Fazlı Kartal
Fazlı Kartal Tarihimizin En Beyaz Dramı: SARIKAMIŞ

Tarihimizin En Beyaz Dramı: SARIKAMIŞ

I. Dünya Harbi, dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük yıkım olmuştu. Avrupa’nın devleri tarih sahnesinde güç gösterisine çıkmışlardı. Hasta adam da bu sahnedeki rolünü almıştı. Osmanlı Devleti, Almanya ile yaptığı anlaşma gereği I. Dünya Savaşı’na girmişti. Ancak Balkan Savaşları’ndan yeni çıkmış olması ve yeteri kadar hazırlığı olmadığından savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalınmıştı. Böylece Kafkas Cephesi’nde savaş başladı. Hasan İzzet Paşa’nın Ruslarla Erzurum civarında bir meydan muharebesine girilmesi düşüncesi ile kuvvetler Erzurum’da toplanmış ve Doğu Anadolu’nun bir kısmı adeta Rus işgaline bırakılmıştı. Rus işgalinin dağınık bir şekilde Osmanlı topraklarında ilerlediğinin farkına varan Enver Paşa yerinde bir müdahale ile Hasan İzzet Paşa’ya dağınık Rus kuvvetlerine yüklenerek ayrı ayrı saldırma emrini verdi.  Bunun üzerine Ruslarla Köprü, Köy ve Azap muharebeleri yapılmış. Ancak bu muharebelerden kısmi başarılar elde edilmiştir. Sarıkamış Harekâtı’nda savaşacak olan 3. Ordu, üç kolordudan oluşuyordu. 11. Kolordu Rusları oyalamak için sağ kanat istikametinde savaşacak ve böylece Bardız’a oradan da Sarıkamış’a inecekti. 10. Kolordu, İslamköy, Oltu Penek yolundan Bardız Yaylası’na ve Allahuekber Dağları’na ulaşacaktı. Buradan da Rusların arkasına sarkacak ve Sarıkamış ele geçirilecekti. Alınan kısmi başarılara rağmen ordu içerisinde emir-komuta düzeni sağlanamamıştı.

O günlere şahit olan Iğdırlı Ali Çavuş yazlık kıyafetler içinde titreye titreye yazdığı mektupta facianın küçük bir bölümünü şöyle anlatır:

“Bu yaz iki alayımızla Yemen’den buraya nakil olduk. Yola koyulmamızdan dört ay sonra buraya ulaştık ki Arabistan’ın cehennemi sıcağı Köprüköy’deki ayaz yanında nimet-i ilahi imiş. Burada çadırın perdesi buza kesmiş, oğlak kulağı gibi kırılmakta ve kopmakta. Akşam yaklaşınca Köprüköy’e civar dağlardan tipi boşanır. Kumandanımız gelecek cuma Başkumandan Enver Paşa’nın teftiş ve hücum için geleceğini müjdeledi. O gelinceye kadarda yün içlik, çorap ve paltoların verileceğini ve Yemen yazlıklarını atacağımızı müjdeledi.” Iğdırlı Ali Çavuş, yazlık giysiler içinde titreye titreye kışlık elbiseleri beklerken Karadeniz’de başka bir facia yaşanıyordu. İçerimizdeki hainlerin Osmanlı ordusuna erzak, mühimmat ve giyecek getirmekte olduğu gizli tutulan Alman yardım gemisini Ruslara haber vermesi üzerine yardım gemisi Ruslar tarafından Karadeniz’in karanlık sularına gömüldü. Rus donanmasının giysi ve erzak taşıyan geminin batırılması facianın ilk adımı olacaktı.

Enver Paşa, 24 Aralık 1915 akşamı Bardız’a gelmiş ve ileri gelen Paşalar ile durum değerlendirmesi yapmış. Tüm itirazlara rağmen 25 Aralık 1915’de Enver Paşa emri ile yaklaşık 120 bin Mehmetçik dondurucu soğuğa rağmen yollara düşmüştü. Bölge de zemheriler diye tabir edilen en soğuk günler yaşanıyordu. Sıfırın altında kırk dereceye kadar düşen soğuk düşmandan daha düşmandı…

O dönemde içimizde hainler vardı tıpkı bugünde içimizde olan hainler gibi. Dolar üzerinden yapılan manipülasyonlara içimizden çanak tutan hainlere muhalefet de her türlü desteği veriyor. Dolar artışını bahane ederek fahiş fiyat artışı ile hükümetimizi düşürmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Düşman her zaman düşman ama içimizdeki gayri milli olan muhalefetin dolar artışına ve fahiş fiyat hareketlerindeki söylemlerine ne diyebiliriz…

Biz Türk milleti olarak her dönem vatanımıza, toprağımıza, bayrağımıza el uzatılınca bir gecede büyürüz bir gecede değişiriz, aslan kesiliriz.

 

Sineler buz tutmuş, yatar ayazda

Bülbül figan eyler, güller niyazda

Ağıt anlatmaz, duyguda sazda

Hür vicdanlar kıştı

Sarıkamış’ta…

RAHMETLE ANIYORUZ…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fazlı Kartal Arşivi