Sezonun ardından
Ligin ilk yarısı bittiği zaman Torku Konyaspor üzerine yaptığımız değerlendirmede hedefin ilk beşte yer alıp Avrupa kupalarına katılmak olduğunu söylemiştik. Şükür ki Konyaspor gösterdiği üstün ikinci yarı performansıyla bizi yanıltıp doğrudan Avrupa vizesi aldı.
Sezona pek istediğimiz gibi başlamamıştık. İlerleyen haftalarda kadronun da belirli bir istikrara kavuşması ile birlikte iyi bir çıkış yakalanmıştı. Son haftalarda yaşanılan oyundan düşme ve Beşiktaş karşısında alınan farklı mağlubiyet ilk yarıyı soru işaretiyle tamamlamamıza neden olmuştu. Aykut hocanın da söylediği gibi ilk yarının ardından Beşiktaş ile yaptığımız kupa maçları takımımızı yeniden cesaretlendirdi. Bu arada devre arasında yapılan transferlerde pozitif bir etki oluşturdu. Özellikle Skubic tamamıyla nokta transfer kavramının tanımlar nitelikteydi. Bu noktada Konyaspor’un transfer komitesine ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor. Son iki sezondur ismi fazla duyulmamış, yıldız diye nitelendirilmeyen fakat oyun anlamında yetenekli ve sağlam karakterli futbolcular buluyorlar.
Sezon başında takımdan Djalma Campos, Hasan Kabze, Gabriel Torje gibi isimler ayrılınca ister istemez bazı soru işaretleri oluşmuştu. Fakat bu oyuncuların yerlerine alınan Alban Meha, Traore, Bajic, Holmen gibi oyuncular takımın üst seviyeye çıkmasında önemli etken oldu. Öte yandan alt yapı ve Anadolu Selçukluspor’dan takıma katılan Volkan Fındıklı ve Halil İbrahim’in katkıları da unutulmamalı. Geçen sezon kalemizde yaşadığımız güven sorununu da Serkan Kırıntılı ile aşınca gerçek anlamıyla bir takım olmayı başardık. Yeni sezonda Avrupa Ligiyle yeni bir maceraya yelken açacağız. Eminim yönetim, Aykut hoca ve yardımcıları bu sezonun analizinin ardından şimdiden gelecek sezonun planlamasına koyulmuşlardır. Takımın iskelet kadrosu genel itibariyle iyi durumda. Eğer Meha gibi başka istenmeyen ayrılıklar yaşanmaz ise yapılacak 2-3 Skubic mantığında nokta transfer ile bu takım hem ligi, Türkiye kupasını birlikte götürürken hem de Avrupa liginde belli bir seviye yakalayabilir.
Peki, bütün bu olumlu veriler ışığında takımın gelecek sezonki hedefi ne olmalı? Bu aşamada yine temkinli olmaktan yanayım. Geçmiş yıllarda ligde önemli başarılar elde etmiş olan, Bursaspor, Sivasspor, Kayserispor gibi takımların akıbetlerini göz önünde bulundurmalıyız. Bu sene Avrupa ligiyle birlikte 3 cephede birden mücadele edeceğiz. Elbette taraftar üst üste başarılı geçen 2 sezonun ardından bu yıl artık şampiyonluk mücadelesi veren bir takım bekleyecek ama hedefimizi yorganımıza göre uzatmalıyız(!) Bence yeni sezonda da, sonraki birkaç sezonda hedefimiz ligi ilk 4-5’te tamamlayıp Avrupa kupalarına katılmak olmalı. Şampiyonluğa sezon başında konulacak hedefler yerine başarılı bir şekilde geçirilen sezonların ardından doğal akış içerisinde bir geçiş süreciyle ulaşabileceğimize inanıyorum. Sezon başında konulacak şampiyonluk hedefi alınabilecek muhtemel olumsuz birkaç sonucun ardından ters tepip, takımı şu anki seviyesinden de aşağıya çekebilir. Gerçekçi ve sabırlı olup takımın biraz daha üst seviyeye çıkmasını beklemek mantıklı görünüyor.
Yönetim, Aykut hoca ve futbolcular Konyaspor tarihini hep bir adım daha ileri taşımaya devam ediyor. Taraftar olarak bize düşende stadımızdaki seyirci sayısını her geçen maç artırarak ortalama 30 ve üzerine çıkarmak olmalı. Nasıl takım üzerine koyarak ilerliyorsa taraftarda benzer bir mantıkla hep daha iyisinin peşinde koşmalı. Ortaya konulacak bu birliktelikle şampiyonlukta zamanla makul bir hedef seviyesine gelecektir.
