Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu O gece iman tazeledik…

O gece iman tazeledik…

Tam 3 yıl önce bugün kanlı bir darbe ve işgal girişimiyle destansı bir demokrasi ve vatan direnişini iç içe yaşadık.

Meydanlarda adeta bir Çanakkale Ruhu vardı.

Arşa yükselen Sela sesleri sokaktaki herkesi hüngür hüngür ağlattı.

Belki de hiç bu kadar derinden bir ürperme olmamıştı hiçbirimizde. Sela sesi geceyi aydınlatırken, sağıma soluma baktığımda herkes cezbeye gelmiş, avuçlarını açmış ağlaya ağlaya dua ediyordu.

Ülke olarak o gece bir iman tazeledik belki de.

O gece, bir milat ve bir dönüm noktasıydı. Ve öyle bir dönüm noktası ki, siyasetten sokağa, askerden polise herkesin net bir tutum alması gerekiyordu.

Ya darbecilerin safında olacaktınız ya da halkın...

Ya şeytanın tarafında olacaktınız ya da Hakk’ın…

O gecenin kilit ismi ve darbecilerin de bir numaralı hedefi hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı.

O gece bütün gözler onu aradı. Kameraların karşısına çıksa da bir nefes alsak dedik adeta.

Hem de ideoloji, dünya görüşü fark etmeksizin… Çünkü herkes biliyordu, o olmazsa eğer bu felaketin üstesinden gelmek hayli zordu.

İşte liderlik böyle bir şey…

Ve nihayet sesini duyduk, bir ferahlama ile gözyaşı birbirine karıştı.

Ordusunun en önünde beyaz atına binmiş bir komutan edasıyla milletini meydanlara çağırdı.

Siyasi yolculuğuna "beyaz kefenimizi giyerek çıktık" demesiyle bildiğimiz Erdoğan, o gece de aynı çizgisini sürdürdü ve halkını meydanlara, havaalanlarına çağırarak darbecilere meydan okudu.

Yeni yüzyılın Milli Mücadelesi’nde surda açılan ilk gedik işte o konuşma oldu.

Saraçhane’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde, Genelkurmay Karargahı’nda, TRT Genel Merkezi’nde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, Atatürk Havalimanı’nda hainlere geçit verilmedi…

O günden bugüne çok sular aktı tarih sahnesinden…

Safları sıklaştırarak sıkı sıkıya bu davaya sahip çıkanlarla, vatanının yanında saf tutmayanlar ayan beyan ortaya çıktı, çıkmaya da devam ediyor.

Bu topraklardaki mücadele; işte o günden bugüne kadar, FETÖ gibi küresel kirli bir aparatın öncülük ettiği bir darbe karşısında sessiz kalanlar, destek olanlar ve küresel güçlerden medet umanlarla, o darbeye karşı halkla birlikte direnen irili ufaklı "milli ve yerli" siyaset-halk bloku arasında geçmeye devam ediyor.

Kim ne derse desin; 15 Temmuz, vatansever Müslümanların, emperyalistlere ve onların maşalarına direnişidir...

Ve bu direniş bir milat olmuştur, o günden bu güne o direniş her cephede devam etmektedir.

Kim ne derse desin, tarihin yanlış yerinde duranlar yine her zamanki gibi kaybetmeye mahkûm olacaktır.

Hain darbe girişiminin üçüncü yılında şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize ve bu ülkeyi hainlere teslim etmeyen kahraman milletimize şükranlarımı sunuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi