Tarihimize bir acı daha not düşüldü…
30 Ekim 2020…
Maalesef tarihimize bir acı daha not düşüldü.
Enkaz çalışmaları bitti. Umutlar tükendi.
Oysa çalışmalar devam ettikçe yeni Ayda yeni Elif haberleri duyacak gibiydik ama bitti.
Koskoca binalar, o binaların içindeki yuvalar insanların mezarı oldu.
Elifler umut, Aydalar mucize oldu ancak bir yandan da Elifler abisiz, Aydalar annesiz kaldı.
Mutluluk ve üzüntü gözyaşlarımız karıştı ve sonunda bitti işte.
*
İzmir Depremi haberlerinden sonra sahneye her zaman pusuda bekleyen operasyon çocukları çıktı.
Bkz; “İzmirliler yaşam tarzından dolayı bunu hakketti” diyen ile kurtarma ekibi “Allahu Ekber” dediği için “Işid’ci miyiz” diyen zihniyet aynıdır ve aynı yere hizmet eder.
Her kaos ortamında olduğu gibi burada da ortaya çıkacaklar milleti ayrıştırma misyonunu yerine getireceklerdi, getirdiler de.
Ancak bunun farkına gerçekten vardığımız takdirde emellerine ulaşamayacaklar.
İzmir Depreminde de ulaşamadılar. Tüm Türkiye bu parazitlere rağmen İzmir için tek yürek oldu.
Hiç bilmediği bir şehirde, hiç geçmediği bir sokakta, hiç tanımadığı bir insan için ağladı, sevindi insanlar.
Başkalarının acılarını duyanlar yani bizler çoğunluğuz.
Bunu acı bir tabloda da olsa tekrar görmek mutluluk verici oldu.
*
Ailesi ve tüm sevdikleri İzmir’de olan birisi olarak İzmir ile sevinen, İzmir ile üzülen, İzmir için canla başla uğraşan herkese canı gönülden teşekkür ederim.
Acımızı hep birlikte yaşadık şimdi acımızın hesabını sorma zamanı…
Türkiye bir deprem ülkesi.
Bu bilgiyi belirli aralıklarla acı bir şekilde tecrübe ederek pekiştiriyoruz. Ancak ders almıyoruz.
Birileri kumdan evler inşa etmeye birileri buna göz yummaya devam ediyor. Sonrası malum…
Aynı mevkide abimin yaşadığı yeni yapılmış binanın duvarları dökülürken, babamların yaşadığı en az 10 yıllık bina taş gibi ayakta kalıyorsa burada biraz durup düşünmemiz gerekiyor.
Deprem değil, bina öldürüyor. O binaları çalarak diken hırsızlar öldürüyor, buna göz yumanlar öldürüyor.
Şimdi sorumluların cezalandırılması ile ölenler geri gelmeyecek. Ayda’ya artık annesi köfte yapamayacak. Ama bir nebze olsun acımızın tesellisi olacak.
Şimdi katillerin hesap vermesini istiyoruz.
*
Birde yıkılan binalardan üçünün çürük raporu olduğu ortaya çıktı.
Bu binaların bu raporlara rağmen insanları barındırmaya müsaade edilmesi enine, boyuna konuşulacak uzun bir konu.
Ancak şu an oturduğu binalar için böyle rapor bulunanlar maddi zorluklar veya başka nedenlerden çekinip o binaların mezarı olmasını beklemesin.
Hem müteahhit firmanın hem devletin böyle bir durumda sizi mağdur etmeyecek şekilde bu sorunu gidermesi gerekiyor.
Haklarınızı araştırın ve bilin.
*
Rabbim milletimizi bir daha böyle bir acı ile sınamasın. Hepimize geçmiş olsun.