Yiğit Berkay Çopur
Yiğit Berkay Çopur 28 ŞUBAT YENİDEN Mİ HORTLADI?

28 ŞUBAT YENİDEN Mİ HORTLADI?

Aslında bu soru son günlerde gündeme bomba gibi düşerken geçmiş dönemlerde kaleme aldığım bir yazı aklıma geldi;

** 28 Şubat’ta ülke genelinde korku hâkimiyeti 15 Temmuz’da da ise ülke genelinde var olan cesaret hâkimiyeti vardı. Aslında iki dönemin başlangıcında da hep bir şeylerle korkutmuşlardı toplumu. Bir şeyler bize zarar verecekmiş, ilerleyişimizi engelleyecekmiş gibi lanse edilmişti.

28 Şubat döneminde dinin bir sembolü olan başörtüsünün bir problem olacağı kanaatiyle hareket eden zihniyet, başörtüsünü terörist göstererek toplum mühendisliğine soyunmuştu.

28 Şubat, aslında 15 Temmuz’un filizlenmeye başladığı ve FETÖ’nün sahaya indiği dönemdi.

28 Şubat’la birlikte FETÖ evlerinin sayısı hızla artmaya, ablalar-abiler piyasaya çıkmaya, FETÖ Türkiye’de yayılmaya başladı.

Milletin dini duygularla güvendiği bu alçaklar sürüsü, milletin parasını, silahını, tankını, uçağını yine milletin ensesinde boza pişirmek için kullandı. **

Hatta biraz daha ileriye gidecek olursak: 28 Şubat sürecinde hazırladığımız bülten geldi aklıma. Günümüzdeki öğrencilerin 28 Şubat’a bakış açısını değerlendireceğimiz bu çalışmada küçük paneller vererek 28 Şubat sürecini anlatmıştık arkadaşımla.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. sınıfta okurken 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı nedeniyle okuldan uzaklaştırılan AK Parti Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise o dönemi ‘Parlak, çalışkan, kimseye zararı olmayan gençlerdik ve birdenbire tehlikeli kişiler ilan edilip toplumdan uzaklaştırılmaya çalışıldık. 28 Şubat'ta tarihin en acı günleri yaşandı. Kırıldık, incindik ancak kimseyi kırıp incitmedik" diye açıklamıştı.

Bugün geldiğimiz noktada ise Danıştay 2. Dairesi TSK'da kadın personele başörtüsü serbestisi getiren düzenlemenin yürütmesinin durdurulması talebini reddetti.

Yani Danıştay Savcısı’nın TSK’da başörtüsüne karşı çıkıp başörtü yasağı istemesi, 28 Şubat yeniden mi hortladı? sorusunu akıllara getiriyor.

Dün Eğitim-Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin başkanım ile gerçekleştirdiğim sohbetin de ana konusu buydu. Yani yargı, siyaseti tekrar dizayn etme hastalığını, tekrar ortaya çıkarmış vaziyette. 

Danıştay, Cumhur İttifak’ını ‘Andımız kararıyla’ deyim yerindeyse ortadan ikiye bölmeye çalışarak güzel bir hamle yapmıştı. Orada AK Parti ile MHP arasındaki ittifakı sarsmak istemişti. Ancak bu süreç devam ediyor ve Danıştay’ın bu hamlesi Cumhur İttifakı’nı etkilemedi.

Bu noktada da AK Parti’nin pasif kalma durumunda İslami kesimle arasını açmak istiyor.

Lakin Cumhurbaşkanımız bu konuda sükûnetini ve metanetini koruyarak olaylara hakim olma, deyim yerindeyse ‘ele başını görmek’ için uygun zamanı bekliyor diye umut ediyorum.

Tersi bir durumda: nasıl ki bu millet 28 Şubat’ta baskıcı rejime, 15 Temmuzda da FETÖ’cülere karşı geldiyse, birlik ve beraberlik duygusu ile bunlara da karşı gelecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yiğit Berkay Çopur Arşivi