Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Sadece diplomasi yetmez…

Sadece diplomasi yetmez…

Barış Pınarı Harekatı’nda 3. Günü de geride bıraktık. Mehmetçiğimiz gayet başarılı bir şekilde operasyonu sürdürüyor. Bu operasyon, sadece PKK’nın oluşturduğu "terör koridoru"nu bertaraf etmeyi değil, Suriye’de yıllardır devam eden zulmü de sonlandıracak bir misyona sahip.
 
Oluşturulacak güvenli bölgeye kurulacak yerleşim yerleri, zulümden kaçanlara da evinden yurdundan ayrı kalmışlara da güvenli bir liman olacak. Milyonlarca Suriyeli böylelikle ülkesine geri dönmüş olacak.
 
DAEŞ’la birlikte PKK’nın da yok olmasıyla, Suriye sahasındaki mücadele vesayet savaşından çıkıp, devletler arası mücadeleye dönüşmüş olacak. Bundan sonraki süreçte devletler arasında bir savaş çıkmasını pek beklemiyorum. Bundan sonraki süreçte diplomasi mücadelesi ve devletlerin çıkarları masadaki yerini alacak.
 
Türkiye, saha mücadelesini yürütme noktasında hiçbir zaman sıkıntı yaşamaz. Yerleşim yerlerine operasyon yapıp da bir tane bile sivilin burnunu kanatmadan başarıya ulaşan tek ülkedir. Meskun mahal operasyonu adı verilen bu operasyonlarda dünyanın en iyisi bizim ordumuz çok şükür.
 
Ama algı yönetiminde başarısız bir ülkeyiz maalesef.
 
İdlib’i, Rakka’yı, Humus’u ve diğer bütün illeri uçaklarla dümdüz edip, ne kadar canlı varsa yok eden ülkeler, Türkiye’ye insanlık dersi vermeye kalkışıyor. En azından medya algısı o yönde ilerliyor.
 
Daha 2 gün önce küçük bir bebeği havan mermisiyle şehit eden PKK/PYD/YPG’nin bebek katili olduğunu dünyaya anlatamıyoruz. Bütün batı medyasındaki algı, bebek katillerini aklar durumda.
 
Evet o ülkelerin teröristler üzerinden çıkarları var ama bizim de kendimizi anlatamama eksiklerimiz var. Halbuki diplomasi noktasında ardarda zaferler almaya devam ediyoruz.
 
Biliyorsunuz, Afrin’deki PKK/ PYD teröristleri, Rusya’nın himayesi altındaydı, ama Rusya Türkiye’nin talebi üzerine bu operasyona “kayıtsız” kalmayı tercih etti, hatta Türkiye’yi destekledi.
 
Afrin teröristleri, ABD şemsiyesi altındaydı. ABD, Afrin’deki harekâtımıza, “Orası bizimle ilgili bir bölge değil, ne yaparsanız yapın” dedi.
 
Şimdi de Fırat’ın doğusu için ABD’den benzer bir yaklaşım geldi.
 
Yine dün Türkiye’ye gelen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in yaptığı açıklamalar da ‘NATO’nun Türkiye’yi desteklemeye devam edeceği yönünde.
 
Türkiye, diplomasi hamlelerini doğru yapıyor ve başarılı oluyor.
 
Diplomasi zaferi nedir? BM Güvenlik Konseyi’nde Avrupa ülkeleri Türkiye’yi kınarken, Rusya ve ABD, Türkiye’nin kınanmasını veto etti. BM tarihinde Rusya ve ABD’nin aynı yönde karar verdiği pek görülmemiştir. Bu durum Türkiye’nin diplomatik zaferlerinden bir tanesidir mesela.
 
Algı yönetimi nedir? BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı yukarıdaki kararı, batı medyası ve dünyanın geri kalanının birçoğu, ‘BM Türkiye’yi kınadı’ diye veremedi ama ‘Avrupa ülkeleri BM’de Türkiye’yi kınadı’ başlığıyla verdi. Halbuki, ABD ve Rusya’nın vetosu nedeniyle kınama kararı çıkmadı.
 
Sonra da bu durum özellikle batı ülkelerindeki zihinlere, BM’den Türkiye’ye kınama çıktığı yönünde yerleşti. İşte bu algı yönetimi değil midir?
 
Türkiye’nin; enformasyon, sosyal medya yönetimi, bilgi akışı, yönlendirme gibi konularda çok daha etkili hamleler yapması gerekiyor.
 
Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı önemli çalışmalar yürütüyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u özellikle takip ediyorum. Yine Mevlüt Çavuşoğlu, Gülnur Aybet ve İbrahim Kalın’ın da hakkını vermemiz lazım. Batı medyasına sık sık ders veriyorlar.
 
Fahrettin Altun’un Washington Post’a yazdığı yazıda dikkat çeken satırlar vardı. Twitter’da da aktif diplomasi yürütmesi açısından da bu süreci Fahrettin Altun iyi götürüyor. Bizim de destek vermemiz gerekiyor.
 
Allah ordumuzun ve milletimizin yardımcısı olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi