Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

O zaman imam eve gelsin!

O zaman imam eve gelsin!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, teravih namazını camilerde değil evlerde kılmanın uygun olduğuna karar verdiklerini duyurdu. Böylelikle son günlerde herkesin bize sorduğu sorunun cevabını da vermiş oldu.
 
Ali Erbaş’ın açıklamasının ardından sosyal medyada “Teravih yasağını kaldırın” başlığı ile bir kampanya başlatıldı. Herkes kendine göre haklı tabi…
 
Kendi görüşümü belirtmem gerekirse, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aldığı kararı ben doğru buldum.
 
Devletimizin Koronavirüse yönelik aldığı tedbirlerin salahiyeti açısından bu riski şu ortamda almak doğru olmazdı. Çünkü vaka artış oranı önlemez bir şekilde yükseliyor. Özellikle mutasyonlu virüsün yayılma hızı bundan öncekilere hiç benzemiyor.
 
Bu sebeple önlem almak kaçınılmazdı…
 
Ha bu arada, bundan sonraki süreçte camiler açılsa bile buradan bir siyasi mesaj üretmek isteyenler de boşuna uğraşmasın…
 
Toplu olarak hareket edilen alanlarda maske, mesafe, temizlik kurallarına en çok dikkat edilen alanlar bence camilerimizdir. Bunu her fırsatta gözlemliyorum. Cami cemaati yediden yetmişe kadar bu konuda oldukça bilinçli hareket ediyor.
 
Bunu buraya not etmiş olalım…
 
Asıl konumuza dönecek olursak; teravihler camide kılınamayacak diye Ramazan ayının feyzini bir kenara bırakacak halimiz yok.
 
Din görevlilerimize Ramazan ayı içinde çok önemli görevler düşüyor.
 
Madem cemaat camiye gidemiyor, o zaman imam eve gelsin!
 
Din görevlilerimiz Ramazan ayının bereketini paylaşmak adına sadece kendi mahallesindeki cemaatin yer aldığı bir dijital ortam sohbeti oluştursa güzel olur. Ama bunu verimli bir şekilde ve hakkıyla yapmak şartıyla. Yoksa kendi cami cemaatlerini bırakıp işi şova dökeceklerse hiç yapmasınlar daha iyi.
 
Bu konuda hem Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hem de müftülüklerin bir yol haritası ya da öneri haritası çıkarması güzel olur. Resmi bir yönerge olmasa da yerine göre şifahen bir karar alınabilir.
 
Evler cami olabilir pekala…
 
Mesela Konya İl Müftülüğü’nden bu ve bunun gibi konularda umutluyum ben. Yeni İl Müftüsü Doç. Dr. Ali Öge hoca bu konulara hem hevesli hem de bilgili bir isim.
 
Geçtiğimiz günlerde Ahmet Poçanoğlu’ndan görevi devraldığı gün kendisine hayırlı olsun ziyareti yaptığımızda bu izlenimi edindim. İlçe müftülerinin de bulunduğu bir ortamda yer yer dijitalleşme ve dijital mecraların kullanımı konusunda sohbet etmiştik.
 
Ali Öge hoca ve ekibi bu konunun ne kadar önemli olduğunun bilincindeler.
 
Çünkü artık hedef kitle dijital mecralarda. Çünkü en pis bilginin dolaşıma sokulduğu yer artık dijital medya. Dolayısıyla iyilik ve güzelliği tebliğ etmenin en çok ihtiyaç duyulduğu alan da dijital medya.
 
Hele bir de son yıllarda Ramazan ayında sahura kadar oturup sabah namazını kıldıktan sonra yatmanın adet olduğunu göz önüne alırsak. Neredeyse ülke nüfusunun yarısı sosyal medyada sahuru bekleyecek. O yüzden en bakir ve en etkili alan olarak görüyorum.
 
İnsanları sıkmadan, çok uzatmadan, net ve anlaşılabilir mesajlar vermek bile yeterli olacaktır. Müftülerimiz ve din görevlilerimiz sosyal medyada tebliğ görevine daha fazla önem vermelidir, vereceklerdir de.
 
Bu konuda hem sahadaki bilgisi hem genç oluşu hem de yeni jenerasyon diye tabir edilen vasıflarda olması hasebiyle Ali Öge ve ekibi umut veriyor.
 
Evet, bu sene teravihten mahrum ve mahzun kalacağız. Koronavirüs belası etkisini her alanda göstermeye devam ediyor. Allah bizi bu illetten bir an önce kurtarsın inşallah.
 
Yazıma son verirken bir de aşı konusuna kısaca değinmek istiyorum.
 
Konya İl Müftülüğü devir teslim töreninin ardından Fetva Kurulu’nda Mehmet Toker hocama misafir oldum. Gazetemizin de yazarı olan Mehmet Toker hocam, İl Müftülüğü Fetva Kurulu’nda görev yapmasının yanı sıra İl Uzman Vaizi olarak da topluma önemli hizmetler sunuyor.
 
Mehmet Toker hocama, son zamanlarda bizlere de sıkça sorulan sorulardan biri olan, “Koronavirüs aşısı orucu bozar mı?” sorusunu yönelttim.
 
Aldığım cevap: Hayır, Koronavirüs aşısı orucu bozmaz. Vücuda direnç veren, içinde gıda maddesi bulunan, enerjiyi artıran bir aşı olmadığı için ve insan sağlığının her şeyin üzerinde olduğu için Koronavirüs aşısı orucu bozmaz.
 
Zaten Din İşleri Yüksek Kurulu ve Ali Erbaş da bu sorunun cevabını dün vermiş oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi