Muharremin Hicretini Gönlünde Yaşatanlar
İslam tarihinde oldukça önemli bir dönem içerisine girmiş bulunuyoruz.
Müslüman âlimlerce dikkat çekilen Muharrem ayını ve Hicri yılbaşını yaşıyoruz.
4 Kasım Pazartesi gününü gösterdiği bu tarih başlı başına ayrı bir önem arz etmekte.
Şüphesiz ki, her iki olayda da yaşanılanlar tarihe meydan okuyan ve her dönem geçerliliğini koruyan büyük bir olgu niteliğindedir.
Hicri yılbaşının kutlandığı bu gün öncelikle hicret kavramına değinmek istiyorum.
Hicret, hecr (hicran) kelimesinden gelir. “Terk etmek, ayrılmak, ilgisini kesmek” demektir. Kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşmasıdır. Bu durumda Allah’ın razı olmadığı işlerden her uzaklaşmamız, hicrettir. Kısacası Allah için, din için gösterilen her çaba bir nevi hicrettir.
Hicret, haramları terk edip, kötülüklerden uzaklaşmaktır:
Kelime ve anlam olarak bu denli önemli olan hicret kavramı , yalnızca takvimsel bir dönem değildir elbette.
Hicret, insanca yaşamanın arayışıdır. Zulmetten, dalaletten ve ihanetten kaçıştır. Adalete, emanete ve ibadete koşuştur. Adaletli bir yaşam tarzının insanlara benimsetilip yaşatmanın karlılığıdır. Güçlünün haklı olduğu düzenden haklının güçlü olduğu düzene geçmek için çırpınıştır.
Hicret, insanların inandıkları dava için dünyalıklarını terk etme yarışıdır. Rabbı ve Rabbının emirleri için vatanını, toprağını, eşini ve evladını terk etmektir. Hicret, zorluklara aldırmadan, güneşin kızgın sıcağına bakmadan, açlıktan bıkmadan, yorgunluktan yılmadan Resulullah ile birlikte Allah’a yürümektir.
Kendini değil toplumu kurtarma düşüncesidir. Hicret, mevzi kazanmak için toparlanma sürecini oluşturmaktır. Geri çekilme değil aksine ileriyi görmektir. Hicret her türlü kararsızlığın bulunduğu bir ortamda kesin karalılığın ilanıdır. Hicret, adaletli bir düzenin kurulması mücadelesidir. Hicret, zalimlerin zulmüne rıza göstererek yaşamak eğil, haklıların hakim olduğu sistem kurulana kadar meşakkate talip olmaktır.
Müslümanlar için bir dönüm noktası olan ve tarihte yeni bir sayfa açan hicret, Hz. Ali’nin teklifiyle Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır
Peygamberimiz neden hicret etmiştir ? Hicret Müslümanların daha sonraki hayatlarına ne sağlamıştır ? Hicretin muhtemel sonuçları neler olmuştur ? İslam devletinin oluşmasında hicret olayı nasıl etki etmiştir ? Bunlar ve bunlara benzer sorulara verilecek doğru cevaplar hicretle ilgili tasavvurumuzun doğru şekillenmesini sağlayacaktır. Sanal bir hicret tasavvurundan derinliği olan ve aksiyonel bir hicret anlayışına geçiş olacaktır.
Peygamberimiz ve mesajı iyi kavranamıyorsa hicretin derinliği keşfedilemez. Hicret doğru anlaşılmazsa eğer insanlığa faydası olamaz. Hicretin varlığı İlahi projenin yansımasıdır.
Hicreti sadece dini takvim başı olarak kabul eder, bunun üzerinden insanları tanımlamaya çalışırsak hicrete en büyük ihaneti yapmış oluruz. Hicret, insanca yaşamak için mücadeledir, ileriyi görmektir,
Hicretin gayesi daha iyi bir hayat tarzına ulaşmaktır. İdeal uğruna verilecek her türlü mücadele de hicrettir.
Muharrem ise başlı başına hüzün dönemidir. İbadetin , düşünmenin, tefekkürün, acının, gözyaşının adıdır bu ay.
Hele ki ilk on gün büyük önem taşır ve bugünlerde ibadet ve yardımlaşmaya daha bir önem verilmesi tembihlenir.
Ramazan ayından sonra oruç tutulması en eftal görülen dönemdir Muharrem. Açlıkla terbiye edilen nefisler, susuzken gözyaşlarıyla Peygamber evlatlarını anar.
Muharrem ibadettir, gözyaşıdır, paylaşmaktır, kardeşliktir.
En önemlisi mezhepsel çatışma çıkartmak isteyenlere karşı hep birlikte dökülen gözyaşıdır ve Ehli Beyt’e sunulan sevgidir.
Hicretin anlamı ve önemi, Muharrem ayının uyandırması gereken duygular üzerine söylenecek o kadar çok söz var ki.
Özellikle Muharrem’in gönül acısı Kerbela, asırlara rağmen hala tazeliğini koruyan bir yara. İnşallah gelecek birkaç yazımı nasipse bu konuya ayıracağım. Gerçi peygamber evlatlarının yaşadığı bu vahim hadiseye ömrümüzü adasak, tüm sözleri yakarışları dile getirsek bile az gelir.
Temennimiz ve tüm çalışmalarımız yalnızca onları bir parça da olsa anlayabilmek ve layığıyla sevebilmek için.
Hayırlı İşlerinizde Başarılar Diliyorum.