Yine unuttuk...
İzmir depreminin üstünden neredeyse 1 ay geçti.
Arama kurtarma çalışmaları bitene kadar umut ettik, üzüldük, ağladık, isyan ettik ve bitti.
Şimdi sorumluların ceza alma zamanı dedik.
Hepimiz tek bir ağızdan unutmayacağız, unutturmayacağız dedik.
Fakat her zaman olduğu gibi yine unuttuk.
Yıkılan 20 apartman, dağılan yüzlerce aile...
Ne malzemeden çalan müteahhitin, ne kolon kesen market sahibinin ne de bunlara göz yuman devlet ve belediye çalışanlarının akibeti halkında tek kalem haber duymadık.
Toplumun gazını almak için olayın sıcaklığı ile 5-6 kişi gözaltına alındı peki ya sonra n’oldu?
Ne adlarını biliyoruz, ne yargılandıklarını.
Bırakın yargılanmalarını işlerinin durdurulduğuna dair bile bir bilgi alamadık.
Bunların hiçbiri elbette yitip giden canları geri getirmez.
Ne Aydan’ın annesi ne de Elif’in abisi geri gelecek.
Ama bu katliamın sorumluları başka canlara artık kastedemeyecek. Bunu yapmaya yeltenenlere göz dağı olacak, caydıracak. Tek istediğimiz bu.
Virüsle psikolojisi yerle bir olmuş insanlara şimdiden İstanbul depreminin felaket senaryoları anlatılıyor.
Bana kalırsa da İstanbul’da böyle bir depremde yaşanabilecek en büyük felaket yaşanır.
Ancak bunun bu kadar farkındayken ve böyle söylerken bunu önlemek için neler yapıyoruz? Hiç bir şey.
Deprem ülkesi olduğumuz ve bunu belirli aralıklarla acı bir şekilde tecrübe ettiğimiz halde bir arpa boyu yol alamıyoruz.
Nasıl olsa sorumlulara bedel de ödetilmiyor.
Ölen ölsün, kalan sağlar bizimdir.
İnsan hayatı gerçekten bu kadar ucuz mu?
Tekrar bir konunun daha altını çizmek istiyorum.
Maalesef yıkılan binaların bazıları İçin hasarlı olduğunun önceden bilindiği ancak ev sahiplerinin ekonomik kaygılar nedeni ile bir önlem almadığını da öğrenmiştik.
Lütfen ama lütfen sadece bu konuda değil her konuda haklarımızı bilelim, araştıralım.
Binalarınızı kontrol ettirin. Eğer sorun var ise gerekli işlemleri yaptırın. Ekonomik konuları bahane ederek o evlerin mezarınız olmasını beklemeyin. Araştırın. Haklarımız var.
Unutmayacağız dedik yine unuttuk. Umarım artık bu son olur.
Daha fazla ölmek istiyoruz.