Siyasette en uyumlu günler…
Çocuk yaştan bu yana kıyısından köşesinden hep siyasetle iç içe büyüdüm. Çünkü Konya’da yaşayıp da mütevazi bir aileden geliyorsanız, bir de az çok okuyan bir babaya sahipseniz siyaset sahnesini koklamamak kaçınılmaz oluyor.
Babam Akıncılar kökenli, Milli Görüş çizgisinden bugüne gelmiş kendi halinde bir adam. Ben çocukken evimize her gün gazete gelirdi, önce babam okurdu sonra da ben hecelerdim. Özellikle de köşe yazısı okurdum. Gazetecilik sevdası taa o günlerde düşmüştü aslında bağrıma. Sebebi de hiç şüphesiz ki babamdı.
Daha ilkokula giderken şimdiki Kültürpark, o zamanki Fuar’da sık sık konferanslara giderdik. Rahmetli Necmettin Erbakan başta olmak üzere babamın elinden tutup birçok konferansa birlikte gittiğimiz çok olurdu. Lise yıllarımda ise AK Parti daha yeni kurulmuştu. O süreçte de bir şekilde yine siyasetle iç içe geçtik. Keza üniversite yıllarım ve üniversiteden sonraki günlerim de hep siyasetle dirsek teması kurduğum günler oldu.
Sonra gazeteci oldum. Yine siyasete uzak kalamadım…
O günlere dair anlatacağım o kadar çok şey var ki, şimdiye kadar aldığım tüm eğitimleri bir kenara bırakırsam, belki de benim için en iyi okul, en verimli bilgiler siyaset sahnesinin tozuyla harmanlanmış yaşanmışlıklarımdır.
Anıları şimdilik bir kenara bırakıyorum ve bu kadar anıyı satırlara dökmemdeki gayeme geçiyorum.
Yukarıda hep siyasetin güzelliklerini kaleme aldım. Ama siyasetin bir de görünmeyen çirkef tarafı var. Siyasetin çirkef tarafını bu şehirde de oldukça sık görmüşlüğümüz vardır…
Partisinin il başkanı ile küs olan belediye başkanı, kendini bulunmaz hint kumaşı zanneden milletvekilleri, birbirini sevmeyen hatta kuyusunu kazan belediye başkanları, Ankara’ya gidince Konya’yı unutuveren milletvekilleri, burnundan kıl aldırmayan bürokratlar…
Yaşım genç olmasına rağmen bu kargaşalara o kadar çok şahit oldum ki. Konya siyasetinin bugünkü halini görünce çok mutlu oluyorum.
İktidar açısından bakınca, Konya siyaseti belki de tarihinin en uyumlu sürecini yaşıyor. Birbiriyle kavgalı olan tek bir tane isim duymadım desem yalan söylemiş olmam herhalde. Çünkü bu gibi olaylar pek gizli kalmıyor, bir şekilde bilgisi geliyor.
Belediye başkanları birbirleriyle çok uyumlu çalışıyor. Sosyal medyaya bakıyorsunuz ilçe belediye başkanları Mustafa Kavuş, Ahmet Pekyatırmacı ve Hasan Kılca hiç ayrılmıyorlar. Hep birlikte poz veriyorlar. Başkan Altay da onlara sık sık eşlik ediyor. Açılışlarda, törenlerde, her yerde hep birlikteler.
AK Parti İl Başkanı Hasan Angı ise tam bir abi edasıyla herkesi kucaklıyor. Hiçbir zaman en önde ben olayım, ben ne dersem o olacak edasıyla hareket etmiyor. Başkanlarıyla, milletvekilleriyle ve bürokratlarıyla hep istişare halinde. Aynı kucaklaşma AK Parti’nin ilçe teşkilatlarında da mevcut.
Vekiller yine uyum içinde. İlçeleri asla sahipsiz bırakmıyorlar. Elbette içlerinde sahada ter döken, daha fazla efor sarf edip öne çıkan bir iki isim var. Onların isimlerini de yeri geldiğinde yazacağım.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’la ilgili ise tek bir eleştiri getiremez herhalde kimse. Konya, tarihinde bu kadar çalışkan ve sahiplenen bir isim görmemiştir herhalde. Adeta Konya ile yatıyor, Konya ile kalkıyor. Konya’nın her derdiyle dertleniyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Konya’ya çok fazla gelemese de sağlık yatırımlarında Konya’nın kat ettiği mesafe herkesin malumu. Konya sağlığı için Ankara’dan elini taşın altına sokuyor. Şehirde ihtiyaç neyse yardım ediyor, ilaç oluyor.
Keza Leyla Şahin Usta da şehrin bütün sıkıntılarının çözülmesinde elinden gelen desteği veriyor. Konya’nın sıkıntılarını Ankara’ya taşıyor, çözülecek sorunların en kısa sürede çözülmesi için koşturuyor, hızlandırıyor.
Beştepe’de görev yapan Konyalı isimler Ayşe Türkmenoğlu ve Mustafa Akış da öyle. Konya’nın hakkını her yerde savunuyorlar. Şehri, en güzel şekilde temsil ediyorlar.
Lütfi Elvan’a da bir parantez açmak istiyorum. Kendisini Konyalı olarak kabul ediyoruz. Görevinde daha yeni sayılır. Fakat eminim ki iş yükü biraz daha azalınca o da Konya için çok şeyler yapacak. Bu şehir için o da elini taşın altına sokmaktan kaçınmayacaktır.
Yine Milliyetçi Hareket Partisi’ne de bir parantez açmam lazım. Hem MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı hem İl Başkanı Remzi Karaarslan hem de MHP ilçe başkanları da şehirle ve AK Parti ile uyum içindeler. Özellikle Mustafa Kalaycı’nın, Konya için Ankara’da ne kadar çok çaba sarf ettiğini hepimiz takip ediyoruz.
Özetle, bu kadar farklı kulvarlarda Konyalı isim varken bu kadar uyum içinde çalışılan bir dönem ben hatırlamıyorum. İnşallah nazar olmasın.