Şeb-i Arus’tan geriye kalanlar
745. Şeb-i Arus'u 10 gün boyunca süren çeşitli etkinliklerle idrak ettik. 17 Aralık’taki finalle gelecek yılı beklemeye koyulduk. Düzenlenen etkinliklerde her yıl belli bir aşama kaydediyorken artık kronikleşen sorunlara bir çözüm bulmakta gerekiyor.
İl Kültür Turizm Müdürlüğü, belediyelerimiz, üniversiteler, millî eğitimin desteğiyle liselerimizde devreye girince etkinlik anlamında oldukça dolu bir haftayı geride bıraktık diyebiliriz. Konferanslar, sempozyumlar, paneller, sergiler, atölye çalışmaları vb. o kadar çok farklı etkinlik düzenlendi ki herkes ilgi alanına göre mutlaka bir şeyler bulmuştur. 10 günlük süreçte birkaç gün şehirde vakit geçirme imkânı buldum. Konya’mızdaki canlılığı, şehir dışından gelenlerdeki heyecanı ve tatlı telaşı görmek güzeldi. Bu dönemde resmen Konya’nın manevi atmosferi değişiyor, insanlar olaylara biraz daha rahat, sorun etmez bir pencereden bakabiliyorlar.
Şeb-i Arus’un rant kısmıyla ilgili fazla bir şey söylemek istemiyorum. Oteller şu kadar doldu, lokantalarda şu kadar etliekmek satıldı, esnaf memnun oldu ya da olmadı kısmı bence komik. Komik olduğu kadar da bizi ikiyüzlü bir hâle getiriyor. Biz Mevlana’nın, Mevleviliğin manevi iklimine talibiz. Amacımız bu değerleri elimizden geldiğince en iyi şekilde koruyup, kollayıp, dejenere olmasını engellemek ve yerli ve yabancı misafirlerimize bu iklimi aktarmak olmalı. Törenlerde işin rant kısmını ne kadar çok ön plana çıkarırsak o kadar çirkinleşiyoruz. Elbette olayın bir de turizm boyutu var. Lakin bunu çok fazla dile getirmeden, insanları zora sokup, yolunacak kaz gözüyle bakmadan pekâlâ hem iyi bir şekilde ağırlayıp hem de maddi anlamda şehre gelir elde etmekte mümkündür.
Törenlerinle ilgili eleştireceğimiz nokta ise maalesef geçen yılla aynı. Sema törenleri hafta boyunca Mevlana Kültür Merkezi’nde yapılmasına rağmen Şeb-i Arus töreni Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Bu merkez MKM’ye göre ulaşım anlamında sıkıntılı ve spor merkezi olmasından dolayı törenin ruhuna da pek uygun olmuyor. MKM Mevlana’nın türbesine yürüyüş mesafesinde, Üçler Mezarlığına komşu. Zaten binanın yapılış amacı da bu törenlerdi. Diğer mekânda ise seyirciler tribünlerde yukarıda kalıyorlar, atmosfere dâhil olamıyorlar. Bir de salondaki boş kalan renkli koltuklar canlı yayında töreni TV’den izleyenler için kötü oluyor. Bilet fiyatlarının yüksekliği, salonun kapasitesinin de fazla olması boş koltukların ana nedeni. İnşallah gelecek yıl bu hatadan vazgeçilip, tören yine asıl mekânında icra edilir.
Kapsamlı, zengin bir içerikle haftayı planlayan, etkinliklerin sorunsuz bir şekilde icra edilmesini sağlayanlara, emeği geçenlere teşekkür edelim. Bu kadar geniş kapsamlı bir organizasyonun hakkından gelmek kolay değil. Eminim eksiklerde giderildiği takdirde gelecek yıl daha iyi bir tören ikliminde buluşacağızdır.