Konya Makine Mühendisleri Odası Mağdur Edilmiştir
Doç. Dr. Mete Kalyoncu’yu Konya’da tanımayan yoktur. Kendileri Konya’mızda Makine Mühendisleri Odasını başarı ile yöneten ve aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde ders veren değerli, kıymetli bir Hocamızdır.
Görebildiğim kadarıyla meslektaşlarının tamamı kendisine çok fazla saygı duyar, hırsı yoktur, göreve talip olanlardan değildir, kendisine meslek erbabı tarafından zorla tevdi edilmiş bir görevdir Makine Mühendisliği Odası Konya Şube Başkanlığı.
Geçen yapmış olduğu basın toplantısına katılamadım ama açıklamalarını izledim, yapmış olduğu açıklamayı ayrıntılı bir şekilde okudum. Kendisi, “biz bu güne kadar Konya’da bu kadar güzel iş yaptık, hiç yanlış bir işin yanında yer almadık, herhalde Konyalılar ‘bunlar yanlış bir iş yapmaz’ diye düşünüyordur diye bekleriz” diyor…
Çok açık ifade edeyim, yaklaşık 15 yıldan beri tanıdığım değerli Hocam ve onunla birlikte o görevde yer alan yönetim kurulunun ben kesinlikle yanlış bir iş içerisinde olmayacağına net bir şekilde inanıyorum. Yanlış bir iş yapmazlar, yanlış insanlarla işbirliği yapmazlar, ülkelerine bağlıdırlar, suçun içinde yer almazlar buna net bir şekilde inanıyorum ve bu insanlara kesinlikle güveniyorum.
Ülkemizde odaların görev ve yetkileri birkaç farklı kanunla belirlenmiştir. İşte bir taraftan Odalar ve Borsalar yasası, bir taraftan Mühendis ve Mimarların Odalarının yasası, Muhasebeci ve Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirlerin Oda yasaları ile Tabipler Odası yasası, tabi baroların yasası ve esnaf odalarının yasası...
Tamamı eskide kalmış, tamamı ülkenin çağdaşlaşma kriterlerine uygun olmayan eski kafa yasalar… Ankara dukalığının etkisi ile ülkenin çıkar gruplarının arzuları ile şekillenmiş sistemler.
Buna göre İstanbul’da dâhil bütün şehirlerdeki Makine Mühendisleri Odası Şube olarak görülüyor, bütün şubeler Ankara’daki baş ağalara bağlılar, onlar ne isterse o oluyor.
Bu odaların yasalarını değiştirmek mümkün de olmuyor, adamlar ülkeye adeta baş kaldırıyor ama bir şey yapamıyorsunuz.
Mesela kendileri gibi düşünmeyen bir şube olursa üzerindeki bütün tasarruf hakkı Makine Mühendisleri Odasının ve kafalarına göre o şubenin haddini bildiriyorlar, hizaya getiriyorlar.
Yasalar, mahkemeler, üst mahkemeler, hiçbir şey yapamıyor, dukalığın hakkı eski çağ yasaları ile korunuyor.
Neticede buralara ne hükümet, ne yasa, ne mahkeme hiçbir kurum kuruluş karışamıyor.
Konya’da da aynı durum söz konusu… Maliye Bakanlığı Makine Mühendisleri Odasının Şubelerine yaptıkları rutin gaz sızdırmazlık işi ile ilgili vergi almak için dava açıyor.
Bu dava ile ilgili Konya Şubesini Ankara savunmuyor. Diğer bütün şubelerde mahkemeyi kazanılırken Konya’da (Konya’da yasal olarak müdahale edemediği için) kaybediliyor. Sonra Makine Mühendisleri Odası “ben bu vergiyi vermem” diyor ve Konya’nın tasarrufunda olan bir konuda Konya Şubesinin faaliyetini bitiriyor.
Peki, bu işin başka bir ifade ile anlaşılır yönü var mı? Evet, var, ulusalcı Ankara yönetimi Konya’yı hizaya getiriyor. Konya’daki bütün Makine Mühendislerinin oyları ile seçtikleri yönetimi hiçleştiriyor.
Bu ülke yolgeçen hanı gibi yıllarca kullanılmış, kafalarına göre insanlar kafalarına göre işlemler yapmayı öğrenmiş. Neden hala hiçbir sorun olmadan devam ediliyor bu yanlışlara?
Adamlar solcu, ulusalcı, cartcı, curtcu, neden hiçbir kanun, değişim bu insanlara haddini bildiremiyor? Her dönemde istedikleri gibi hükümete kafa tutuyor, Konya gibi şubeleri mağdur ediyor.
Yahu değiştirin şu TMMOB yasasını. Değiştirin ve en azından İstanbul Barosu kadar Anadolu’nun Mühendislerinin, Mimarlarının odalarını özerk yapın.
Ve asıl soruya gelelim: Konya’da KTO Başkanımız Sayın Selçuk Öztürk’ün dışında kimse Konya Makine Mühendisleri Odamıza (bilerek yazıyorum, bu başkan Ankara tarafından atanmadı, Konya’daki Makine Mühendisleri tarafından seçildi) sahip çıkmayacak mı?
Biz milletvekillerimizin ve Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Konya Makine Mühendisleri Odasına sahip çıkmasını ve sorunun Konya’mızın istediği şekilde çözülmesini bekliyoruz.