Yiğit Berkay Çopur
Yiğit Berkay Çopur Sıfır atık, Konya’ya katık…

Sıfır atık, Konya’ya katık…

Geri kazanım sistemleri olarak bilinen geri dönüşüm otomatları dünyada yaygın olarak kullanılıyor. Dünyada bu sektörde lider bir firmanın 75 bin’den fazla otomat kurulumunun bulunduğunu öğrendiğimde, dünyanın bu işe aslında ne kadar çok önem verdiğini kavramış oldum. Plastik gibi doğada zor çözünen maddelerin zararını dünyada çoğu ülke kavramış ve önlem almışa benziyor.

Gerek sosyal medya gerekse medya da yer alan haberlerde Almanya gibi Avrupa ülkelerinde bu geri dönüşüm otomatlarının yaygınlığını gördük. Boyutuna ve üzerinde yer alan kodlarla farklı ücretler veren bu otomatlar, Avrupa’da çevre bilincinin ve temizliğinin en önemli göstergesi olarak dikkat çekiyor.

Bu geri dönüşüm otomatlarını köşemde kaleme almamın sebebi ise, gerek ‘Orman kibarları Konya’ya indi’, ‘Yapmayın bunu!’ gibi başlıklı haberlerimle gerekse STK’ların çevre ile alakalı faaliyetlerine verdiğim destektir.

Ayrıca adı geçen haberlerde de belirttiğim üzere, sadece Konya’da değil Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde ve ilinde durum aynı. Çevre kirliliğin giderek artması ve önüne geçilememesi devletimizi endişelendirmiş olacak ki, Emine Erdoğan himayesinde yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ aylar öncesinden faaliyete geçmişti.

İşin en vahim tarafı ise kendi halkımızın duruma kayıtsız kalması. Kayıtsız kalması diyorum ancak genelleme yapmak yanlış olur. Pikniğe gittiğinde pisliklerini bırakan, plajda içtikleri içecek kutularını veya şişelerini atan, sahilde gezerken çekirdek kabukları başta olmak üzere her türlü pisliğini yere atanlar yabancı turistler değil maalesef, onlar bizim kendi insanımız…

Bizim insanımızın pisliğini, turistlerin temizlediğini gördüğümde çok üzülmüştüm…

Daha geçtiğimiz haftalarda İzmir Kordon’da ve Nevşehir Kapadokya’da Japon turistlerin ellerinde poşetlerle çevreyi temizlediği video, sosyal medyanın gündemine oturdu.

Duruma kayıtsız kalmayan AK Parti Gençlik Kolları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte, çevre ve doğa temizliğine duyarlılık oluşturmak adına 81 ilimizi kapsayan eş zamanlı bir etkinlik yapacaklar.

Ayrıca Türkiye Harp Malülü Gaziler - Şehit Dul ve Yetimler Derneği Konya Şubesi de “Bu topraklar atalarımızdan miras kalmadı, bu toprakları torunlarımızdan ödünç aldık” metaforuyla durumu çok güzel anlattı. Dernek yetkilileri, Bozkır’da Dipsiz Göl ve Aygır Pınarında insanlar tarafından bırakılan atıkları temizleyeceklerini duyurdu.

Hal böyle olunca bu geri dönüşüm otomatlarının Türkiye’ye gelmesi tam da zamanında oldu diyebiliriz. İlk başta İstanbul’da kurulmaya başlanan otomatlar, boyutlarına göre attığınız pet şişe veya kutular karşılığında insanların İstanbul kartına para yüklüyor.

İstanbullular tarafından da desteklenen bu proje, biran önce yaygınlaştırılarak başta Konya, Ankara, Bursa, Kayseri gibi büyükşehirlerde de hemen uygulanmaya konmalıdır. Gerek geri dönüşüm noktasında, gerek çevre temizliği noktasında, gerekse de duyarlılık oluşturmak adına büyük bir adım olacaktır.

Şahit olduklarım ve yaptırımları?

Konya gibi bir büyükşehirde yaşıyorsanız, birçoğunuz toplu taşıma aracı kullanıyor ya da kullanmışsınızdır. Toplu taşımada geçerli olan ve uygulanmayan nezaket kuralları haricinde birçoğumuz özellikle belediye otobüs şoförlerinin hatalarına denk geliyoruz.

Peki böyle bir durumda, bugüne kadar sizin tepkiniz ya da şikâyetiniz oldu mu hiç?

Son 2 günde toplu taşıma noktasında şahit olduklarım;

  • Belediye otobüs şoförünün durak atlayarak yolcu almaması
  • Belediye otobüs şoförünün ‘son yolcu sizseniz’ sigara yakması
  • Belediye otobüs şoförünün, sefer sırasında telefonla konuşması
  • Belediye otobüslerinde bilinçsiz yolcuların yüksek sesle konuşması ve şoförün uyarmaması
  • Belediye otobüslerinde yolcuların şoförlere belirtmesine rağmen klimaların açılmaması

.

.

.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın ve Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanı Mustafa Eşgi’nin belediye otobüslerini ve şoförlerini denetlemesini ve gerekli önlemleri almasını umuyorum. Yoksa daha birçok yolcu duraktan alınmayacak, birçoğu otobüste (telefonla konuşulduğu için) kelle koltukta gidecek, birçoğu diğer yolcuların verdiği rahatsızlıktan başı ağrıyacak, birçoğu sıcaktan yanacak ya da birçoğu sigara kokusuna maruz kalacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yiğit Berkay Çopur Arşivi