir ülkede bana karışmasın.”
Doktrinin ana teması da; “Amerika ABD’nindir.”
Bu söylem sayesinde Amerika kendi içine çekilerek epey bir mesafe kat etti.
Bugüne dönecek olursak Trump’ta aslında bir benzeri tavır sergiliyor. Yaptığı hamlelerin başlangıcı Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda olmuştu hatırlayacaksınız. Hani şu; “Benim yönetimim ABD tarihinde en fazla gelişmeyi kaydetti” dediği gün. Bütün salon kahkaha atmıştı.
İşte o genel kurulda şunu da söyledi Trump, “Artık, UCM'nin meşruiyeti kaybolmuştur. ABD, Amerikalılar tarafından yönetilir. Biz küreselleşme doktrinini reddediyoruz. Tüm dünyadaki ülkeler kendi ülkelerini korumalıdır.”
Monroe ile Trump’ın söylemleri asırlar geçse de göründüğü gibi aynıydı.
Trump orada küreselleşmeyi adeta idam ettiğini açıkladı.
Tamda bu olayın üstüne Suriye meselesi geldi. Trump’ın geçtiğimiz hafta içi yaptığı hamle, yani Suriye’de DEAŞ ile mücadelenin Amerika nezdinde bittiğini ilan etmesi ve terör örgütleri ile ittifakını sona erdirmesi de tabloyu netleştirdi bana kalırsa…
Trump bu kararını şu tweetle de tasdikledi. “Suriye’den çekilme kararı sürpriz değil. Bunu yıllardır söylüyorum ve 6 ay önce açıkça bunu hayata geçirmek istediğimde bir süre daha kalınmasına karar verdim. Rusya, İran, Suriye ve diğerleri IŞİD’in yerel düşmanlarıydı. Orada işimizi yapıyorduk. Artık geri dönme ve ülkemizi yeniden inşa etme vakti geldi”
Bu eve dönüş acaba Trump Doktrini mi diye sormamızı sağladı doğal olarak…
Üstüne üstlük Suriye’den çekilmesinin yankıları sürerken, bir de Afganistan’dan 7 bin askerini çekeceğini duyurması, tüm dünya da soğuk duş etkisi uyandırırken bir yandan da Amerika kendi kabuğuna mı çekiliyor dedirtti.
Şimdi benim tüm bunlardan sonra Trump’tan beklediğim hamle askeri varlığının bulunduğu diğer ülkelerden de çekilmesi olacak.
Çünkü madem bir adım atıp Amerika’yı farklı bir boyuta taşımaya hazırlanıyor tam yapmalı…
Tabi bu hamleler ABD’yi melekleştirecek hamleler de sayılmaz her şeye rağmen…
Pentagon ve Beyaz Saray’ın bu konudaki görüş ayrılıkları hepimizin malumu.
Özellikle NEOCON lobi Trump’a yakında savaş açmak durumunda kalabilir. Son olarak ABD’nin bu hamlesinin maddi açıdan kârlı tarafı ise şu;
Sınır dışındaki bir ABD askerinin aylık maliyeti 30 bin $
Sınır dışındaki bir YPG militanının aylık maliyeti 100 $
Sinsice hücrelere sızan bir FETÖ militanının ömürlük maliyeti ise 1 $
Kâr-zarar tablosu bu şekilde….
