Gökhan Darılmaz
Gökhan Darılmaz O Sizi Bırakmadan Siz Onu Bırakın

O Sizi Bırakmadan Siz Onu Bırakın

Toplumlara hizmet etmek kadar önemli olan diğer bir unsurda, hitap edilen kitleleri bilinçlendirmektir. Yoksa siz sosyal devlet düşüncesiyle istediğiniz kadar imkânları ve olanakları geliştirin. Eğer emek verdiğiniz insanlar, sunulan imkanlardan bihaber davranıyorsa yada kıymetini bilmiyorsa ancak kısa süreli başarı sağlayabilirsiniz.

Örneğin, ne denli geniş yollar yaparsanız yapın, halkınız trafik kurallarına riayet etmiyorsa kazalar kaçınılmazdır.  Doğal güzellikleri arttırıp orman alanlarını genişletin. Eğer yeşili ve çevreyi koruyup sevmeyi aşılayamamışsanız, tüm emekler tek bir kibrit çöpüyle kaybolabilir.

Bilinçlendirme, sağlık hizmetlerinin kullanımında da oldukça önemlidir. Dilediğiniz kadar en güzel tedavi imkânlarını, son derece lüks hastaneler eşliğinde sunun, hastalarınız sağlığını koruma konusunda çaba göstermiyorsa, verilen emekler büyük ölçüde boşa gitmiş demektir.

Bu nedenle özellikle sağlıkla ilgili özel günlere büyük önem veriyor ve toplum nazarında daha çok yer edinmesine çalışıyorum.

Geçen hafta çağımızın vebası olarak nitelendirdiğimiz Dünya Kanser Haftası’nı idrak etmiştik. Bu haftaya yönelik olarak gerçekleştirilen çalışmalar, umut ediyorum ki toplumumuzdaki kanser kavramının anlaşılır olmasına aracı olmuştur.

İçinde bulunduğumuz hafta ise iki önemli gün olan 7 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü ve 9 Şubat Dünya Sigarayı Boykot Gününü içerdi.  Sağlık Bakanlığımız bilindiği üzere yalnızca bu günlerde olmamak kaydıyla uzun zamandır sigarayla etkin mücadele ediyordu. İnsanımızın sigara konusunda bilinçlenmesini sağlayan kamu spotları olmak üzere çok önemli çalışmalar başlatılmıştı.

Ülke olarak oldukça önem vermeye başladığımız bu özel günler vesilesiyle, sigara ve zararlarına yönelik Beyhekim Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Dr. Şerife Torun’un konuya dair bilgilerini paylaşmak istiyorum sizlerle. Beyhekim Devlet Hastanesi bünyesinde hizmet veren Sigara Bırakma Polikliniğinde çok sayıda insanın yeni bir hayata başlamasına vesile olan hocamızın vereceği bilgilerle, temennimiz sigarayla etkin mücadelenin artmasıdır.

 “Sigara insan vücudu için zararlı olduğu bilinen maddelerin en başında geliyor. Bu kadar zararlı olmasına rağmen ne yazık ki kullanımı da bir o kadar yaygın ve tüm önlemlere rağmen artış göstermekte.

Sigara dumanında şu ana kadar 4000 den fazla kimyasal madde bulunmuştur. Bunların içinde en iyi bilinen ve en tehlikelileri Karbonmonoksit, Nikotin, Arsenik, Siyanür, Kadmiyum, Radyoaktif Polonyum210, Akrolein, Aseton, Benzpiren, Toluen ve Katrandır. Söz gelimi Karbonmonoksit: Arabaların egzoz gazının aynısıdır. Kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır. Nikotin, Kokain ve Morfin kadar bağımlılık yapar. Kan basıncını (tansiyon) ve kalp hızını arttırır. Karbonmonoksit ile birlikte koroner arter hastalığı ve beyin damar hastalığına yol açar. Radyoaktif Polonyum, yaydığı alfa ışınları ile kanser yapar. Katran, kanserojen (kanser yapıcı) olup, bronşlarda birikerek, akciğer kanseri, amfizem ve kronik bronşit yapar.         

Sigara ve benzeri tütün ürünlerinin insan sağlığı üzerine zararlı etkileri yakın zamana kadar bilinmiyordu. Sigara bir karizma, sosyal statü, kendine ve başkalarına yeterlik göstergesi olarak algılanıyor, rahatlıkla ve ısrarla ikram ediliyor, her ortamda kolaylıkla tüketilebiliyordu. Sigara tüketimi ve sigaranın ulaşılabilirliği bu şekilde yaygınlaşırken 1980’li yıllarda özellikle Avrupa da kanserli hastaların sayısında bariz bir artış olmuştu. Bu hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda hastaların tamamına yakınında sigara içimi tespit edildi ve böylelikle sigaranın insan sağlığı üzerine zararları hakkında ilk şüpheler oluşmaya başladı. Daha sonra günümüze kadar yapılan çalışmalarla, sigaranın insan sağlığı üzerine olan zararları hakkında bugün sahip olduğumuz bilgileri elde ettik.

Sigara insan sağlığı için bu kadar zararlı iken, sigaraya olan merak ve eğilimin temelleri çocukluk yıllarına dayanıyor. Biz ne kadar zararlı olduğunu söylersek söyleyelim, çevresinde sigara içen büyüklerini gören çocukların bilinç altına  ‘Ancak bir ergen sigar içer, çocuklar sigara içemez’ düşüncesi yerleşiyor ve daha çocukluk döneminde sigaraya bir merak başlıyor. Çocuk yetişkin olmaya başladığında en küçük bir stres veya üzüntü ile karşılaştığında, yakın çevresinde sigara içen birisi de varsa, sigaraya başlamak çok kolay oluyor.

İlk sigara içimi ile on saniye içinde nikotin beyine ulaşıp, beyinden Dopamin salınmasına neden olur, Dopamin’in  salınmasıyla da  sigara bağımlılığını başlatan, kendini iyi hissetme, ve keyif alma gibi duyguların oluşmakta. Bu yüzden sigara içicileri kandaki nikotin seviyesini belli bir seviyede tutmak için bu zararlı alışkanlığın bir bağımlısı olurlar ve zamanla vücuttaki nikotin seviyesi tolere edildikçe, günlük içilen sigara sayısı da artmaya başlar. Böylece bağımlılık dönemine girilmiş olunur. Günlük sigara içimi arttıkça her bir sigarayla binlerce zararlı ve kanserojen madde de vücuda alınmış olur. Yaklaşık olarak 20 yıl ortalama günde bir paket sigara içmiş bir insanda başta akciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riski katlanarak artar. Bu hastalıklar; akciğer, dudak, dil, yutak, gırtlak, karaciğer, yemek borusu, mide, anüs, pakreas, rahim, meme, yumurta, mesane, penis ve kan kanserleri, solunum sistemi hastalıkları, pnömotoraks, tüberküloz, kalp-damar hastalıkları, enfarktüs, aritmiler, inme, periferik arter hastalığı, venöz tromboemboli, sindirim sistemi hastalıkları, peptik ülser, kanama, kronik pankreatit, erken menapoz, kemik erimesi, sperm kalitesinde azalma, prostat hipertrofisi, cild hastalıkları, romatizmal hastalıklar, psikiyatrik hastalıklar, endokrin hastalıklar, böbrek hastalıkları.

Sigarayı bırakmak yaşamın hangi döneminde yada tiryakiliğin hangi evresinde olursa olsun sigara içen kişiye sağlığı ve yaşam süresi açısından büyük yarar sağlar. Sigarayı bırakmak beş bin tip kanser ve başka hastalıkları engeller.

Sigarayı 20 yılın altında ve günde 1/2 paketten az içenlerde bıraktıktan 10 yıl kadar sonra kanser riski hiç içmeyenlere yaklaşabilir.

Sigara bırakma yöntemleri arasında bilgilenme ve hazırlık süreci önemlidir. Kişinin sigaranın sağlığı üzerideki olumsuz etkilerinin önemini kavraması, sigara bırakma sürecinin zor olabileceğine kendini hazırlaması gerekir. Bu süreçte sigara bırakma kliniklerinden yardım istenerek, karşılaşılabilecek sorunlarla doktor gözetiminde daha kolay baş edilmesi sağlanmalıdır. Biz  de hastanemizde sigara bağımlılarına, sigara bırakma konusunda önce bilinçlendirme ve sigara bırakma isteğinin oluşması konusunda daha sonrasında hasta için uygun gördüğümüz  tedavi yöntemi ile devam ediyoruz. Hastaya bu durumun ona özgü olmadığını, sigara bağımlılığının kendisini nasıl etkilediğini ve bu konuda çaresiz olmadığını anlatıyoruz.

Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk 3 gün en zor dönemdir. Nikotin yoksunluk belirtileri olan huzursuzluk, anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, depresyon ve büyük bir sigara içme arzusu bu dönemde ortaya çıkabilir. Bu durumların geçici olduğunu ve 3-4 hafta içinde azalarak ortadan kalkacağını bilmek önemlidir. Bu dönemde aktif olmak, kafeinden uzak durmak, sigarayı akla getirecek ortamlarda bulunmamak, sakız çiğnemek, kuruyemiş yemek bu dönemi kolay atlatmaya yardımcı olur. Son dönemlerde kullanılan nikotin bantları ve nikotin sakızları da kanda nikotin düzeyini yükselterek nikotin yoksunluğuna bağlı belirtileri azaltabilir. Ancak bu bant ve sakızların yanlış kullanımı çok tehlikeli olabilir. Bu nedenle doktor gözetiminde kullanın. Bazıları için sigarayı azaltarak bırakmak daha kolay bir yöntem olabilir. Bu durumda nikotin yoksunluğunun yan etkileri daha azdır, ancak tekrar eski düzeyde sigara içmeye başlanması daha sık görülür.

Sigara içenler, sigarayı bıraktıktan sonra bir tek sigara içmek için büyük özlem duyarlar. Ancak bir tür uyuşturucu madde bağımlısı olduklarını hatırlamaları ve tek bir sigaranın bile geriye dönüş riski taşıdığını bilmeleri gerekir. Özellikle ilk günlerde sigara içme krizinden kurtulmak için bazı alışkanlıkları değiştirmekte yarar vardır. Örneğin; çay ve kahveyle birlikte canınız çok sigara istiyorsa, meyve suyu ya da meyve özlü çay içmeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca sigara içilen mekânlara bir süre için daha az gitmeye çalışabilirsiniz.

Aslında yaşadığımız her gün sigara bırakmak için bir fırsattır ama hadi biz bu 9 Şubat ta sigarayı bırakıp, önümüzdeki 14 Şubat’ta sevdiklerimize en anlamlı hediyeyi verelim…”

Hocamıza paylaştığı değerli bilgilerden ötürü teşekkür ediyorum. Unutmayalım yarınlara bırakacağımız en büyük miras sağlıklı bir aile ve sağlıklı bir çevre olacaktır. Kronik bir rahatsızlığa ya da ölümcül bir hastalığa yakalanmadan önce sigarayı bırakın. Çünkü sigara öldürmeden bırakmıyor. 

Ayrıca; Konya Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof. Dr.Mehmet Bekerecioğlu Hocamız ve İl Müftümüz Şükrü Özbuğday Bey’in katılımıyla, Konya Ticaret Odasında gerçekleştirdikleri 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinliği için, Halk Sağlığı Müdürümüz Uz. Dr. Lütfi Saltuk Demir Bey ve ekibine de teşekkür etmek istiyorum.

Hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gökhan Darılmaz Arşivi