Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Nefs ile cenk vakti

Nefs ile cenk vakti

Allah’a şükürler olsun bir kez daha Ramazan ayına kavuştuk. Geçen günlerin telaşesi içerisinde daha dün gibi hatırladığımız Ramazan ayının üzerinden bir yılın nasıl geçtiğini anlayamasak da yeniden rahmet iklimine ulaştık. İnşallah bu sefer bari kutsal ayın hakkını verebilelim de ilerleyen yıllarda “2017 Ramazan’ı şöyle bereketliydi, böyle dolu dolu geçti” diye anabilelim.

Ramazan ayında yapılacak ibadetler, gerçek anlamda hakkını vererek orucun nasıl tutulması gerektiği gibi konular çapımızı aşar, bu konuda sözü anca işin ehilleri söyleyebilir. Biz ancak bu ayın etkisini, güzelliklerini sosyolojik açıdan ele alabiliriz. İçinden bulunduğumuz dönemde her şey o kadar çabuk değişiyor, moda deyimle güncelleniyor ki Ramazan ayıda bu değişimden ister istemez etkileniyor. Korkmayın nerede o eski Ramazanlar nostaljisi yapıp, klişe bir muhabbete sarmayacağım. Fakat günümüzde artık postmodern bir Ramazan yaşadığımızda gerçek. Her şeyin endüstrisinin oluştuğu dönemde Ramazan’ında kendi ekonomisini oluşturması elbette kaçınılmazdı(!) Bence tartışmamız gereken asıl mesele Ramazan ayının, manevi boyutundan uzaklaşıp, dostlar alışverişte görsün, aman kimseye ayıp olmasında tarzında çeşitli ritüellere endekslenip yaşanır hale gelmesidir.

Pahalı davetler, israf sofralarına dönen ama iftihar vesilesi sayılan iftar sofraları, denize girmek, sakız çiğnemek orucu bozar mı geyiği, uzun yıllardır bir Ramazan geleneğine dönmüştü. Maalesef artık bu tarz haberleri tartışmıyor, doğal karşılıyoruz. Yeni sıkıntımız, sosyal meydanında etkisiyle iftar sofralarının fotoğraflarının paylaşılması, sahura kadar oturan insanların vakit geçirmek adına sosyal medya üzerinde geyik yapıyoruz diye en hafif tabiriyle gıybete, yalana dolana bulaşmaları. Sıcak havalarında etkisiyle zaten oruç tutmaya niyeti olmayan insanların, ciddi sağlık sorunları olmamasına rağmen sözde vicdanlarını rahatlatmak için doktorlardan ruhsat almanın peşine düşmeleri…

Keşke herkesin Ramazan ayı boyunca dünyadan elini eteğini çekmeye, işine gücüne, mecburiyetlerine ara vermeye imkânı olsa. Fakat yerinde kısa süreliğine bile sabit kalanın oyundan atıldığı, toplumsal yaşamın dışarısında bırakıldığı günümüz modern yaşamında(!) Ramazan ayı gündelik rutinin arasında geçiştirilen, oruç tutulmasına rağmen diğer ibadetlerin aksatıldığı, oruç tutmuyorum ama benim kalbim temiz klişesinin “Niyetli değilim ama iyi niyetliyim” iğrençliğine dönüştüğünü görüyoruz. Tabi ki bu olumsuzluklar bizim için bir bahane olmamalı. Çalışsak, yoğun olsak bile gün içerisinde bulduğumuz boşluklarla ibadetimizi yerine getirip, Allah’a layık bir kul olma noktasında adım atabiliriz.

Ramazan ayında ibadet edip sevap kazanmanın yanında dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta durduk yere eksiye düşme, yani günaha girme meselesidir. Aslında bilmem kaç maddede Ramazan ayında günahtan nasıl uzak durulur diye bir kitap olsa kesin satış rekorları kırardı. Çünkü toplumsal yaşamda ne kadar sabırlı olursanız olun Ramazan ayında günahtan kaçamıyorsunuz. Mesela Ramazandan birkaç gün önce ile Ramazanın ilk günleri arasında gıda fiyatlarındaki ani yükselişi görüp, ağzından Allah kelamını düşürmeyen fırsatçı tüccarlara sövmemek için insan nefsiyle ciddi bir münakaşaya giriyor ve çoğu zamanda kaybediyor. İşin ilginç tarafı sizin ettiğiniz küfürler fırsatçı yüzsüzlerin umurunda bile olmuyor, girdiğiniz günahla kalıyorsunuz. Ramazan ayında insanların oruçlarını sakatlamak için Ramazana özel kampanya yapan hastaneler, Ramazan pidesinin ve içkinin aynı yerde satıldığı marketler, kuruyemişçiler, iftar programlarının arasında düşük faizli bayram kredisi reklamı veren bankalar, bayrama yakın şeker bayramı muhabbeti açan yazarlar. Kısacası nefsinize uysanız küfür edilecek o kadar çok insan, yoldan çıkarıp, günaha sokacak o kadar çok olay var ki işte imtihan bu noktada başlıyor. Oruç sadece aç kalmakla değil, nefsimizle yaptığımız cenkten de galip geldiğimiz zaman tam anlamıyla oruç oluyor.

Modern zaman Ramazanlarında işimiz eskiye göre daha zor. Zihnimiz dört bir taraftan kuşatılmış, nefsimize uyup, yoldan çıkmamız için onlarca alternatif sunuluyor(!) Allah inşallah hepimizi Ramazan ayının hakkını verip, nefsiyle yaptığı cenkten muzaffer olanlardan eylesin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi