Dosta Yunus, düşmana Yavuz
Dünya öteden beri, önce Attila’nın kılıcı ile ardından Timur’un gazabı ile en son Osmanlı’nın cihat aşkı ile tanışmış ve Türk korkusunu iliklerinde hissederek; “Onlar zaten barbar” diye kendilerini avutmuştur. Düşünün Attila Avrupa’yı öyle bir kırıp geçirmişti ki Hristiyanlar; “Biz İsa’yı çarmıha gerdik. Tanrı’da bize bu adamı ceza diye gönderdi” demişlerdir.
Aslında Türklerin Anadolu’ya gelişinin ardından Avrupa’da telaş daha da kuvvetlendi. Tuğrul ve Çağrı Beyler bir fırtına gibi gelip Anadolu’ya akın ettiler. Ardından Malazgirt Savaşı ile o ilkokulda hep duyduğumuz Anadolu’nun kapılarını bir güzel açtık. Yine bir Kutalmış oğlu Süleyman Şah var ki vatan aşkı uğruna canını veren ama Türkiye Selçuklularının kurulmasına vesile olan…
Yani Türk’ün nefesi Bizans’ın çocuklarının asırlardır ensesinde…
Osman Bey, Orhan Bey derken 1400’lere gelindiğinde önce Varna Savaşı, ardından Kosova ve en son İstanbul’un fethi! Kızıl Elma anlayışı ile i'lây-ı kelimetullah amacı birleşince tarihin hiçbir döneminde hiçbir güç Türklerin önünde duramadı. Sadece durduğunu zannetti.
Zaten Türkler Oral Sander Hoca’nın deyimiyle Anka Kuşu gibidir. Nasıl ki Anka Kuşu küllerinden yeniden doğdu. Türk Milleti de tehlikeye her çekilmeye çalışıldığında, her kaosa itilip bitirilmeye uğraşıldığında, tam bitti derken yeniden dirildi.
Osmanlı bitti, içinden içinden kemirip yok ettik, derken güneş gibi bir Türkiye doğdu!
Cümle alem bildi ki Türkler silahsız da savaştı. Onları küçük ordularla da yendi. Asıl korku bundan! Ve herkes biliyor ki Türk’ün silahı olmasa da “İman dolu serhaddi var.” Ve yine biliyor ki inanç tanktan da tüfekten de daha etkili...
Bu Türk evlatlarından birisi de Konyalı Yunus Mermer… Dün Barış Pınarı Harekatı’nda şehit düştü. Sarsılmaz bir duruşu var, tüm gözü kara vatan evlatları gibi… Hacı Bebek gibi, Hamit Bilgen gibi, Ahmet Topçu gibi!
Hani diyorlar ya; “Dosta güven, düşmana korku salıyor.” İşte öyle bizim çocuklar, dosta Yunus, düşmana Yavuz onlar!
İnanın yazamıyorum. Tüylerim diken diken… Gözlerim yaşlı… Onlar vatan için, bayrak için, iman için kendi canlarından geçenler… Onlar Türk’ün korkusuz çocukları…
Bugün ve gelecekte yaşadığımız huzurlu günlerin mimarı sizlersiniz.
Vatan size hep minnettar kalacaktır!
“Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın.
Dalga dalga saçların rüzgârlara karışsın.
Adını nakşedelim, eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara
Savletinden titresin yeniden Doğu, Batı
Ve kurulsun ebedî Allah'ın saltanatı
Ufukları kaplasın bayraklarımız al al
Göklere zaferini çizsin vahşi bir kartal
Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
Eğilsin öpsün gökler canım nazlı hilâli.
Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin
Bir yıldırım çıksın da uzağı yakın etsin.
Selâm dursun karşımda bütün şerefler şanlar,
Namını tebcil etsin, yıldızlar, kehkeşanlar.”