Normalleşmenin ilk haftası…
Covid-19 salgınından sonra normalleşme dönemine girdiğimiz ilk haftayı geride bıraktık…
*
Uzun zamandır evlerimizde kalmıştık, özgür değildik.
Özgürce dışarıya çıkamıyor, gezemiyor, eğlenemiyorduk.
Benim gibi evde yaşamayı sevenlerden olmayanlar için bunlar gerçekten zor süreçler oldu.
Ekonomik olarak da psikolojik olarak da zor bir dönemden geçtik.
Artık salgın tamamen sona ermese de azalma yaşanması nedeniyle normalleşme sürecine girildi.
*
Kendimi tekrar etmek istemem ancak geçtiğimiz haftaki yazımda da bahsetmiştim; fazla normalleştik.
Bu normalleşme aslında büyük ölçüde ekonomiyi canlandırmak adına yapılmıştı.
Bunu bilerek hareket etmeliydik.
Maske, sosyal mesafe her şey unutuldu.
*
İlk haftanın nasıl geçtiğini görmek için sosyal medyada şöyle 10 dk. vakit geçirmek yeterli.
Meğer kafeleri ne çok özlemişiz.
Tamam bu ekonomik canlanmaya kafeler de dahil.
Gidelim kafeye, içelim kahvemizi.
Ancak dip dibe yanak yanağa pozlar vermenin de alemi yok.
Battı balık yan gider demenin hiç alemi yok.
*
Hafta sonu yasaklarını kaldırır kaldırmaz piknik alanları talan edildi.
Buna herkes doğaya kaçmak demeye başladı.
Evet AVM’lere kaçmak yerine doğaya kaçmak daha akla yatkın.
Ancak herkes oradayken çok bir farkı da kalmıyor.
Birde işin ironik bir yanı var.
O kalabalığın içindekiler bir yandan da herkes dışarıda diye hayıflanıyor.
Kimse kendini o kalabalıktan görmüyor.
O kalabalıkları kendisi gibi bireylerin meydana getirdiğini görmüyor. Gerçekten çok enteresan bir durum…
*
Üstelik o kadar musibet geliyor başımıza da hiç ders almıyoruz.
Felaketten doğanın kucağına kaçarken yine doğayı kirleterek teşekkür ediyoruz.
Piknik sefalarından sonra o alanların çöp yığınına dönmesi ibretlik bir tablo…
*
Asker eğlenceleri, kalabalık akraba ziyaretleri…
Aklımıza gelen tüm aktiviteleri başarıyla yerine getirdik.
Özellikle Anadolu’da vaka sayıları tırmanışa geçmiş durumda.
Hatırlatayım; bunların kaynağı Bakan Koca’nın da açıkladığı gibi asker eğlenceleri, bayramlaşmalar ve akraba ziyaretleri…
Bayrama kadar hiç vakanın olmadığı, bayramdan sonra vaka sayısının 34’e çıktığı Seydişehir buna en güzel örneklerden birisi…
*
Lütfen başımıza gelenlerden ders çıkaralım…
Salgın bitmiş gibi davranmayı bırakalım.
Aylardır her kurala uyan, evinden çıkmayan insanların hakkına girmeyelim…
Kendimizi düşünmüyorsak başkasının vebaline girme korkusu bizi frenlesin…